Trajikomik!
Katilleri değil, katliama tepki gösterenleri hedef alan ABD Dışişleri'ne Ankara öfkeli

ABD, Filistin'de 10 gündür katliam yaparak yüzlerce kişiyi öldüren İsrail'i kınamak yerine Siyonist yönetimi eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı. Erdoğan'ın İsrail zulmünü durdurmaya yönelik hamlelerinden rahatsız olan ABD Dışişleri Bakanlığı, sözcü Ned Price imzalı skandal açıklamasında, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Yahudi karşıtı sözler sarf ederek şiddeti kışkırttığını iddia etti. Gelişmeye ilişkin Ankara'dan tepkiler ardı ardına geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Cumhurbaşkanı'mızın mazlum Filistin halkının yanında olmasını ve İsrail'in hukuk ve insanlık dışı tavırlarına ayna tutmasını ABD'nin antisemitizm ile bağdaştırması trajikomik bir yaklaşımdır" ifadelerini kullandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'a sosyal medya hesabından cevap veren Kalın, Türk halkının mazlumun yanında olmayı tarih boyunca insani bir sorumluluk olarak gördüğünü vurgulayarak, İsrail Filistin halkını zorla evlerinden çıkartıp sivilleri, hatta bebekleri katlederken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu vahşete sessiz kalmasının düşünülemeyeceğini belirtti.
"İsrail'in hiçbir değer ve sınır tanımayan savaş suçlarına ve insan hakları ihlallerine dur demek yerine ABD yönetimi, mazlumun hakkını savunan Cumhurbaşkanı'mıza yönelik haksız ithamlarla meşgul olmaktadır" değerlendirmesinde bulunan Kalın, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı'mızın mazlum Filistin halkının yanında olmasını ve İsrail'in hukuk ve insanlık dışı tavırlarına ayna tutmasını ABD'nin antisemitizm ile bağdaştırması trajikomik bir yaklaşımdır. ABD görmese de vicdan sahibi herkes Filistin'de yaşanan vahşetin farkındadır. İsrail'in yapmış olduğu katliamlar antisemitizm yaftasıyla örtülemez. ABD Dışişleri Bakanlığının gerçeklikle hiçbir ilişkisi olmayan söz konusu açıklamasını kınıyor ve reddediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın gerek Yahudi soykırımı konusunda gerekse Türkiye'deki Musevi cemaatinin haklarının korunması konusunda gösterdiği hassasiyet ortadadır. Bunun en büyük şahidi Türkiye'deki Musevi cemaati temsilcileridir. Cumhurbaşkanı'mızın haklı duruşuna mesnetsiz ithamlar ile karşılık vermek yerine ABD'yi Filistin konusundaki adil olmayan tutumunu muhasebe etmeye davet ediyoruz."
ARTIK BIKTIRDI VE BAYATLADI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da ABD Dışişleri Bakanlığı'na sosyal medya hesabından tepki gösterdi. İddiaları 'kabul edilemez' şeklinde niteleyen Altun, şu ifadeleri kullandı: "Çocukların öldürülmesini kınayacak cesareti ve edebi olmayanların kimseye ders verecek ahlaki bir duruşu yoktur. Cesur ve sözünü sakınmayan liderimizi Yahudi karşıtlığıyla suçlayarak mücadelesini lekelemeye çalışmak son derece dehşet verici bir durum. Bu aslında dünyanın dikkatini, İsrail'in işlediği insanlık suçlarından başka bir yöne çevirmek amacıyla yapılmış korkak bir açıklama. Sayın Cumhurbaşkanımız sadece, ABD yönetiminin de İsrail'in artan işgalinde ve apartheid rejiminde suç ortağı olduğuna dikkat çekmiştir ve buna devam edecektir. ABD'nin İsrail'e askeri destek vermeye devam etmesi ve BM Güvenlik Konseyinin anlamlı bir adım atmasını engellemesi de bunun örnekleridir. Ne zaman haklı bir eleştiri yapılsa, İsrail de müttefikleri de dikkatleri uyguladıkları işgal, şiddet, apartheid rejimi ve insanlık suçlarından dağıtmak için 'Yahudi karşıtlığı' diye bas bas bağırmaya başlıyor. Bu artık çok bıktırsa ve bayatlasa da bizi, zalimlere zalim demekten alıkoymayacak."
