banner2

Gazeteci Çocuk hayatını kaybetti!

1958 yılında çekilen Gazeteci Çocuk fotoğrafıyla ünlenen Hayreddin Baş, 72 yaşında hayatını kaybetti.

Hayat 17.07.2021, 18:23 17.07.2021, 18:35
Abone ol
Gazeteci Çocuk hayatını kaybetti!

Küçükayasofya’daki Şehit Mehmet Paşa Sokağı’nda 1958 yılında, gazete satan bir çocuk koşturarak “Yazıyor, yazıyor” diye bağırırken fotoğraflanmış, o fotoğraf yıllar geçse de hafızamızda taze bir his bırakmıştı. Herkesin “O çocuk” diye hitap ettiği Hayreddin Baş, 6 Temmuz günü 72 yaşında hayatını kaybetti.

Gazeteci çocuk, 1949 yılında İstanbul’da doğdu. Çocukluğunu geçirdiği Küçükayasofya’da 9 yaşındayken okulundan fırsat bulduğunda eline gazeteleri alıp mahalle mahalle dolaşırken “Yazıyor, yazıyor” diye bağırarak gazete satıyordu.

1958 yılında muhabir Hilmi Şahenk, meşhur gazete satan çocuk fotoğrafını çekerek o anı ölümsüzleştirdi. O fotoğrafın ardından yıllar geçti. Baş, Bahçelievler Kocasinan’a taşınarak geçimini marangozlukla kazanmaya başladı, evlendi ve bir çocuk sahibi oldu.

ŞEKER HASTASIYDI

Şeker hastası olan Baş, nisan ayında Çerkezköy’de yaşayan eşi ve oğlunun yanına gitti ve bir süre hastanede tedavi gördü, iyileştikten sonra ise Kocasinan’daki evine geri döndü. 6 Temmuz’da yaşamını yitiren Baş’ı tek başına yaşadığı evde yeğeni Murat Baş buldu. 

Gazeteci çocuğun hayatını kaybetmesinin ardından o meşhur fotoğraf Baş'ın Galatasaray Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi gibi birçok yere mobilya ürettiği marangoz atölyesinde kaldı.

HAYREDDİN BAŞ'IN HAYATINI YEĞENİ ANLATTI

Murat Baş, amcası ile ilgili olarak, şunları söyledi:

Çerkezköy’de oturan ailesi vardı, oraya gitti, hastanede tedavi gördü. Mayıs sonu pandeminin bitmesiyle buraya tekrar geldi. Orada duramıyordu, sıkılıyordu. Burada senelerdir oturduğu için daha rahat ediyordu.

İyileşmişti, iyiydi, evde tek kalıyordu, zaten ailesi orada oturduğu için. 6 Temmuz günü haber alamadık kendisinden, telefonla ulaşamadık. Akşam 7.30 gibi geldim eve, anahtarı bende yoktu, kapı kilitli değildi, kapıyı kartla açtım, odada vefat etmiş halde buldum. Ambulans falan çağırdık, 6 Temmuz günü biz amcamızı kaybettik. Biz karşılıklı dairelerde oturuyoruz.

Sabah o erken kalkardı, minibüsü vardı, yakın bir yerde çorba içmeye giderdi, arkadaşlarıyla takılırdı. Son zamanlarda mesai yapıyorduk, 1 hafta 10 gün falan görüşemiyordum, hep geç geldiğim için. Çocukken gazete satarmış, kendisi de anlatırdı. Ben şu an 41 yaşındayım, ben kendimi bildim bileli hep buradaydık, bu mahallede doğduk, buranın yerlisiyiz.

Hayreddin Baş'ın yakın arkadaşı Muhtar Necmettin Ünalmış ise, gazeteci çocuk hakkında şu fadeleri kullandı:

Son çıkan gazete, o da ‘yazıyor’ diye başlardı. Hayrettin Amca okuldan sonra baya gazete satmış. Eski İstanbul orası, o insanlarda hep Hayrettin amcadan gazete alırmış.

Akrabaları inanmadı ‘bu o değil’ diye ama dedi ki ‘ben beni burnumdan tanırım’, o burun hala mevcuttu. 30 yıldan fazladır dostluğumuz vardı. Çok iyi bir sanatkardı. Galatasaray Lisesi’nin iç dekorlarını yapmış, oranın müdür yardımcısıyla da ilkokulu beraber okumuşlar.

Yıllar sonra da orada karşılaşmışlar ve ondan sonra da lisenin bütün işlerini Hayrettin Amca’ya verirdi. Hayrettin Amcamız ağaçtan anlardı, insandan anlardı, sözden anlardı, bir de metreyle ölçü almazdı, gözle ve gönülle ölçü alırdı. 

KAYNAK: DEMİRÖREN HABER AJANSI

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!