Zafer Partisi'nden CHP'ye rest! Teşkilatlara kesin talimat: Saraçhane'ye gidilmeyecek!

Yolsuzluktan tutuklanan İBB'nin eski başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cezaevindeki 100. günü için Saraçhane'de eylem çağrısı yapan CHP'ye Zafer Partisi'nden beklenilen destek gelmedi. Zafer Partisi tarafından teşkilatlara gönderilen yazıyla, "Bugün yapılacak CHP'nin Saraçhane'deki etkinliğine Zafer Partisi Teşkilatlarından kimse katılmayacaktır" denildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İBB'nin yolsuzluktan tutuklanan eski başkanı Ekrem İmamoğlu için Saraçhane'de eylem çağrısı yapmıştı.
19 Mart'ın 100. günü için yapılan çağrıda, "Yarın akşam, 19 Mart darbesinin 100. gününde ilk günkü kararlılığımızla Saraçhane’de buluşuyoruz! Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem Başkan ve tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşana kadar, meydanları omuz omuza dolduracağız!" denildi.
Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir.
Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır.
Asla hedeften… pic.twitter.com/T0qqHDB4rw — Özgür Özel (@eczozgurozel) June 30, 2025
CHP PROVOKASYON İÇİN YİNE SOKAKLARA ÇAĞIRDI
Tutuklanmanın ardından yapılan gösterilerde yüzlerce gösterici gözaltına alınırken pek çok öğrencinin de tutuklanması kamuoyuna yansımıştı. Boykot kampanyaları örgütleyen CHP, yeni bir Saraçhane provokasyonu peşindeyken Zafer Partisi'nden beklenen destek gelmedi.
ZAFER PARTİSİ'NDEN DESTEK GELMEDİ
Zafer Partisi, CHP’nin bu akşam Saraçhane’de düzenleyeceği mitinge parti teşkilatından hiç kimsenin katılmamasını istedi.
"KİMSE KATILMASIN TALİMATI"
Genel Sekretee Cezmi Polat imzasıyla teşkilatlara gönderilen yazıda, "Bugün yapılacak CHP'nin Saraçhane'deki etkinliğine Zafer Partisi Teşkilatlarından kimse katılmayacaktır" talimatı verildi.
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "Halkı isyana teşvik" suçlamalarıyla tutuklu yargılandığı davada serbest bırakılmıştı.
SARAÇHANE TALİMATI ZAFER PARTİSİ'NDE İSTİFA GETİRDİ
Zafer Partisi'nin CHP'nin bu akşam Saraçhane'de düzenleyeceği "100 Karası" başılığıyla düzenleyeceği mitinge katılmama kararı aldı. Genel Başkan Ümit Özdağ'ın kararına tepki gösteren Bartu Soral, "Maalesef söylemekle Atatürkçü olunamıyor… Eylemle olunuyor… " diyerek partiden istifa ettiğini açıkladı.
"SÖYLEMEKLE ATATÜRKÇÜ OLUNMUYOR"
Bartu Soral'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle;
Anayasal ve yasal haklarımızın tamamen askıya alındığı, muhalif olanlara zenci muamelesi yapıldığı bir dönemde Sayın Ümit Özdağ’ı hukuksuzluğun pençesinden almak en önemli ve tek görevdi; bunun için hep beraber gayret gösterdik.
Türkiye’nin son 23 yılda AKP iktidarı ile karşılaştığı ekonomik, sosyal ve hukuki sıkıntıları ortada… bu tespitleri sürekli yapıyoruz.
Ancak tespit yapmak yetersiz; çözüm de bulmak ve milletin önüne koymak zorundayız. Bu yıkımı toparlayabilmek ve Atatürk devrimini tamamlayabilmek için “adeta 1923’teki gibi bir kurucu kadro” gerekiyor.
Nitekim 21 Mayıs tarihli, altta alıntıladığım X mesajımda bu konuya şu sözlerle değinmiştim;
“(…) ben, gerek toplumun Atatürkçü, aydın, entellektüel kadrolarına ulaşmak ve onları partiye katarak toplumsal sinerji yaratma noktasında gerekse ideolojik bakış ve davranış biçimi olarak partiye egemen olan eğilimin bugünün ihtiyaçlarına cevap vermede eksik kaldığını düşünüyorum.”
Ben, “kurucu kadro” diye tanımladığım kadro içinde, Türker Ertürk, Ümit Kocasakal, Adnan İslamoğulları, Ahmet Yavuz, Servet Avcı ve adını anamadığım kamuoyunda karşılığı olan, Atatürkçü, birikimli, tecrübeli isimlerin olması gerektiğine inanıyorum.
Zafer Partisinin kurumsal ve ortak akılla yönetilen bir kadro partisine dönüşmesi gerektiğine inanıyorum.
İktidarı hedefleyen, bugünkü bölgesel ve ülkesel kaos ile baş edebilecek bir parti için böyle donanımlı bir kadroyu ve ortak akılla yönetimi zorunlu görüyorum.
Tabii bu isimler: “gel beraber siyaset yapalım” gibi bir çağrı ile değil, ortak akıl, ortak yönetim taahhüdü ile ikna edilebilir.
Zaten kadro partisinin özünde bu temel olgu yatar.
Ancak Sayın Ümit Özdağ’ın genel başkan olarak bu konudaki yorumları ve tercihleri her zaman benimkinden farklı oldu.
Hukuksuz tutukluluğu sonrasında da kadro, kurumsallaşma ve Atatürkçü cenaha açılma konusunda yine aynı noktada durduğunu görüyorum.
Tabii hukuksuz tutukluluğundaki zorlu süreçte siyaset yapış şeklini değiştirme kararı da almış olabilir.
Elbette tamamı kendi takdirleridir. Partinin genel başkanıdır, tercihlerine saygı duyacağız.
Ancak, Atatürkçülük devrimciliktir. Üniter yapının korunmasıdır, milliyetçiliktir, devletçiliktir, halkçılıktır, liyakattır, bilimdir, hukuktur, mücadeledir. Türkiye Cumhuriyeti bu geçtiği süreçte Atatürkçülüğe adeta su gibi hava gibi ihtiyaç duymaktadır.
Maalesef söylemekle Atatürkçü olunamıyor… Eylemle olunuyor…
Ülke sorunlarını çözebileceğine inanmadığınız bir yerde, salt siyasi kariyer hedefleriyle bulunmak ne genel başkana ne bize güvenen vatandaşlara ne de kendime karşı samimi bir duruş olmaz. Aksine herkesi aldatmak olur.
O benim yapıma uygun değil.
Zafer Partisinin tüm teşkilat, üye ve gönüllülerine ve Sayın Ümit Özdağ’a başarı dileklerimi, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
