Ergenlik döneminde çocuğa nasıl yaklaşılmalı? Ergenlik döneminde çocukta ne gibi değişiklikler olur? İşte cevaplar...
Anne babaların, çocuğun evrim geçirdiğini dile getirdiği, evde o güne kadar hiç görülmemiş çatışmaların yaşanmaya başladığı bir dönem ergenlik. 12-21 yaş arası çocukların yaşadığı bir değişim süreci aslında. Yetişkinliğe ilk adım da diyebiliriz.
Ergenlik dönemine giren birey artık çocuksu tavırları bırakır ve yetişkin davranışları sergilemeye başlar. Çocuk, bedenindeki değişiklikleri anlamaya çalışırken psikolojisi de nedensiz farklılıklar gösterir.
Uzmanlar hayata on yıl eklemenin kesin yolunu açıkladı! Hangi yiyecekler...DUYGU PATLAMALARI GAYET DOĞAL
Ergenlik dönemi süresince beyin gelişmeye devam eder. Bilinçli düşünmeden ve duygulardan sorumlu frontal kortekste gelişmesini sürdürür. Ergenlerin duygu patlamaları yaşamaları bu detayla açıklanabilir.
İşte geçmeyen ağrıların sebebi! Uzmanlar ağrıyı anında kesen sebzeyi açıkladıANNE BABALAR SABIRLA YAKLAŞMALI
Bu dönem aynı zamanda kendi benliğini oluşturma, kimlik kazanma sürecidir. Bu süreçte aileden sevdiği birini, sürekli dinlediği bir sanatçıyı, filmini izlediği bir aktör/aktristi örnek alabilir. Bu devrede ebeveynler kısıtlamak yerine sınır koymayı tercih edebilirler; çünkü tamamen kısıtlamak onu daha çok sinirlendirecek ve aksini yapmaya itecektir. “Akşam dışarı çıkmak yasak” yerine “yemek saatinde evde ol” demek daha doğru olur.
'Denizden babam çıksa yerim' diyenler bu haber sizin için! Hangisi...İKLİM, ERGENLİĞE GEÇİŞTE ÇOK ETKİLİ
İklim ergenlik üzerinde oldukça etkili. Sıcak iklimde yaşayan çocuklar ergenliğe erken girerken, soğuk iklimde yaşayan çocuklar ergenliğe daha geç girerler. Kız çocukları ergenliğe erkek çocuklarından önce girerler. Bu sebepledir ki erkekler daha geç olgunlaşır.
Ergenlik zamanı içerisindeki gençler fiziksel özelliklerinin değişmesiyle beraber dış görünüşlerine düşkün olurlar hatta ayna ile yatıp kalkabilirler diyebiliriz. Hem duygusal anlamda hem de fiziksel anlamda yaşadıkları değişiklikler onların öfke patlamaları yaşamalarına sebep olabilir.
Ebeveynler yaşadıkları kaygıları çocuklara yansıtmamalı. Onlarla iletişim kurarken çatışarak değil ortak noktada uzlaşarak halletmeli. Diğer türlü bir yaklaşım çocukla olan iletişimi zedeleyebilir.