Ünlü şarkıcı Özgün oğlu ile ilgili konuştu: Ediz'in doğumuyla...

Şarkıcı Özgün, Hülya Koçyiğit'in sunduğu 'Film Gibi Hayatlar' programında çok özel açıklamalarda bulundu. 

Kariyerinde yaşadığı zorluklara değinen Özgün, Cumhurbaşkanlığı Korosu'nda çalıştığı dönemde aynı zamanda akademisyenlik de yaptığını ifade etti.

Maddi zorluklar nedeniyle gece kulüplerinde sahne aldığını açıkladı. 

ELVEDA'YI YAZINCA ŞOK YAŞAMIŞ

'Elveda' şarkısını yazdığı süreci anlatan şarkıcı büyük bir şok yaşadığını dile getirdi.

“Kendi kendime dedim ki, ben bu işi yapacaksam, mutlaka kendime ait bir şeyler de söylüyor olmam lazım. Bunun üzerine çalışmalara başladım. ‘Elveda’yı yazıp besteledikten sonra korodan bu şarkıyı prova etmeyi istedim. Akşam sahne aldığım mekânda çaldığımda inanamadım; o kadar alkış aldım ki ‘Benimle dalga mı geçiyorlar?’ diye düşündüm.” 

"ÜNLÜLÜĞÜM GEÇ OLDU"

Meşhur olma sürecini de anlattı şarkıcı. 

“Benim ünlülüğüm biraz geç oldu." diyen Özgün, "Yaşam tarzımdan dolayı da istesem de beni hiç magazin haberi yapamadılar. Bu yüzden ben hep şarkılarımla ön planda oldum. Ediz’in doğumuyla beraber tanınırlığım arttı.” şeklinde konuştu. 

Oğlunun en sevdiği şeyin müzik dinlemek olduğunu açıklayan ünlü isim "Bıraksak 24 saat müzik dinler. Onun, dinlediği müzikleri kendi seçmesi sayesinde arabada on yıldır hep çocuk şarkıları dinliyoruz." dedi. 

'EDİKO' ADINDA YOUTUBE KANALI VAR

Özgün, oğlu Ediz sayesinde çocuk şarkıları yazdığını açıkladı ve bir hayalini gerçekleştirdiğini ifade etti.

"Bu şarkıları dinlerken formları kafamda oluşmaya başladı. Kötü örnekleri görünce oturup kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Bu şarkılarla bir albüm yaptık ve Ediko TV adında bir YouTube kanalı açtık. Şu anda kanalın 120 bin abonesi var. Geçtiğimiz haftalarda asıl hayalimiz olan ‘Ediko’nun Sihirli Sandığı’ isimli müzikli çocuk oyununu hayata geçirdik.” 

Şimdilerde önemli sosyal sorumluluk projelerinde yer alan sanatçı şunları söyledi:

“Oğlum doğduktan sonra hayatım sosyal sorumluluk projesi gibi oldu. İnsanlar bir ünlünün de down sendromlu çocuğunun olduğunu gördüklerinde farkındalıkları arttı ve aileler bunu normalleştirmeye başladı”