Olaylı şekilde boşanan Özcan Deniz ve eski eşi Feyza Aktan arasında sular durulmuyor. Geçtiğimiz günlerde Kuzey'in velayeti için mahkemede karşı karşıya gelen ikilinin kavga görüntüleri çok konuşuldu. Özcan Deniz'e tokat atıp üzerini parçaladığı görülen Feyza Aktan olaylarla ilgili konuştu. 2. Sayfa programına bağlanan Aktan, şöyle konuştu:
"Bu olayın 2 gün öncesi var. Planlanmış bir olay. Biliyorsunuz benim altımdan arabayı aldılar. Kuzey'i okula Özcan'ın şoförü getirip götürüyordu. Bir gün öncesi şoför bana mesaj attı. "Ben hastayım yarım Kuzey'i alamayacağım" şeklinde... "Okey, Özcan ile hallederiz" dedim. "Özcan Bey de alamayacak" dedi.
"MESAJ ATTIM DÖNMEDİ"
Sabah aradım açmadı, mesaj attım dönmedi. Ben çocuğu okula taksi ile götürdüm. Gün içinde sürekli olarak yarını organize etmeye çalıştım. Babayla kontak kuramadığım için, ben yine şoför ile görüştüm. Şoför bana "Ben bir süre onu okula götüremeyeceğim. Bana böyle talimat geldi. Lütfen Özcan Bey ile irtibat kurun" dedi.
'KİŞİSEL HIRSLARINI UZAK TUT' DEDİM
Özcan'a "Lütfen kişisel hırslarını bu konudan uzak tutalım. Biliyorsun ki taksi bulmak çok zor. Takside bebek koltuğu olmadığı için ben bunu uzun vadede kullanamam" şeklinde mesajlar attım.
Olay sabahı saat 09.00'da okul başlıyor. 10.00'da da Özcan'ın görüş saati başladı. Gelen olmadı. Bu izlediğiniz görüntü sabahın 10.00'unda. Kapıyı açtım. Ses tonu yüksek, bağırmaya başladı. "Oğlumun önlüklerini neden giydirmedin, neden çocuğun üstünde formaları yok" dedi. Ben de gülerek "Saatin farkında mısın, hemen giydirip veriyorum" dedim. Aynı şekilde bağırmaya devam etti.
"BAŞIMA YENİ BİR OYUN SARMA"
Çocuğun kapıya çıktığını fark ettiğim anda, kapıya yöneldim ve Kuzey'i içeri yolladım. Şov devam etti. 'Vurma' diye bir yüklendi. Sonra yengeyi aradım. "Kuzey'i Özcan'a verir misin?" dedim. Özcan çıktı dedi. Özcan'a mesaj attım "Çocuğu gel al, başıma yeni bir oyun sarma" dedim. Cevap yok. 1-2 saat sonra polis beni aradı. "Özcan Bey'e ve çocuğunuza şiddet uyguladığınız için hakkınızda şikayet var" dediler.
Polis arabası ile hastaneye gittik. Çocuk muayene edildi. Dönüş yolunda kucağımda uyudu. Özcan'a "çocuğu sana bırakacağım" dedim. İnatla beni kendi evime yönlendirdi. "Siz eve geçin, ben alacağım" dedi.
"Avukatım "Karakola dönelim, çocuğu orada alsın" dedi. 1 saat bekledim gelen giden yok. Yukarı çıktım ifade vermeye... Kuzey'i bahçede teyzesinin yanında bıraktım. Yanlarında Özcan'ın abisi de vardı.
O sırada içeri polisler girdi. Beni tutuklamaya geldiler sandım. "Çocuğu babasına vermemişsiniz, acilen çocuğu babaya teslim etmeniz gerekiyor" dediler. Gönderdiğim mesajları gösterdim. Çocuğu babasına vermeye çalışan benim çünkü... Akşam 20.30'a kadar karakoldaydım.
"GÖRÜNTÜLER 15 EYLÜL'E AİT"
Bunlar 15 Eylül'e ait görüntüler ama velayet duruşmasının yapıldığı saatte servis edildi. Bu kameralar Özcan'ın evimin önüne yerleştirdiği kameranın görüntüleri. 7x24 bizi izliyor.
Ben bunların başıma geleceğini biliyordum. O kameraların orada olduğunu bile bile ben bu olayı yaşadım. Hırsımla, öfkemle o tokadı attım. Bugün de olsa o tokatı atarım. Annesi olarak, Kuzey'i korumak adına o tokat hep yapacağım bir şey. Bir daha Kuzey'in psikolojisini etkileyecek bir tavırla karşılaşırsam aynı şeyi yaparım.
"PLANLANAN BİR GÜNÜN SONUCU"
Olayın 2 dakika önceki kısmı var. Kesilen kısım. Onlar yayınlansa bugün bunları anlatmak zorunda kalmazdım. Videonun tamamı yayınlansaydı Özcan Deniz'in yaptıkları da görülürdü. Planlanan, hazırlanan bir günün sonucuydu. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Yaşanan tüm süreçlerin neden bu noktaya geldik ve neler yaşadık bunu yakın zamanda paylaşacağım. Böyle bir şey olsa bile, çocuğunun annesi olan bir kadın için bunların yazılmayacağını herkes bilir.
"KREDİ KARTI SÖYLEMİ İLK DEĞİL"
'Kredi kartı' bana ilk söylenen şey değil ki... Bütün aile sürekli aynı şeyi söylüyor. Ben delillerle çıktım. Benim onlara açtığım herhangi bir maddi dava varsa koysunlar önüme ben de 'haklılar' diyeyim. Ben sürekli olarak 'o kadın değilim' demeyi güzel bulmuyorum. Diğer taraf bu konuda direniyor olabilir ama ben buna prim vermeyeceğim."
