Yandex Metrica

Kuru Otlar Üstüne ayakta alkışlandı: Cannes Film Festivali'nde Nuri Bilge Ceylan'ın gurur anı

Yapıtlarıyla Türk sinemasına eşsiz katkılarda bulunmuş yönetmen Nuri Bilge Ceylan, son filmi Kuru Otlar Üstüne'yi Cannes Film Festivali'nde izleyiciyle buluşturdu. 3 saatlik film dakikalarca ayakta alkışlandı. 'Kuru Otlar Üstüne' insan ruhunun inceliklerini romanesk bir tonda zihinlere nakşediyor.

Kültür / Sanat

10.03.2024, 13:00

Bu yıl 76.'sı düzenlenen Cannes Film Festivali'nde yine Nuri Bilge Ceylan rüzgarı esiyor. Ceylan'ın son filmi 'Kuru Otlar Üstüne' ilk kez gösterildiği Cannes'da izleyicilerden tam not aldı. Prömiyer gösteriminde sinemaseverler filmin bitimiyle birlikte Cannes'daki salonu alkışlarla inletti. 

Yüzlerce kişi, yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile senarist eşi Ebru Ceylan'ı ve film ekibini dakikalar boyunca ayakta alkışladı. 3 saati aşkın süresiyle Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı filmlerini anımsatan Kuru Otlar Üstüne, Cannes Film Festivali'ne gelmiş sinema eleştirmenlerinin de beğenisini kazandı. 

Amerikan Variety sitesinde yayınlanlan haberde Kuru Otlar Üstüne şu ifadelerle anlatıldı: 

Nuri Bilge Ceylan, insan ruhunun inceliklerini geniş, büyüleyici bir tuvale çiziyor. 197 dakikalık süresiyle bu film, dramatik zenginlik bakımından yönetmenin daha önceki yapıtları Kış Uykusu ile Ahmat Ağacı'nı geride bırakıyor. 

30'lu yaşlardaki resim öğretmeni Samet (Deniz Celiloğlu), 'Herkes kahraman olmak zorunda mı?' sorusunu eğitimci arkadaşı ve müstakbel sevgilisi Nuray'a (Merve Dizdar) soruyor. İkili aynı fikirde olmadıkları için şiddetli bir tartışma yaşıyor. 

Türk yönetmen Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki erkek kahramanın tanıdık bir çığlığı: İnsanın iyi ya da kötü, bencil olma, anti-kahraman olma, ilgili ve izolasyonu aynı anda arzulama ve bütün gece bunun hakkında konuşma hakkını irdeleyen, uzun, durgun ama ağır ağır cezbeden dokuzuncu uzun metrajlı film.

Karakterlerin ağzından felsefî konuşma paragrafları Ceylan sinemasının zaman zaman sinir bozucu bir imzası haline geldi. Fakat önceki filmlerin aksine Kuru Otlar Üstüne, uzunca süresine rağmen doyurucu bir roman hissi veriyor. Uzun diyaloglar, karakterlerin dikenli arzularını, hoşnutsuzluklarını, gergin ilişkilerden doğan ve onları daha da ileriye götüren dolambaçlı entelektüel argümanları açığa çıkarıyor. 

Standart sinema izleyicisine göre film fazla uzun olabilir ama kalabalık bir sınıf draması, kışkırtıcı etik dersi, çelişkili bir aşk üçgeni ve sıradanlığa karşıt bir insanın acımasız anatomisi, Ceylan'ın hikaye anlatım yeteneğini 2011 yapımı Bir Zamanlar Anadolu'da filminden buyana doruk noktaya ulaştırıyor. 

Zaten film, 'auteur' Ceylan'a has bir sahneyle başlıyor: Doğu Anadolu bozkırlarının geniş, karla örtülü bir diliminde, kamera uzaktan, yalnız, karalara bürünmüş bir figürün ağlayan havanın içinden küçük, bodur bir köydeki evine doğru ağır ağır ilerlemesini izliyor. Bu, batılı Samet'in bu zorlu bölgede öğretmenlik yaptığı dördüncü yılıdır; orada kış mevsimi yılın yarısını kaplamaktadır.

Köy ilkokulunda dışa dönük, yumuşak huylu Samet, asık suratlı meslekdaşı Kenan'ın (Musab Ekici) pek başaramadığı bir şekilde öğrencileri arasında popülerdir. Tatlı huylu öğretmenin gözdesi Sevim (Ece Bağcı) Samet'e gereğinden fazla alay ettiği masum bir sevgi besler, onu sınıfta defalarca kayırır, teneffüslerde ona mütevazı hediyeler sunar. Ancak günlüğündeki bir aşk mektubuna başka bir öğretmen tarafından el konulduktan sonra çılgına dönen Sevim, onu mektubu okurken yakalar; kısa süre sonra Kenan'a ve başka bir erkek öğretmene, öğrencilerle uygunsuz davranışlarda bulundukları gerekçesiyle şikayet edilir. 

Merve Dizdar, Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan

En yakın kasabadaki daha büyük bir okulda engelli, keskin zekalı bir öğretmen olan Nuray'a aşık olduklarında Kenan'la olan neşeli arkadaşlığı da gerginleşir. Üçü arkadaş olurken, flört ettiği daha yakışıklı, daha güler yüzlü Kenan'dır ama çok iyi anladığı Samet'tir. 

Merve Dizdar

Nuray ve Samet, Dizdar ve Celiloğlu tarafından zekice canlandırılan, uzun ama ikna edici bir şekilde iyi eşleşmiş entelektüel bir yüzleşme olan sert tartışma sahnesinde yavaş yavaş, beklenmedik şekilde erotik gerilim biriktirir; filmin şimdiye kadarki klostrofobik derecede küçük, ayrıntılı haritasına dair tüm anlayışımızı yeniden yönlendiren radikal bir Brechtyen gelişmeden hemen önce...


 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading