Yenidoğan Çetesi davasında altıncı gün: Örgüt lideri Fırat Sarı: Her şeyi anlatmak istiyorum

Yenidoğan Çetesi davasında altıncı gün: Örgüt lideri Fırat Sarı: Her şeyi anlatmak istiyorum

Günlük 8 bin liara para kazanmak için bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan yenidoğan çetesi üyeleri bugün altıncı kez hakim karşısına çıktı. Pazartesi gününden bu yana devam eden duruşmada, örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor.

Türkiye'nin gündemine oturan yenidoğan çetesi soruşturmasının ilk davası 18 Kasım Pazartesi günü görüldü. 

Para uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan çete üyeleri bugün altıncı kez hakim karşısına çıktı.

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete üyeleri tek tek hesap verdi.

17 BİN YIL HAPİS CEZASI

Davada 22’si tutuklu 47 sanık bulunuyor. Sanıkların 17 bin yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Yenidoğan duruşması, davaya katılan avukatların isimlerinin okunmasıyla başladı. Sanıklar, duruşma salonunun ortasında infaz koruma memurlarının arasında oturuyor.

Yenidoğan Çetesi duruşmasında mağdur aileler duruşma salonuna alındı.

"YÜKÜMLÜLÜKLER HASTANENİN SORUMLULUĞUNDA"

Duruşma, 30 dakikalık verilen aranın ardından tekrar başladı. "Ex olana kadar ilaca devam edeceksin" tapesiyle ilgili üye hakimin "Nereden biliyorsun öleceğini?" sorusuna yanıt veren Fırat Sarı, "Bebek çok ağır durumdaydı, kardiyologlatr birkaç gün içinde ölür demişti. İlacı hiç kesemeyeceksiniz demek için söyledim" diyerek kendini savundu.

Fırat Sarı, 2024 yılının Ocak ayında polis tarafından dinlendiklerini Doğukan'dan öğrendiğini iddia etti.

Üye hakim ve sanık Sarı arasındaki konuşmalar;

Üye hakim: Hastanelerle anlaşmanız neydi?

Fırat Sarı: Yenidoğan hekim bulmak zordur. Sorumlu hemşire yoksa öneri olarak alırlar.

Üye hakim: Siz nasıl daha kolay buluyorsunuz? Ek ücret vererek mi?

Fırat Sarı: Evet, bir de ben civarda tanınıyorum.

Üye Hakim: Tıbbi yükümlülükler sizin sorumluluğunuzda mı?

Fırat Sarı: Hastanenin sorumluluğunda Sarı, 2024 yılının ocak ayında polis tarafından dinlendiklerini Doğukan'dan öğrendiğini ileri sürdü.

"ŞAKA YAPTIK KENDİ ARAMIZDA"

"Fişini çek-dedemin fişi" tapesiyle ilgili soruya "Hoş değil keşke konuşmasaymışız. Şaka yaptık kendi aramızda. Siz yapmıyor musunuz?." diyerek yanıt veren Sarı'ya, Savcı tepki gösterdi: "Bizim üzerimizden örnek verme."

Bebekleri uzun süre yoğun bakımda yatırdığı iddiasına da yanıt veren Fırat Sarı, "Ben hastaları uzun yatırmakla suçlanıyorum neden öldüreyim." dedi. Sarı, terör suçuyla ilgili olarak da, "19 yaşındaydım. 30 yıl geçti üzerinden. İnsan değişmez mi, değişir. Bunun medyada yer alması da çok kötü, algıları değiştiriyor." diye konuştu.

Duruşmaya 30 dakika ara verildi.

"HASTA SAYISINI ARTTIRMAK İÇİN BENİ SIKIŞTIRIYORLARDI"

Hastane yönetimlerinin hasta sayısını arttırma konusunda kendisini sıkıştırdığını öne süren Sarı, "Hastanelerde tek muhatabımız hastane yöneticileriydi. Sözleşmelerin bir vasfı yoktu, daha çok güvene dayalıydı." dedi. 112 Servis çalışanı Gıyasettin Mert Özdemir'in tapelerde geçen, “Taburcu süresi düşerse kazancımız düşer.” ve “Parasını alamadığımız hastayı neden tutuyoruz?” ifadeleri sorulan Sarı, "İşkoliktir Mert, heyecanlı konuşur, işgüzardır biraz. Ben de kırmıyorum. Aslında kırmak lazım belki senin işin mi taburculuk demem lazımdı." diye konuştu.

"BAZEN ZARAR ETTİK BAZEN KAR"

Yenidoğan Çetesinin işleyişine ilişkin iddialarda bulunan Sarı, "Gıyasettin Mert Özdemir, bebek sevki yapıyordu. Para veriyorduk bunun için. Mert 'Devlette çalışıyorum, ödemeleri bana yapman sorun olur' dedi. Paraları eşinin hesabına yatırılmasını istedi. Çalışmadığı için SGK'sını yaptık. İlker maaşlı çalışanımdı. Sonra kar ortağı ol dedim ama kar edemedik, olmadı. Yönetimle ben ilgileniyordum. Renas (Kılıç) Reyap'ta çalışıyordu. Renas'tan hasta sevkini rica ederdik, para işlerine girmezdi, ödeme yapmadık. Hesap falan yoktu. Dağınık çalıştık, her şey dağınık. Bazen zarar ettik bazen de yüzde 1-3 arası kar ettik. Hesaplarda görürsünüz zaten. GMZ'yi Deniz'le kurduk, Deniz'i seviyorum. Çalışmayı seviyor." diye konuştu.

