İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 38 bin 713 Filistinli hayatını kaybetti, 89 bin 166 kişi ise yaralandı.
Bu zulme sessiz kalmayan Türkiye, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacağını açıkladı. Türkiye, davaya müdahil olmak için bugün (7 Ağustos'ta) Lahey'de dosya sunacak.
Türkiye, davaya müdahil olmak için bugün (7 Ağustos'ta) Lahey'de dosya sunacak.
Bakan Fidan Ürdün'de düzenlenecek "Gazze" toplantısında Filistin'in sesi olacak"SON DERECE KAPSAMLI VE AYRINTILI HAZIRLANDIK"
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli soykırım davasına müdahillik başvurusunu Lahey Büyükelçisinin saat 16.30'da Divan'a sunacağını bildirdi.
"Son derece kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlandık. Dünyada hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir" diyen Keçeli şu ifadeleri kullandı:
Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuz, bugün Türkiye saatiyle 16.30'da Lahey Büyükelçimiz tarafından Divan'a sunulacaktır. Son derece kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlanan başvurumuz, Divan Statüsü'nün 63. maddesine dayanmaktadır. Dünyada hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir. Uluslararası Adalet Divanı'ndaki dava, İsrail'in işlediği suçların cezasız kalmaması bakımından son derece önemlidir. Bu vesileyle, Uluslararası Adalet Divanı'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmasına ve Refah sınır kapısının insani yardımlara açılmasına hükmeden ihtiyati tedbir kararlarının bir an önce uygulanması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. BM Güvenlik Konseyi'ni üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Türkiye, Filistinlilerin haklı davasına destek vermeyi sürdürecektir.
Son dakika... Narin Güran cinayetinde flaş gelişme: Tutuklu amcanın avukatı...TÜRKİYE DİLEKÇESİNİ SUNDUR
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Güney Afrika tarafından 29 Aralık 2023'te İsrail'e karşı açılan soykırım davasında, Soykırım Sözleşmesi'nin çeşitli hükümlerinin yorumlanması söz konusu ve Türkiye, sözleşmeye taraf olduğu cihetle davaya müdahillik beyanı sunma hakkına sahip bulunuyor.
Türkiye'nin sunduğu dilekçede, İsrail'in Filistin halkına yönelik politikalarının uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu vurgulanacak.
Dilekçede ayrıca, İsrail'in Filistin halkına yönelik politikaları, soykırım ve insan hakları ihlalleri, uluslararası hukuk ihlalleri, uluslararası hukukun uygulanabilirliği ve Türkiye'nin talepleri yer alacak.
yenisoz.com.tr yayın hayatına trhaber.com olarak devam ediyorYARGILANMANIN ÖNÜ AÇILACAK
Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan davaya müdahil olma kararı, dünya genelinde adalet ve insan hakları arayışındaki toplumlar için büyük bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'nin sunduğu dilekçeyle, İsrail'in yargılanmasının önü açılacak.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, "Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanı nezdinde, Soykırım Sözleşmesinin ihlali gerekçesiyle İsrail aleyhinde açılan davaya ilişkin müdahillik dilekçemizi TBMM Heyeti olarak 7 Ağustos'ta Divan'a teslim edeceğiz İsrail'in ve İsrailli yetkililerin hukuk önünde cezalandırılmaları için her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye olarak; İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin halkının yanında olmaya her daim devam edeceğiz" dedi.
İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Avukat Yasin Şamlı ise Türkiye'nin davaya müdahil olma kararına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "İsrail, kelimenin tam anlamı ile Gazze'de soykırım yapmaktadır. Katlettiği insanların yüzde 70'i kadınlar ve çocuklar. Katledilen çocuk sayısı 20 bine yaklaştı. Bu suçlar devlet terörü şeklinde işleniyor."
7.4 büyüklüğünde deprem bekleniyor: Naci Görür o bölgeyi uyardı! Aman...5 SORUDA MÜDAHİLLİK BAŞVURUSU
Şamlı, dilekçede yer alan argümanları ise şu şekilde özetledi:
"Uluslararası Adalet Divanı'nda yalnızca soykırım ve soykırıma ilişkin suçlar ele alınıyor. Dilekçenin ana konusu da Gazze'de işlenen soykırımdır."
Yasin Şamlı, dilekçenin kabul edilmesi durumunda hukuki sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin ise şu görüşleri paylaştı:
"Türkiye Cumhuriyeti davaya müdahil olduktan sonra davanın tarafı olacaktır. Soykırım suçunun nasıl işlendiğini delilleriyle ortaya koyacak ve soykırımcıların cezalandırılmasını isteyecektir. Bu davanın iki ana yönü vardır. Birincisi uygulanacak hukuk normlarıdır. İkincisi ise delillerdir. Uluslararası Adalet Divanında görülen bu davada uygulanacak hukuk normu 1948 tarihli 'Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'dir. Biz baro olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne 4 grup delil götürdük. Delillerimiz; video, fotoğraf, tanık ve fail beyanlarından oluşuyor."
