Beslenme uzmanları uyarıyor! Aç karnına kahve içmek sağlığınıza zarar verebilir!
Kahve içmek günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası. Ancak bu güzel içeceği aç karna içmek sağlığa zarar verebilir. Yapılan bilimsel bir çalışma, uyandıktan sonra sade kahve içmenin, vücudun kan şekeri üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini düşündürüyor. Uzmanlar önce mutlaka bir şeyler tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

Kahve bağımlılığı tüm dünyada yaygın. Çünkü bu içecek uykusuz kalanların güne hızlı bir şekilde başlamasına yardımcı oluyor. Aslında sabah kahvesi, bozulan uyku için en popüler çarelerden biri. Ancak uyandıktan sonra kafein içmek hormonal dengeyi bozabilir.
Güçlü antioksidanlarla dolu olmasına rağmen, araştırmacılar sabah kahvesi içmeden önce mideyi yemekle doldurmayı tavsiye ediyor.
AÇ KARNA KAHVE İÇMEK DİYABETE ZEMİN HAZIRLIYOR
Yapılan bir araştırma, sağlıklı yetişkinlerde uyku ve kahve alımının bozulmasının hem glikoz toleransını hem de insülin duyarlılığını bağımsız olarak bozduğunu gösteriyor.
Çalışma, gece boyunca üç farklı deneye tabi tutulan 29 sağlıklı erkek ve kadın üzerinde gerçekleştirildi. Birinci senaryoda, katılımcılara normal ve kesintisiz bir gece uykusundan uyandıktan sonra şekerli bir içecek verildi. İkinci senaryoda, uyandıklarında aynı içecek verildi, ancak bu sefer her saat beş dakika süreyle uyandırıldıkları bir gece uykusundan sonra verildi. Üçüncü senaryoda ise, katılımcıların uykusu da bölündü, ancak uyandıktan sonra sert bir sade kahve ve 30 dakika sonra şekerli bir içecek tükettiler.
SADE KAHVE KAN ŞEKERİNİ YÜZDE 50 ARTIRDI
Katılımcıların kan şekeri tepkisini incelemek için her üç senaryonun sonunda da kan örnekleri alındı. Bölünmüş uykunun, normal bir gece uykusuna kıyasla glikoz seviyeleri üzerinde önemli bir etkisi olmadığı görüldü, ancak aç karnına koyu bir siyah kahve içmek, kan şekerini yüzde 50 artırdı.
Çalışma, uyandıktan sonra sade kahve içmenin vücudun kan şekeri ve metabolik kontrolü üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini düşündürüyor. Bozulmuş metabolizmanın ise diyabet gibi komplikasyonlar için bir risk faktörü olduğu belirtiliyor.