Yandex Metrica

Meral Akşener grup toplantısında pankart açtı

Meral Akşener grup toplantısında pankart açtı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener, esnaf ziyaretinde verdiği sözü yerine getirdi. Grup toplantısında pankart açtı.

Politika

23.01.2024, 17:32

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener grup toplantısında konuştu. Meral Akşener konuşmasına "Bugün hepimizin ciğerini yakan Aybüke Öğretmen'in ölüm yıldönümü. Onun şahsında tüm şehitlerimizi anıyorum" diye başladı.

Nişasta Bazlı Şeker kotasının artırılmasını eleştiren Akşener, "Lafa geldi mi, yerli ve milli olduğunu söyleyen bu iktidarın işi gücü, yabancılara kazandırmak. Kendi çiftçisi zor durumdayken, elin çiftçisini zengin eden de bunlar kendi yetiştiricisi perişanken, angus alıp başka ülkeleri zengin eden de bunlar. Kendi şeker fabrikalarını, yok pahasına satıp, stratejik bir ürünü, gayrı milli hale getiren de bunlar, yeni Amerikan Başkanı’na şirin görünmek için Cargill’in şekerindeki zehir miktarını artıran da bunlar" dedi.

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz, Amerikan Cargill şirketi, 3 yıldır ısrar ediyordu. Nişasta Bazlı Şeker kotasının artırılmasını istiyordu. Başta biz olmak üzere, birçok kişi ve kurum karşı çıktık. Neden? Çünkü, NBŞ dediğiniz Amerikan mısırından üretiliyor. Bizde ne var? Şeker pancarı. Yani isteniyor ki, Türk’ün pancar şekeri değil, Amerikalı’nın mısır şurubu kullanılsın. Yani isteniyor ki, Türk çiftçisi kaybetsin, Amerikan çiftçisi kazansın. Sonunda ne oldu? Bir gecede yönetmelik değişti ve NBŞ kotası, yüzde 2 buçuktan, yüzde 5'e çıkartıldı. Önce şeker fabrikalarımızı yok pahasına sattılar. Şimdi de NBŞ kotasını artırarak, çocuklarımızın sağlığını satıyorlar. Cargill’den hem mısır şurubu, hem de Tarım Bakanı ithal eden bu ucube sistemin ve onun arkasındaki bu çarpık zihniyetin özeti işte budur. Bu çarpık zihniyet, ne milletini düşünür, ne de çocuklarının sağlığını düşünür. Bu çarpık zihniyet, işine geldiği sürece yerli, koltuk tehlikeye girene kadar da millidir. Bu kadar basit. Siz sakın ola, Sayın Erdoğan’ın 'Yerli ve Milli' nutuklarına inanmayın. Yerlilik ve millilik, önce insanın yüreğinde olur. Önce aklında, önce fikrinde, önce zihniyetinde olur. Bunlarınki gibi, sadece sözde olmaz. Çünkü yerli ve milli olmak, tutarlılık ister. Her durumda önce millet, önce memleket diyebilmek ister. Şahsını milletinin önüne koyanlardan, yerli de olmaz, milli de olmaz."

''Yazıklar olsun"
İYİ Parti lideri Akşener, "Nitekim, sözüm ona, ultra 'Milli' olan bu arkadaşlar,son olarak, bir başka utanmazlığa daha imza attılar. Çin’in, Uygur kardeşlerimize uyguladığı soykırım karşısında sergiledikleri,utanç verici pısırıklıkları yetmemiş gibi; şimdi de, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa’nın,ikinci vatanım dediği, Türkiye’ye girişine izin vermediler. İşte size Sayın Erdoğan ve ortaklarının dillere destan yerliliği ve milliliği. İşte size, yoluna baş koyduğu İhvan kadar yerli Sayın Erdoğan ile tehditçi Çin elçisi kadar milli ortakları… Yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.

''Kahveci kardeşlerim, ‘Açız’ diye pankart açtılar''
Akşener, sözlerini şu şekilde sürdürdü; ''Artık bu zihniyeti tanıyoruz. Bu vicdansızlığı biliyoruz. Milletin güvenini suistimal eden bu iktidarın Türkiye’ye verecek hiçbir şeyi kalmadı. Geçtiğimiz hafta Karabük’teydim. Pazartesi günü ise Niğde’ye gittim. Çiftçilerimizin, esnafımızın durumu perişan. Safranbolu’da lokantacı bir kardeşim, ‘Müşteri yok, biz nasıl geçineceğiz’ diyor. Kahveci kardeşlerim, ‘Açız’ diye pankart açtılar. Meral Akşener, esnaf ziyaretinde verdiği sözü yerine getirdi. Grup toplantısında şu pankartı açtı:
 

''Vefa borcum var''
Yerel basınımızın, internet sitelerinin durumu perişan. Onlara söz verdim. Arkadaşlarımızın dertlerini çözeceğiz. Benim şahsi olarak yerel basın mensuplarına büyük bir vefa borcum var. 1997’den itibaren, bugün olduğu gibi otoritere, vesayete, millete rağmen iş görmeye kalkışanlara itirazı olan Meral Akşener ve Akşener’in benzediği siyasilerin büyüklerimden bahsediyorum bize müthiş bir karartma uygulanmıştı. Büyük medyanın, yaygın medyanın derin bir karartması ile karşılaşmıştır. Gittiğim her şehirde, gittiğim her ilçede yerel medya ile, onlarla irtibat kurarak onların desteği ile bir dönemi geçirdik. Kişisel olarak hem de bilgi olarak bu arkadaşlarımıza derin bir vefa borcum vardır.''

Akşener'in açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:

- Su konusuyla ilgili, kuraklıkla ilgili arkadaşlarımız çalıştılar ve çözüm önerilerimizi paylaşmak için sözlerime devam edeceğim. Biz Türkler için ağaç kutsaldır, çok sevdiğim bir arkadaşımın Türk şaman inancında ağaç kültürüne dair doktorası var. Ama bugün ağacına, ormanına, denizine sahip çıkmayan bir iktidar var. Ağacına, ormanına, denizine sahip çıkmayan 'Türküm' diye gezemez. 

- İYİ Parti olarak doğa konusunda tavizimiz yok, olmayacak. Fatih'in İstanbulunun boğazına o yağlı ilmiği geçirmeyeceğiz. Marmara ölürken, o ihalele kenelerinizin daha fazla semirmesine daha fazla müsaade etmeyeceğiz. İstanbullu açıkça 'İstemiyorum' derken ısrarla ve inatla 'Yapacağız' dedikleri o ucube kanalı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Marmara'yı, İstanbul'u ölüme terk etmelerine izin vermeyeceğiz. Bu proje İstanbul'a yeni bir ihanettir.

- Bu proje, milletimizin kutlu iradesine yapılan saygısızlıktır. Bu proje, düpedüz soygun planıdır. Boşuna heveslenmeyin, boşuna avuçlarınızı ovuşturmayın. Bu devran dönüyor, ilk seçimde bu iktidar gidiyor, bu saray sefası bitiyor. Şimdiden uyarıyorum, o kutlu gün geldiğinde bir kuruş bile alamazsınız. Sayın Erdoğan ve iktidarına güvenerek sakın ola bu hukuksuzluğa ortak olmayın. Sonra üzülürsünüz. Bir kuruş alamayacaksınız, ödemeyeceğiz. Aziz milletim, iktidar Kanal İstanbul fantezileriyle oyalanırken, iktidarın beceriksiz ellerinde ülkemiz hayati risklerle karşı karşıya kalıyor.

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading