Epilepsi hastaları mutlaka okusun! Bu içecek atakları anında tetikliyor

Kahve tüketimi birçok kişi için basit bir günlük alışkanlık olsa da, epilepsi gibi sinir sistemi bozuklukları olan kişiler için durum biraz daha karmaşık olabiliyor.

Çünkü kafein beyindeki bazı sinyalleri etkiliyor.

Epileptik nöbetler beyindeki anormal elektriksel aktivitenin bir sonucu yaşanıyor. 

Yüksek dozda kafein epilepsi nöbetlerini tetikleyebiliyor. 

Ancak yapılan araştırmalara göre düşük dozlarda tüketildiğinde bazı epilepsi hastalarına faydalı olabiliyor.

KAHVE EPİLEPSİYİ NASIL ETKİLİYOR?

Kafein beyinde uyarıcı etki yapıyor.

Beyin, omurilikle birlikte vücudun merkezi sinir sistemini oluşturuyor ve uyarıcılar merkezi sinir sistemini uyarıyor. 

Aşırı kafein tüketimi herkes için tehlikeli olabiliyor.

Özellikle de nöbet geçiren kişiler için. 

4 FİNCANDAN FAZLASI ZARAR

Uzmanlara göre kısa bir sürede 12 fincan kahveye eşdeğer 1.200 miligramdan fazla kafein tüketmek, nöbet gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Yapılan araştırmalara göre, günde yaklaşık 400 mg kafein tüketen epilepsi hastalarının, yani yaklaşık 4 fincan kahve içenlerin, normalden daha fazla nöbet geçirme eğiliminde olduğu ortaya çıktı.

AZ KAHVE İÇMEK İSE TERS ETKİYE SAHİP

Öte yandan hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, az ya da orta miktarda düzenli kahve tüketiminin nöbetlere karşı koruyucu etki gösterebileceği ortaya çıktı.

Özellikle, araştırmalar düzenli olarak küçük dozlarda kafein tüketiminin bazı vakalarda nöbet sayısını azaltabildiğini gösteriyor. 

Sonuçlar, tüketilen kafein dozuna, tüketim sıklığına ve diğer faktörlere bağlı olarak vakadan vakaya değişebiliyor. 

EPİLEPSİ NÖBETİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Peki epilepsi nöbetlerinin belirtileri ne?

• Bunları geçici farkındalık veya bilinç kaybı
• Kontrol edilemeyen kas hareketleri, kas seğirmesi veya kas tonusunun kaybı
• Boş bakış
• Geçici kafa karışıklığı, düşünmede yavaşlama, konuşma ve anlama sorunları
• İşitme, görme, tat alma, koku almada değişiklikler, vücudun bazı bölgelerinde uyuşma veya karıncalanma
• Konuşma veya anlama sorunları
• Mide rahatsızlıkları
• Korku, dehşet, kaygı ve déjà vu gibi psikolojik belirtiler
• Hızlı nefes alma
• Hızlı kalp atışı olarak sıralamak mümkün.