27 Eylül'de, ‘Demokrasi Çağrı Belgesi'ni açıklayacak olan HDP'nin, Millet İttifakı ile açık ortaklık için “müzakere şartlarını” deklare etmesi bekleniyor.
Seçmen yuvaya dönüyor: AK Parti'nin oyları yükseldi
HDP'LİLERİN KENDİ İÇLERİNDEKİ 'MUHATAP' ÇATIŞMASI
Muhalefetin ittifak kanadındaki 'adaylık ve iş birliği krizi' günden güne büyürken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde, "Kürt sorununun çözümünde muhatap HDP'dir" ifadelerini kullanarak, HDP'ye olan zaaflarını bir kez daha açık ederken, diğer taraftan da HDP içindeki 'muhatap' krizin fitilini ateşlemiş oldu.
Kıluçdaroğlu'nun ifadeleri seçmenlerin ve siyasilerin yoğun eleştirisini toplarken, HDP tarafında da farklı seslerin ortaya çıkmasına yol açtı.
Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorununun çözümünde muhatap HDP'dir" sözlerine karşılık veren HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Asıl muhatap İmralı" dedi ve HDP içerisindeki bir başka çatlak ortaya çıktı. Temelli'ye sosyal medya üzerinden cevap veren HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, adeta Kılıçdaroğlu ile ağız birliği yapmışcasına, ortada olmayan 'kürt sorunu' ifadesini kullanarak, "Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye'nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır." dedi.
Zafer değil, Aşk-ı Memnû Partisi: Yarı çıplak fotoğrafını Atatürk'ün sözüyle...
HDP İTTİFAKLARINA ŞART KOŞACAK
HDP'nin önümüzdeki günlerde, STK'lar ve parti teşkilatıyla yaptığı çalışmaların neticesinde hazırladığı 'Demokrasi Çağrı Belgesi'ni açıklayacağı kaydedilirken, bunu yaparken ayrıca seçim sürecinde nasıl bir tutum sergileyeceğine yönelik yol haritasını da duyurmuş olacak.
Yerel seçimlerde ittifak oldukları Millet İttifakı da dahil, ortak hareket edecekleri siyasi partilere şartlarını sunacaklar.
HDP'in 27 Eylül'de açıklaması beklenen 'Çağrı Belgesi'nde Millet İttifakı'yla olan planlarının, onlara şart koştukları konuların haricinde başka bir yol olarak da kendi ittifakını oluşturma gibi olasılıkların da yer alacağı belirtiliyor. Tabi kendileri neyin ittifakını yapacaklar, bu da tuhaf bir konu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Hiç kimse Kürtlerin, Kürt halkının oylarını çantada keklik olarak görmesin. Kürtler hiç kimseye mecbur değildir, hiç kimseye de mahkum değildir" ifadeleriyle, CHP ve İYİ Parti'ye aba altından sopa göstermeye çalışmış, HDP milletvekili Erol Katırcıoğlu ise "Kürt sorunu konuşamayan muhalefet, iktidara gelince nasıl demokrasi çıtasını yükseltecek? Bırakın onu HDP ile gözükmekten korkan bir muhalefetin iktidarı alma ihtimali çok fazla değil" iyerek, kürtler üzerinden çirkin bir siyasete girişmekle kalmamış, aynı zamanda aralarında ağız birliği yaptıkları anlaşılan ve asılsız 'kürt sorunu' iddiasını ortaya sürmüştü.
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda büyük bir fikir çatışması yaşayan hatta çatırdamaya başlayan Millet İttifakı üyesi İYİ Parti'nin Genel Başkanı Meral Akşener, HDP ile ittifaka ilişkin "HDP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmalı" demişti.
