Akşener 15 Temmuz öncesine sardı: Başbakanlığa talibim
Muhalefetin cumhurbaşkanlığı adaylık krizi ve söylem çatışması alevlenip, büyürken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Cumhurbaşkanı adayı değilim. Başbakanlığa talibim" sözleriyle 15 Temmuz öncesindeki söylemlerine sığınarak tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Muhalefetin adını 'Miller İttifakı' koydukları iş birliği, başta CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları olmak üzere, partilerindeki diğer bazı siyasiler ve HDP'li isimlerin de yer aldığı bir kesim tarafından Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik her gün yeni bir iddia ortaya atarken, Meral Akşener'in son iddiası konuyu farklı bir noktadan alevlendirdi.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDEN ÖNCEKİ HEDEFİNE DÖNDÜ
Türkiye'nin, parlamenter sistemin kabuklarından çıkarak Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiği gerçeğini bir türlü kabul edemeyen CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlı ve Meral Akşener, her fırsatta 'parlamenter sistem'e dönüşü dile getiriyorlar. Akşener, dün katıldığı bir televizyon programında, tıpkı 15 Temmuz Darbe girişiminden önce her yerde zikrettiği "Ben Başbakan olacağım" söylemlerine dönüş yaptı ve "Cumhurbaşkanı adayı değilim. Başbakanlığa talibim" dedi.
Cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki hevesiyle bilinen Meral Akşener'in birden hedef kaydırarak, "Başbakan" olmaktan bahsetmesi kamuoyunda merak yarattı. Akşener, 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce de meydanlara, programlara çıkıp "ben Başbakan olacağım" iddialarında bulunuyordu. Bugüne kadar asla "Başbakan" olamayan Akşener'in bugün yine eski söylemini ısındırması ve HDP ile aralarına mesafe koymak yerine, her fırsatta onu meşrulaştırması oldukça konuşulacak. Çünkü Türkiye artık parlamenter sistemle değil, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetiliyor ve önümüzdeki seçimler de bu şekilde fakat Akşener'in neye dayanarak böyle konuştuğu ve neden darbe girişimi öncesi kullandığı cümleyle sahneye çıktığı beraberinde çeşitli soru işaretlerini getirdi.
HDP'Yİ MEŞRULAŞTIRDI
Akşener, ayrıca Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde dile getirdiği "HDP, meşru organdır" sözlerinden sonra HDP'ye yönelik yaklaşımı için, "HDP şu anda Meclis'te temsil edilen insanların oy verdiği Meclis'te varlığını sürdüren bir parti. An itibarıyla legal ve hukukidir. Hukuk karşısında meşrudur." diyerek aslında Kılıçdaroğlu ile aynı görüşü paylaştığını ve HDP'ye olan desteğini dolaylı olarak dile getirmiş oldu.
