Yenidoğan Çetesi davasında ikinci duruşma! Bugün karar çıkacak mı?

Yenidoğan çetesi davasının ikinci duruşması bugün görülecek. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmasında sanıklar savunma yaptı. "Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum.''diyen Fırat Sarı, ''Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor. Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da devam eden 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davasında mahkeme ara kararını açıklamıştı. Haklarında tutuklama istenen 10 sanıktan 7’sinin tutuklanmasına karar vermişti. Mahkemeye gelmeyen 4 kişi hakkında ise yakalama emri düzenlenmesine hükmedilmişti. Yenidoğan Çetesi soruşturmasında ikinci dalga operasyonlar yapılmıştı. Eşzamanlı operasyonda, aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve bir sivilin yer aldığı 14 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerin dijital materyallerine de el konulmuştu.
İKİNCİ DURUŞMA GÖRÜLDÜ
Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamındaki 2. dalga operasyonda yakalanan 18 şüpheli hakkında fezleke hazırlandı. 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekede, dosyanın yenidoğan çetesinin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden dosyasıyla birleştirilmesi talep edilirken davanın ikinci duruşmasu bugün görülüyor.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılacak duruşmada, sanıkların savunması alınıyor.
"GÖREVİMİ YERİNE GETİRMEDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORSANIZ HSK'YA GİDEBİLİRSİNİZ"
İlker Gönen'in avukatı, savcının el çektirilmesi ve reddi hakim talebinde bulunuarak "14 Aralık'ta soruşturma savcısı ve duruşma savcısının aleni fotoğraf vermesinin adil yargılamayı etkileyeceğini düşünüyoruz." dedi.
Savcı ise, soruşturma savcısının kendisinin dönem arkadaşı olduğunu söyleyerek "Tabii ki görüşebiliriz. Öncesinde de sonrasında da görüşebiliriz. Cumhuriyet Savcısı'nın el çektirilmesi gibi bir hüküm de yok. Görevimi yerine getirmediğimi düşünüyorsanız HSK'ya gidebilirsiniz." ifadesini kullandı.
Avukat Burak Mengü ve Avukat Aydın Mantar duruşmaya devam edilmesine itiraz ediyor.
Duruşma Savcısı Kadir Kocakaya, Yenidoğan Çetesi üyesi olduğu iddia edilen tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
"DURUŞMANIN ERTELENMESİNİ İSTİYORUZ"
Ali Dirik'in avukatı da şu ifadeleri kullandı;
"Bu aceleyi anlamıyoruz. Adil yargılama hakkımızı kullanamıyoruz. Tanık dinletme olmasını istemiyoruz. Duruşmanın ertelenmesini istiyoruz."
Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
FIRAT SARI: SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM
Fırat Sarı, davanın ikinci duruşmasında yaptığı savunmada şunları kaydetti;
"Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum. Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor. Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla."
"YAPTIĞIM İŞLERDEN SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN HABERİ VARDI"
İstanbul İl Sağlık Müdürü'nün Sağlık Bakanı olduğunu hatırlatan Fırat Sarı, ''Yaptığımız işlerden Sağlık Bakanlığı'nın haberi vardı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı tebrik etti beni o zaman. Olan bu insanlara oldu. Biz toplumsal olarak yok edildik. Ben annemin, çocuğumun yüzüne bakamıyorum.'' diye konuştu.
"HASTANELERDEKİ BEBEK ÖLÜM ORANLARI AÇIKLANSIN"
Avukatlarının baskıdan dolayı ayrıldığını iddia ederek şu an avukatı olmadığını belirten Fırat Sarı, şu ifadeleri kullandı;
"Ben meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastası baktım. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının çok altında. Bu dosya sürecekse Sağlık Bakanlığı da suçludur, gelip 3 vakayla ilgili savunma vermeleri gerekiyor. Aynı dönemde bütün hastanelerdeki bebek ölüm oranları açıklansın."
Fırat Sarı, yanlış bir şey yaptığını düşünmediğini savunarak tahliyesini talep etti.
İlker Gönen ise savunmasında, İstanbul'da her hastanenin danışmanlık hizmeti aldığını söyleyerek örgüt suçlamasını reddetti.
İDDİANAMEDE 3 KRİTİK İSİM
1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
Söz konusu iddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak. Ayrıca hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu belirtiliyor.
SGK'DAN YÜKSEK PARALAR TAHSİL EDİLDİ
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
REKOR HAPİS İSTEMİ
İddianameye göre suç örgütünün elebaşı olan sanık doktor Fırat Sarı için 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Suç örgütünün sevk ve idaresini yaptıkları iddia edilen sanık doktor İlker Gönen'in 582 yıla kadar, 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in ise 589 yıla kadar hapsi isteniyor.