 "HAYATIMI KARARTTILAR"

Hemşireler Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök'ü suçlayan çete lideri Fıra Sarı, "Hayatımı kararttılar. Ekip varsa orada var. SGK 37 haftanın altında doğan bebeklerde "Curosurf" ödüyor ama büyüklerde ödemiyor. Ama ihtiyaçları olabiliyor. Şöyle bir yöntem yaptık. Bu ilaçlar flakonda, kalanı soğuk zincirde tutarak o ilaçları kullandık. En fazla 3 gün tuttuk o ilaçları. Artırma dedikleri o. Ama sonradan öğrendim ki satmışlar. Bu arkadaşlar asgari ücrete çalışıyor. İlaçları onda birine satmışlar 300-500 liraya." diye konuştu

Curosurf: Solunum Güçlüğü Sendromu (RDS) izlenen veya Solunum Güçlüğü Sendromu riski altında olan yenidoğan bebekler ile diğer yüzey gerilim azaltıcı eksikliği bulguları izlenen erken doğan bebeklerin tedavisinde kullanılır.

"BİR RAPORLA ATEŞE ATILDIK, 10 HASTANE KAPATILDI"

Uzman raporunun yanlış olduğunu öne süren Fırat Sarı, "Bir raporla ateşe atıldık. 10 hastane kapatıldı, binlerce insan işsiz kaldı. Uzman raporu kötü niyetli, agresif yazılmış. Meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastasına baktıM. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının altında. Benim sağlıklı taburcu ettiğim hastalar bile şimdi beni şikayet ediyor. Ultrason baktırıyor 'Acaba böbreğimi mi çaldı' diye. Ya Türkiye'de yenidoğan organ nakli yapılıyor mu? Malpraktisten suçlanıyorum. Görmediğim bakmadığım bebeklerin ölümünden yargılanıyorum" diyerek kendini savundu.

Malpraktis: Bilgisizlik, tecrübesizlik ya da hekimin hatasından dolayı hastanın zarar görmesi.

''RÜŞVET VEREREK HASTA ALMADIK''

112 Çağrı Merkesi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ettikleri suçlamasını reddeden Fırat Sarı, şunları kaydetti;

"112 sevk zincirini bozarak, rüşvet vererek asla hasta almadık. Her hastaneye eşit gönderiyorlar." 

Şüphelilerin telefon konuşmalarını içeren tape kayıtlarına da itiraz eden Fırat Sarı, "Şimdi ben burada kamuya konuşurken filtreli dikkat ederek konuşurum ama özel hayatınızda güvendiğiniz insanlarla daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta konuştuklarımız kamuya yansıtılıyor. Kesilerek veriliyor, tıbbi şeyler yanlış çevrilmiş. Tapede sanki iki kişinin konuşmasında sanki bebek kaldırımda yerde başında bir hemşire var. O bebekler hastanede, Kuvözde bir sürü insan çalışıyor. Bir sistem var. Sanki laçka işler oluyor gibi yansıtılmış tapelerde." dedi.

"BU YAPIYI BEN KEŞFETMEDİM, SEN GEL YAP DEDİLER"

Bu yapıyı keşfetmediğini, kendisine teklif geldiğini iddia eden Fırat Sarı, "112 nakil grubu çok yetersiz. Sevk süresi ortalama 4-6 saat. Yenidoğan için çok kritik süre. Usulsüz sevk dedikleri tıp merkezinden bebek aldım. Reyap Hastanesi'nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Başka işletmecileri vardı. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. İlker'le kafamız uyuştu o da benim gibi iyi çalışıyor. Zamanla işletme sayısı arttı ama bize hep teklif geldi. 112 dışı sevk dediğiniz tıp merkezlerinden hekimin bana güvenerek hastalarını bana gönderdiler. O dönem için ben para almadım. Güvendikleri için hızlı kabul ettiğm için. Ama sonra işletmeciler olunca hasta bulucular var bu sistem için. Onlarla anlaştık. Emrah diye bir arkadaş vardı başta. Onunla aramız bozulunca Mert ile anlaştık." dedi.

"HER ŞEYİ ANLATACAĞIM"

47 sanığın yargılandığı 'Yenidoğan Çetesi' davasında bugün 6. celse yapıldı. 'Yenidoğan Çetesi' lideri olmakla yargılanan doktor Fırat Sarı, saat: 10.00'da mahkeme heyetinin karşısına çıktı ve hesap vermeye başladı.

Fırat Sarı savunmasına "2 ay önce savcıyı tehdit mevzusu olunca avukatlarım ayrıldı, sonra memleketimden iki avukat geldi destek olmak için. Ama hazır olmadıklarını söylediler. Ben elimden geldiğince savunma yapmak istiyorum. Buraya gelmek istedim hayattan bir beklentim yok artık herşeyi anlatmak istiyorum." diyen Sarı savunmasına "insanlık onurum kalmadı. Strateji benimsemedim, dosyayı konuşmuyoruz. Her şeyi anlatıyorum" ifadelerini kullandı.