Türkiye'nin UAD'deki İsrail'e karşı soykırım davasına müdahillik başvurusuna ilişkin merak edilen 5 soru ve diplomatik kaynakların verdiği cevaplar şöyle:
1- Müdahilliğin dayanağı nedir?
Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divan'na müdahillik beyanı, Divan'ın Statüsü'nün 63. maddesindeki şu ifadeye dayanıyor:
1- Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğu zaman, yazman bu devletlere hemen durumu bildirir. 2. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet davaya müdahil olma hakkına sahiptir; ancak bu hakkını kullanırsa, kararla verilen yorum kendisi için de eşit derecede bağlayıcı olacaktır."
2- Türkiye'nin müdahilliğine ilişkin hukuki süreç nasıl ilerleyecek?
Kurallara göre Divan, müdahillik beyanını görülmekte olan davanın tarafları olan Güney Afrika Cumhuriyeti ve İsrail'e bildirerek yazılı gözlemlerini isteyecek.
Divan, kabul edilebilirliğe ilişkin kararını, gerekmesi halinde sözlü duruşma tertip ederek verecek.
Davanın tarafları müdahillik beyanına ilişkin gözlemlerini yazılı olarak sunabilecek, yazılı taraf gözlemleri alınması halinde, Türkiye'nin, karşı gözlemlerini yazılı olarak sunma hakkı saklı bulunuyor.
3- UAD'deki Güney Afrika-İsrail başvurusuna diğer ülkeler müdahillik talebinde bulunabilir mi?
UAD'deki Güney Afrika/İsrail başvurusuna bugüne kadar Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulundu.
Divan bu başvurular ile ilgili henüz karar vermedi.
4- Müdahillik mekanizması başka davalarda uygulandı mı?
UAD Statüsü'nün 63. maddesiyle düzenlenen müdahillik müessesesine UAD önündeki diğer başvurularda da müracaat edilmişti.
Buna örnek olarak, Ukrayna ve Rusya Federasyonu arasındaki başvuruda UAD 32 ülkeden gelen müdahillik beyanını kabul edilebilir bulmuştu.
Bunun yanı sıra Gambiya ve Myanmar arasındaki başvuruda, Divan 7 ülkenin müdahillik talebinin kabul edilebilir olduğunu kararlaştırmıştı.
5- Dava sürecinin ne zaman sonuçlanması beklenmektedir?
Divanın önündeki sürecin sonuçlanacağı tarih konusunda öngörüde bulunulmasının güç olduğu ifade ediliyor.
UAD önündeki süreç, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin 29 Aralık 2023 başvurusuyla başladı. Mevcut aşamada Divan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, davaya görüş sunması için son tarih olarak 28 Ekim 2024'ü belirledi.
İsrail'in karşı görüşünü sunması için son tarih de 28 Temmuz 2025 olarak belirlendi.
Divan'ın bugüne kadarki içtihadı göz önünde bulundurulduğunda, dava sürecinin 4-5 yıl sürebileceği değerlendiriliyor.
İSRAİL MEDYASI PANİKLEDİ
İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi, bir Türk diplomatik kaynağın "Türkiye'nin müdahalesi uluslararası toplumu Gazze'deki insani krizi tanımaya ve ele almaya zorlayacak" dediğini yazdı.
Maariv gazetesi 'son dakika' koduyla girdiği haberde Türkiye'nin başvurusunun bugün gerçekleşeceğini okurlarına duyurdu, tıpkı Jerusalem Post gibi Türk diplomatik kaynağın sözlerine yer verdi.Haaretz gazetesi de Türkiye'nin adımını canlı blog sayfasında okurlarına sundu.
Türkiye'nin müdahillik metninin hafta bitmeden Uluslararası Adalet Divanı'nın internet sitesinden erişime açılması bekleniyor.Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde olan Uluslararası Adalet Divanı, BM'nin başlıca yargı organı. Uluslararası Adalet Divanı, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi tarafından seçilen 15 yargıçtan oluşuyor.
Mahkeme, BM üyesi ülkeler arasındaki sorunlarda yasal olarak bağlayıcı kararlar alabiliyor. Ancak mahkemenin bu kararların uygulanmasını sağlamaya yönelik mekanizmaları sınırlı. Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın davada görüş sunması için son tarihi 28 Ekim 2024, İsrail'in karşı görüş sunması için ise 28 Temmuz 2025 olarak belirledi. Davanın uzun yıllar sürmesi bekleniyor.
Yorum Yaz