Suriye'de bundan sonra ne olacak? İşte üç olası senaryo
20 Ocak tarihinde görevine başlayacak olan ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu'da yaşananlara mesafeli yaklaşması ve İsrail'in saldırganlığı karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olurken Suriye'deki sürecin bundan sonra nasıl işleyeceği en büyük soru işareti. Suriye'deki durum çok hızlı değişiyor ve şu anda ülkenin geleceğini tahmin etmek zor. Ancak uzmanlar, BBC Rusça ekibine üç ana senaryo özetledi.
Suriye'de 13 yıllık Esad rejimi yıkıldı ve Suriye halkı özgürlüğüne kavuştu ancak Gazze'nin yanı sıra Lübnan'da eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma imza atan İsrail, şimdi de gözünü Suriye topraklarına çevirdi.
Golan tepelerini aşarak 51 yıl sonra Suriye'ye giren Netanyahu'nun acımasız ve zorba ordusu başkent Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştı.
20 Ocak tarihinde görevine başlayacak olan ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu'da yaşananlara mesafeli yaklaşması ve İsrail'in saldırganlığı karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olurken Suriye'deki sürecin bundan sonra nasıl işleyeceği en büyük soru işareti.
Suriye'deki durum çok hızlı değişiyor ve şu anda ülkenin geleceğini tahmin etmek zor. Ancak uzmanlar, BBC Rusça ekibine üç ana senaryo özetledi.
1. SENARYO: SURİYE'NİN BİRLEŞMESİ
BBC'ye konuşan uzmanlara göre bu en uygun senaryo Suriye'nin birleşmesi. Çünkü HTŞ diğer siyasi unsuların Suriye'yi onunla birlikte sorumlu bir şekilde yönetmesine izin veriyor. HTŞ bazı ülkelerin aksine yeni bir karşılıklı intikam, cinayet, yağmalama ve yeni bir savaştan kaçınmasıyla ön plana çıkıyor. HTŞ lideri Colani, şu ana kadar yaptığı açıklamalarında Suriyeli grupları birleşmeye ve birbirlerine saygı göstermeye davet etti.
Suriyeli-İsviçreli siyaset bilimci ve Lozan Üniversitesi profesörü Joseph Dacher ise Suriyeli grupların ülkeyi barışçıl ve dostça yönetmeye başlamasının, özgür seçimlerden sonra iktidarı bölüp merkezsizleştirmesinin şu anda pek olası olmadığını düşünüyor.
''HTŞ, İKTİDARINI SAĞLAMLAŞTIRDI''
"El Colani önce eski rejimin başbakanının geçiş dönemi için kalacağını duyurdu. Ancak daha sonra, HTŞ tarafından yönetilen İdlib Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nden Muhammed el-Beşir'i başbakan olarak atadı" hatırlatması yapan Dacher, şunları kaydetti;
''HTŞ, iktidarını sağlamlaştırdı ve bölgeye yayılmış durumda. Başa çıkması çok zor olacak. Başlangıçta sadece İdlib'i kontrol ediyordu. Şimdi Halep, Hama, Humus ve başkent Şam'ı kontrol ediyor. Bu bölgelerdeki gücü paylaşması gerekecek."
2. SENARYO: HTŞ'NİN OTORİTER 'TEK ADAM' İKTİDARI
Colani'nin İdlib'de HTŞ'nin istikrarı ve kamu hizmetlerinin işleyişini sağlayan etkili bir hükümet olabileceğini göstermeye çalıştığını belirten Josef Dacher, "HTŞ, gücü esas olarak baskı yoluyla elinde topladı. Aynı anda tüm silahlı muhalif grupları yönetime getirip halka hizmet sağlasa da, yine de baskı uyguladı siyasi muhaliflerini hapsetti" ifadelerini kullandı.
HTŞ, insan haklarını ihlal eden ve bir rejimi püskürttü ve kamuoyunun şikayetlerini ele alacak bir departman kurmak gibi bazı reformlar gerçekleştirdi. Ancak HTŞ muhalifleri, bunun protestoları susturmayı amaçlamak için aldatmaca reformlar olduğunu savunuyor.
Jose Dacher, "Burada iyi nokta HTŞ'nin gücünün artık Şam'a kadar uzanması ve tüm bu bölgeleri yönetecek askeri ve insan kaynaklarına sahip olmaması" değerlendirmesinde bulundu.
3. SENARYO: İÇ SAVAŞ
Üçüncü senaryoda ise "En kötü durumda, Suriye, Arap Baharı'ndan sonra bazı diğer ülkelerde olduğu gibi, yine kanlı bir kaosa sürüklenecek" ifadeleri yer aldı.
Senarayonun devamında şu ifadelere yer verildi;
''Libya ve Irak yöneticileri Muammer Kaddafi ve Saddam Hüseyin devrildiklerinde, onların yerine geçecek hazır bir yedek yoktu. Onları deviren yabancı müdahalenin feci sonuçları oldu. Güç boşluğu yağma, cinayet, kanunsuzluk ve iç savaş dalgasıyla dolduruldu. Suriye'de, farklı silahlı gruplar arasındaki güç mücadelesi daha fazla kan dökülmesine ve sadece Suriye'nin değil, tüm bölgenin daha fazla istikrarsızlaşmasına yol açabilir."