"Mevcut Amerikan yönetiminin sessizliğinin, suç ortaklığının ve hatta 'meşru müdafaa' kisvesi altında İsrail'in eylemlerini teşvik etmesinin savunulur bir yanı yoktur. Liderimiz Erdoğan'ı Yahudi karşıtlığıyla bağdaştırmaya çalışmak da suçluluk psikolojisinin açık bir göstergesidir. Uluslararası topluma ve vicdan sahiplerine, İsrail'in işgaline ve masum sivillere yönelik saldırılarına karşı çıkma çağrıları yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. İsrail'e karşı çıkma cesareti olmayanlar, asıl şiddetin kışkırtıcılarıdır. Apartheid bir rejimin, işgal ettiği topraklarda masum insanlara zulmetmesine olanak sağlamak ve sonra da dönüp bu zulme karşı çıkanları suçlamak ikiyüzlülüğün dik alasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinin yanlış aksettirilmesi girişimlerini kesinlikle reddediyoruz. Müslümanları öldürmekten keyif aldığını söyleyen bir İsrail Başbakanı hakkında konuşmak Yahudi karşıtlığı değildir, bazı İsrailli liderlerin nasıl bir zihniyete sahip olduğunun talihsiz gerçeğidir. Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail'in Filistinlilere yaptığı zulme karşı çıkarken, İslamofobi ve yabancı düşmanlığının yanı sıra Yahudi karşıtlığına da sürekli karşı çıkmıştır. Filistin'in yanındayız. Adaletin yanındayız. İnsanlığın yanındayız."
İZAH ETMEYE GEREK BİLE YOK
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise ABD Dışişleri'ne tepkisinde, "Netanyahu hükümetinin zulmüne destek verenlerin kendi vicdan açıklarını Cumhurbaşkanı'mız hakkında yalan söyleyerek kapatması mümkün değildir" ifadelerini kullandı. Sosyal medya hesabındaki açıklamasında Çelik şunları yazdı: "Cumhurbaşkanı'mızı antisemitizmle suçlamak mantıksız ve doğru olmayan bir yaklaşımdır. Bu, Cumhurbaşkanı'mız hakkında söylenmiş bir yalandır. Cumhurbaşkanı'mız antisemitizme karşı çok güçlü mesajlar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Antisemitizmi ve İslam düşmanlığını mücadele edilmesi gereken nefret suçlarının başına koymaktadır. Netanyahu hükümetinin zulmüne destek verenlerin kendi vicdan açıklarını Cumhurbaşkanı'mız hakkında yalan söyleyerek kapatması mümkün değildir. ABD Dışişleri, bu açıklamasıyla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Yahudilere karşı sözler sarf ettiği şeklinde yalan bir beyanda bulunmuştur. Bu tavır ABD'nin İsrail'e verdiği orantısız ve haksız desteğin sonuçlarıyla yüzleşmekten kaçtığını ortaya koymuştur."
Çelik, Filistin'de çocukları ve sivil mazlumları katledenlere duyulan tepkinin her bakımdan haklı ve insanlık gereği olduğuna değindi. Bu noktada susanların kendilerine laf söylemeye hakları olmadığı gibi çarpıtma yapmalarının hadlerine olmadığına dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı'mızın Filistinlileri katledenlere karşı olmasının Musevi karşıtlığı olmadığını izah etme gereği bile duymuyoruz. Ama Filistinlileri katledenlere karşı çıkmayı antisemitizm olarak yaftalayanların Filistin düşmanı olmadıklarını izah etmeleri gerekir. 'Holokost' felaketinin bizim dönemimizde müfredata girmiş olması bile başlı başına Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve partimizin antisemitizme karşı olduğunun güçlü bir göstergesidir. Filistinli çocukların katledilmesine 'İsrail'in kendisini savunma' hakkı diyerek destek veren ABD sözcüleri, çatışmayı sonlandırma çabalarından bahsederek Cumhurbaşkanı'mızı kendi görüşlerine katılmaya davet ediyor. Dünyanın vicdanı olan insanlar tüm ülkelerin başkentlerinde Cumhurbaşkanı'mızın görüşleriyle aynı şekilde İsrail zulmünü protesto ediyor. Cumhurbaşkanı'mızı eleştirenlerin asıl kendi görüşlerinden vazgeçmeleri gerekiyor. ABD Dışişlerini, Cumhurbaşkanı'mızın görüşlerini dikkatle dinlemeye davet ediyoruz. Bu açıklamayı yapanlar, Cumhurbaşkanı'mızı dikkatle dinlerse adalet ve barış için adım atmış olacaklardır."