Deprem esnasında neden ışık ortaya çıkıyor? Birçok şekil ve renkte olabilen deprem ışıkları tehlikeli mi?
Aslında 5 üzeri bütün sarsıntılarda ortaya çıkma ihtimali yüksek olan deprem ışıkları Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde somut olarak kameralara yansıdı. Şimşeği andıran bu görüntüler endişeye yol açarken sebebine dair komplo teorileri de art arda sıralanıyor. Kimi Haarp Teknolojisinin kimi ufoların buna yol açtığını düşünürken aslında bu ışıkların oluşmasının bilimsel bir nedeni var. Peki deprem ışıkları nedir? Deprem ışıkları nasıl oluşur? İşte cevaplar

Önce Kahramanmaraş ve sonra Hatay'daki 2 büyük deprem ülke olarak hepimizi derinden etkiledi. Yıkılan bina ve enkaz altında kalanların hikayesinin yanı sıra kameralara yansıyan bazı görüntüler endişeleri ve korkuyu daha da artırıyor. O görüntülerden biri de deprem anında gökyüzünde ortaya çıkan şimşek benzeri ışıklar.
İLK OLARAK JAPONYA'DA KAYDA GEÇTİ
Büyük bir yıkıma sebep olan depremler ve bahsi geçen ışıklarla ilgili Haarp teknolojisi, ani hava değişikliği hatta UFO'ların adı anılsa da aslında durumun bilimsel açıklamaları mevcut. Hatta bazı yazılı kaynaklar bu ışıkların MÖ 89'dan bu yana görüldüğünü ortaya koyuyor. Kameralar aracılığı ile ilk kez kayda geçtiği yıl ise 1965.
Japon Tarihsel Deprem Arşivleri, Japonya tarihi boyunca bu tür ışıkların yaklaşık 55 örneğini kaydetti. Deprem ışıkları, özellikle 5.0 ve daha yüksek depremler sırasında dünyanın başka yerlerinde de görüldü. Missouri'deki 1811-1812 depremlerinde, 1906 San Francisco depreminde, Kanada'daki 1988 Saguenay depreminde, İtalya'daki 2009 L'Aquila depreminde, Meksika'daki 2017 Chiapas depreminde ve çok daha fazlasında aynı ışık ortaya çıktı.
DEPREM IŞIKLARININ BİLİMSEL ADI: LÜMİNESANS
Deprem ışıklarının aslında birkaç adı var. Levha şimşek, top şimşek ve flamalar gibi. Bilimsel adı ise lüminesans veya tribolüminesans. Görünümleri, tek bir forma veya renge bağlı değil. Işık topları, alev ve parlak çizgi şeklinde olabildikleri gibi parlayan mavi, kırmızı, beyaz, menekşe ve pembe tonlarında da görülebiliyor.
KUVARS, IŞIKLI REASKİYONA DAHA YATKIN
Konuyla ilgili birçok çalışma yapıldı. Shinshu Üniversitesi'nden Yupik Enomoto, ışıkların toprak kaymalarıyla aynı anda ortaya çıktığını fark etti. Işığın kırılma, sürtünme veya kaya içindeki kimyasal reaksiyonlardan yayılıp yayılmadığını belirlemek için granit, kireçtaşı, piroklastik kaya ve diğerleri üzerinde deneyler yaptı. Enomoto, kaya örneklerini kırdı ve granitin en yoğun reaksiyona sahip olduğunu buldu. Enomoto kuvars içeren kayaların ışıklı reaksiyonlara daha yatkın olduğuna inanıyor.
KAYALARDAKİ STRES SEVİİYELERİ DE YOL AÇABİLİYOR
Bazı bilim adamları da, deprem sırasında kayalardaki yüksek stres seviyelerinin, kayalardaki kimyasal bağların kırılmasına ve oksijenin iyonlaşmasına neden olduğunu öne sürüyor. Bu iyonlar kayadan kaçıyor ve ışık yaydıkları atmosfere gidiyor.
Bu iyonlaşma hipotezi bir laboratuvarda test edildi ve öyle görünüyor ki, stres altındaki kayalar iyonları serbest bırakıyor. 2011'deki 9.0 Tohoku depremi de bunu doğruladı. Burada sallama başlamadan birkaç dakika önce atmosferde çok sayıda elektron oluştu.
BİRBİRİNE SÜRTÜNEN KAYALAR IŞIK FLAŞLARI OLUŞTURUYOR
2014 yılında Rutgers Üniversitesi'nden Troy Shinbrot, aynı tür kaya tanelerinin birbirine sürtündüğünde elektrik yükü oluşturduğuna dikkat çekti. Şarj hava ile reaksiyona girerek onu elektriklendirir. Bu, parlak ışık flaşları oluşturur. Testler tekrarlandı ve aynı sonucu yeniden üretti. Bu atılım, Enomoto'nun hipoteziyle daha uyumlu görünüyor.