Yeni tasarıya Emniyet'ten tepki: Rütbe-görev dengesi sarsılır!

1. Sınıf Emniyet Müdürlerinin ilçe müdürü olarak aşağıya doğru tenzili rütbe atanmasının önünü açan düzenlemeye teşkilattan tepki geldi. Söz konusu tasarının teşkilattaki iç dengeleri altüst edeceği ifade edildi.
Söz konusu tasarıda, "1. Sınıf Emniyet Müdürleri"nin ilçe müdürü olarak aşağıya doğru tenzili rütbe atanmasının önü açılıyor.
Söz konusu tasarıya tepki gösteren Emniyet'te ise "Teşkilatı biz yönetmeyeceksek neden 24 yıl rütbe bekliyoruz?" sesleri yükselmeye başladı.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun köklerine muhalif şekilde hazırlanan düzenleme, polis teşkilatının en tepe rütbesini taşıyan 1. Sınıf Emniyet Müdürlerini ilçe müdürü gibi alt pozisyona çekiyor.
Düzenleme ile birlikte mülki idare amirlerinin il emniyet müdürlüğüne atanmasının önü açıldı. Öte yandan özlük hakları da koruma altına alındı.
TEŞKİLAT NE İSTİYOR?
Emniyet Teşkilat'ı içindeki rütbeli kadrolar, bu düzenlemenin doğrudan emniyetin kurumsal yapısını hedef aldığını ifade ediyor. İlçe müdürlükleri, sınırlı yetkili birimlerken; 1. sınıf müdürlerin buralarda görevlendirilmesi rütbe-görev dengesini bütünüyle altüst edeceğini belirten rütbeliler, "Motivasyon kaybı, iç çatışma, emir-komuta zincirinin bozulması gibi büyük riskler kapıda" yorumunu yaptı.
Teşkilatın talebi ise bu tasarının bir an önce geri çekilmesi! Teşkilat;
- "Rütbe-görev dengesini hiçe sayan bu düzenlemenin iptalini,
- 1. sınıfa terfi bekleyen personel için yeni kadrolar açılmasını,
- Kolluk birimleri arasında özlük hakkı eşitliğinin sağlanmasını,
- Üst düzey atamaların teşkilat içinden liyakat esasına göre yapılmasını istiyor.
Düzenlemeye ilişkin tepkilerini dile getiren teşkilat içindeki üst makamlar, "İl emniyet müdürleri halihazırda Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. İşleyişte atanması yapılan il emniyet müdürü takdir yetkisini kullanıp merkez yönetimin de onayını alarak kendi çalışma arladaşlarını seçebilmekte ve kendi tassarufu ile atamasını yaptığı alt rütbe çalışanları (İl müdür yardımcısı, ilçe emniyet müdürü) ile hiyerarşik yapı ile ahenkli bir şekilde yönetebilmektedir.
Tasarının hayata geçmesi durumunda, il müdür yardımcısı ve ilçe müdürleri İçişleri Bakanı tarafından atandığında ve görevden alındığında , bu kadro üzerinde il müdüründen ziyade İçişleri Bakanı daha etkili olacak ve il müdürü ile alt rütbe arasındaki uyum ve ahenk kaybolacaktır.
Tabiri caizse; teknik direktörü atayan irade takım oyuncularını seçemezken, teknik direktöre de seçim hakkını tanımamakta. Teknik direktör başkasının seçtiği ve birbirini tanımayan takım oyuncuları ile maç kazanması beklenmektedir.
Tasarı resmen Cumhurbaşkanı iradesi ile atanan il emniyet müdürlerinin çalışma arkadaşlarını seçme iradesi elinden alınarak kısıtlanmaktadır.
İtilaf halinde bir ilçe müdürü İçişleri Bakanını mı yoksa hiyerarşik amiri olan il emniyet müdürünü mü dinleyecektir!!…" ifadelerini kullandı.
"TARİHİ BİR KAVŞAK NOKTASINDAYIZ"
Emniyet Teşkilatı'na yönelik komuoyuna yansıyan kanun teklifi çalışmalarına ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk, "Tarihin bir kavşak noktasındayız.
Ülkemizin karşı karşıya olduğu sıkıntılar, gördüklerimizden çok daha derin; doğrudan bir “yeniden var oluş” ya da “yok oluş” tehdidiyle karşı karşıyayız.
Elbette hep varolacağız. Çünkü bugün 19 Mayıs! Ancak çok dikkatli olmak zorundayız.
Ve dikkat etmesi gerekenler yalnızca sokaktaki vatandaşlar değil; bulundukları koltuklarda güç sahibi olan her bir yöneticimiz de çok dikkatli ve temkinli olmak zorundadır.
Şimdi; İç güvenlik bürokrasisini, yani emniyet teşkilatımızı doğrudan ilgilendiren bir konuyla karşı karşıyayız. 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü makamını itibarsızlaştırmaya yönelik bir yaklaşım söz konusu.
Büyükşehirlerden başlayarak emniyet müdürlüğü makamına, mülki idare amirlerini atamanın önünü açmak odaklı yaklaşım, bu mesleğe çocuk yaşta giren, tıpkı kaymakam olup vali, hatta İstanbul Valisi olma hayali kuran genç mülki idareciler gibi, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne kadar tüm kademelerde görev alma hayali kuran bu vatanın evlatlarının umutlarını ortadan kaldırmaktır.
Bu tür bir yaklaşım doğru değildir. Emniyet Genel müdürlüğü koltuğunda artık polis teşkilatının yetistirdigi birbirinden kıymetli güzide güvenlik bürokratları oturmalıdır.
Bir kez daha açıkça ifade ediyoruz: FETÖ, emniyet teşkilatından intikam almak için her fırsatı, her aşamayı kullanmaktadır.
Karşımızda şeytani bir yapılanma vardır. Bu nedenle, böyle bir kanun değişikliğine hazırlık yapan her kimse /hangi arkadaş ya da arkadaşlarsa/şapkalarını önlerine koyup düşünmek zorundadırlar.
Güne Merhaba.
EMNİYET TEŞKİLATINA YÖNELİK KAMUOYUNA YANSIYAN KANUN TEKLİFİ ÇALIŞMASI HAKKINDA.
Tarihin bir kavşak noktasındayız.
Ülkemizin karşı karşıya olduğu sıkıntılar, gördüklerimizden çok daha derin; doğrudan bir “yeniden var oluş” ya da “yok oluş” tehdidiyle karşı… — Metin KÜLÜNK (@mkulunk) May 19, 2025
Attıkları bu adımın hangi sonuçları doğuracağını; Türkiye’nin iç güvenlik teşkilatının yıpratılması sonucu ortaya çıkacak huzursuzluğun bu ülkeye nelere mal olabileceğini çok iyi hesap etmelidirler.
Hiç kimse kusura bakmasın: Bu işler, pandemi dönemindeki gibi insanlardan uzak durarak, el sıkışmayarak, dünyayı yalnızca kendi çevresinde dönüyor sanarak izole olmuş bir anlayışla yürümez!" ifadeleri kullandı.
