Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Uluslararası Çalışma Örgütü'nce (ILO) düzenlenen "109. Uluslararası Çalışma Konferansı" kapsamında Bakan Yardımcısı Ahmet Erdem, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve konfederasyon temsilcileriyle, Türk-İş Genel Merkezinde bir araya geldi.
55 MİLYAR LİRA DESTEK ORTAYA KOYDUK
Bakan Vedat Bilgin, salgın süresinde çalışma hayatın yönelik, 55 milyar lira destek ortaya koyduklarını ifade etti.
Konferansta konuşan Bilgin, 109. Uluslararası Çalışma Konferansı'nın salgın dönemi şartları sebebiyle Cenevre'de yapılamadığını fakat Türk-İş'in ev sahipliğinde Ankara'da bir araya geldiklerini söyledi.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün tüm çalışanlar için olduğu kadar demokratik rejimler açısından da mühim bir üst örgütlenme olduğunu vurgulayan Bilgin, örgütün, Birlemiş Milletlerin (BM) en önemli ve en köklü kuruluşlarından biri olduğunu vurguladı.
Bilgin, Koronavirüs salgını sürecinin çalışma hayatını ve ekonomik hayatı olumsuz etkilediğini belirtirken, kayıt dışı çalışanların, yoksul kesimlerin, iş kaybı yaşayanların ve yoksul ülkelerin sorunlarının derinleştiğine dikkat çekti.
TÜRKİYE SALGINLA MÜCADELEDE ETKİN BİR BAŞARI ORTAYA ÇIKARDI
Türkiye'nin diğer ülkelerle kıyaslandığında etkili bir salgınla mücadele başarısı ortaya çıkardığını ifade eden Bilgin, bu başarının içinde sağlık sisteminin kurumsal altyapısı gücünün ve devletin katkısı yanında Türk insanının dayanışmasının önemli katkısı olduğuna işaret etti. Bakan Bilgin, salgın döneminde çalışma hayatı ile ilgili yapılanlara dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Kısa çalışma ödeneği gibi birçok destekle, 'Sosyal Koruma Kalkanı' adı altında desteklerle doğrudan doğruya çalışma hayatıyla ilgili 55 milyar lira destek ortaya koyduk. Bu 55 milyar liralık destekten yaklaşık 19 milyon insan istifade etti. Çok önemli bir destektir. Fesih yasağının getirilmesinin, istihdamın korunmasına yönelik proje ve desteklerin verilmesinin, işverenlerin bu konuda duyarlı davranışının kayıtlı emek üzerinde olumlu yansımaları oldu. Biz, çalışma hayatına sosyal diyalog açısından bakan bir yaklaşımı benimsedik. Sosyal ülkelerin bunu benimsemesi işin tabiatı gereğidir. İşçi, işveren ve devlet arasındaki ilişki sosyal diyalog içinde sürdürülemezse sorunlar artar, sorunların altından kalkmak mümkün olmaz."
Avrupa ülkelerindeki hastane koridorlarında, sokaklarda yatan insanlara dair sahneleri hatırlayınca, sosyal devletin bu kapsamda gerçekleştirdiği sağlık hizmetinin ne kadar önemli olduğunu hissettik.”
Emeğin muhakkak sosyal güvence altına alınması gerektiğinin altını çizen Bakan Bilgin, koronovirüs salgını döneminde Türkiye'de sosyal devlet uygulamasının en başarılı örneklerinin ortaya konduğunu ifade etti.
DAYANIŞMA İLE ZORLUKLARI AŞABİLİRİZ
Türkiye'nin modern teknik sağlık altyapısıyla dünyadaki nadir ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Bilgin, "Avrupa ülkelerindeki hastane koridorlarında, sokaklarda yatan insanlara dair sahneleri hatırlayınca, sosyal devletin bu kapsamda gerçekleştirdiği sağlık hizmetinin ne kadar önemli olduğunu hissettik." dedi.
İçinde bulunduğumuz süreçte dayanışmanın önemine işaret eden Bilgin, "Devlet, işveren ve emek arasındaki dayanışmayı ön plana çıkararak tüm sorunları aşabiliriz." dedi.
Bakan Bilgin, salgın döneminde ilaç, ve aşı bulamayan ülkelerin olduğunu, bunları yalnız bırakmanın küresel ölçekte sorun olacağına dikkat çekerken, insanlığın dayanışmayla her türlü sorunu aşabileceğini ifade etti.
