Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, anketlerde aylardır yüzde 0,5'in üzerine ulaşamayınca yine çözümü eski defterleri açmakta buldu. Euronews'e verdiği demeçte Davutoğlu, AK Parti'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Süleyman Soylu'nun, Berat Albayrak'ın ve Binali Yıldırım'ın 'kendisini devirmek için uğraştığını' ileri sürdü. Kendisini AK Parti'nin yegane sahibi gibi gören Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı olduğunu unutmuş göründü.
Gündemi sıklıkla meşgul eden sığınmacılar konusunda da 'beyin yakan' yorumlarda bulunan Davutoğlu, Türkiye'deki yegane sığınmacıların Suriyeliler olduğunu, Afrikalı ve Afganların bu kapsama girmediğini savundu. 'Savaştan kaçmış mazlum' sıfatını yalnızca Suriyeliler konusunda devre sokan Davutoğlu, "Sığınmacı ile göçmeni ayırt etmek lazım. Türkiye'de şu anda bir göçmen sorunu var. Afrika'dan gelenler, Afganlar, bunlar sığınmacı değil" dedi.
Meral Akşener’in koltuğuna 4 aday! Whatsapp mesajı ortaya çıktı
KILIÇDAROĞLU İLE TABAN TABANA ZIT
Davutoğlu'nun bundan sonraki cümleleri ise Altılı İttifak'taki ortağı CHP'nin canını sıkacak cinsten mesajlar içerdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun SADAT önünde eylem yapıp "Suriye'deki iç savaştan Türkiye sorumludur" dediği bir günde "Suriye'deki insanlık krizinden Türkiye asla sorumlu değildir" açıklaması yapan Davutoğlu, Esed rejimini destekleyenleri de eleştirerek şunları söyledi:
"Suriye'deki insanlık krizinden Türkiye asla sorumlu değildir. Bunun en büyük vebali, kendi halkına savaş açmış, kitle imha silahı kullanmış Suriye rejimidir. İkinci sorumlusu o rejime destek verenlerdir. Üçüncü sorumlusu, karar alamayan BM Güvenlik Konseyi'dir. Bütün bunlar görevini yapamadığı için Türkiye üzerinde bir sığınmacı baskısı oldu. Bizim onları o zaman almamız hem insani bir sorumluluktu, hem de uluslararası hukukun bir gereği. Bütün BM metinleri, savaştan kaçıp kapınıza gelenlerin alınması zarurettir der."
"Bir göç sorunu var Türkiye'de. Ama bunun çözümü Ümit Özdağ veya benzerlerinin iddia ettiği gibi göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçı söylemler değil. Geert Wilders'in Hollanda'da söylediklerini tercüme edin, Türkçesini şimdi bunlar söylüyor. Bu Türk kültürüne de yakışmaz, bizim devlet geleneğimize de yakışmaz."
