İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Mutabakat metnini düzeltme ve onay için hangi AB büyükelçisine götürdünüz?" sorusu muhalefetten cevap bekliyor. Soylu'nun normalde deprem etkisi yaratacak sözlerine şimdiye dek ne Kemal Kılıçdaroğlu ne de Meral Akşener yanıt verebildi. Altılı İttifak üyesi parti liderlerinin derin bir sessizlikle geçiştirmeye çalıştığı soru gündemdeki yerini koruyor.
Kirli siyaset son bulacak! CHP'den AK Parti'ye geçen Hatay'da Lütfü...
10 GÜN OLDU KİMSEDEN SES YOK
10 gündür CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'den bu konuda bir açıklama yapılmadı. Süleyman Soylu son olarak 31 Mart günü yaptığı açıklamada, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metninin bir Avrupa Birliği ülkesinin büyükelçisine götürüldüğünü belirterek şunları söylemişti:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
"Kaç günden beri söylüyorum, devam ediyorum. İşin muhatabı bellidir. İşin muhatabı çıkacak, bunun cevabını verecek. İşin aslı vatana ihanettir. Siz toplantı yaptığınız, bir mutabakat metni oluşturduğunuz süreci kendi yanınızdaki bir büyükelçiyi, bir Avrupa Birliği büyükelçisine gönderip de redakte ettiremezsiniz. Bir şifre daha verdim."
Seçim itirazları sona erdi: YSK karara bağlamak için bugün toplanıyor
ÇEVİKÖZ MÜ EROZAN MI?
Kamuoyu şimdi bu metnin hangi parti ve kim tarafından yabancı ülke büyükelçisine götürüldüğünü merak ediyor. Akıllara ilk gelen iki isim ve iki parti var: Sıkı dost oldukları için kulislerde kendilerinden 'kankalar' diye bahsedilen CHP'li Ünal Çeviköz ile İYİ Parti'li Ahmet Kamil Erozan. CHP yönetimi, normalde siyaset gündemini altüst edecek böyle bir iddia karşısında suskun kalarak Atatürkçülerden de yoğun tepki almıştı. Kılıçdaroğlu'ndan şimdiye dek bu konuda bir açıklama gelmedi. AB Büyükelçisi iddiasına İYİ Parti lideri Meral Akşener'in de sessiz kalması dikkat çekiyor.
İçişleri Bakanı Soylu'ya göre, Altılı İttifak'ın diğer üyeleri bu skandalı sorgulamak istemiyor; çünkü bu işten herkes haberdar. Kendi ülkelerinin geleceğine ilişkin bir sistem öngörüsünü Avrupalı elçiye onaylatma ihtiyacı hissedenlere, ittifak içerisinde bir tepki verilip verilmediği de bilinmiyor.
