Türkiye-Azerbaycan-Pakistan ittifakına doğru: Yeni bir güç doğuyor
Türkiye'nin Şuşa'da Kafkaslar'a vurduğu mühür, ardından gelen peşpeşe tatbikatlar ve şimdi de Ankara-Bakü-İslamabad'ı tek güç yapacak yolda Bakü Beyannamesi: Hazar-Kafkas hattında yeni bir güç doğuyor.

Kafkaslar ve Orta Asya'da dengeleri değiştirecek büyük bir güç Türkiye'nin öncülüğünde ortaya çıkıyor. Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan, yıllardır tatbikatlarla dünyaya ilan edilen ittifak hamlesini hükümetler üstü bir seviyeye taşıyor.
Üç ülke ordusunun yıllardır adım adım geliştirdiği işbirliği, bölge güvenliğini sağlamaya yönelik amaçlar doğrultusunda 'ortak ordu' projesine doğru ilerliyor.
Ankara'nın, Azeri ordusuna sınırsız destek verdiği 2. Karabağ Savaşı, Kafkaslar'da ittifak halinde atılacak adımlar için milat oldu. Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki topraklarını kurtarmasıyla sonuçlanan savaş, bölgesel meselelerin çözümünde ittifak halinde hareket etmenin önemini ortaya koydu.
Karabağ'ın işgalcilerden temizlenmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ile Azerbaycan ordusu ardı ardına ortak tatbikatlar icra etti. İki ülkenin kara kuvvetleri haziran ayında Bakü'de müşterek harekât taktikleri çalıştı.
Bunu aynı günlerde Konya'daki hava tatbikatı izledi. Türkiye ve Azerbaycan'a ait jetlerin yanında Pakistan ile Katar uçaklarının da katıldığı 'Anadolu Ankası', Arap Yarımadası'ndan Kafkaslar'a uzanan çizgide bölge aktörlerine önemli bir mesaj oldu.
Ankara, Bakü ve İslamabad şimdi de özel kuvvet tatbikatıyla güçlerini birleştirecek. Eylül ayında yapılacağı açıklanan tatbikat, silahlı kuvvetlerin gözbebeği olan özel kuvvet unsurlarını biraraya getirecek olması bakımından önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Haziran'da Karabağ'ın işgalden kurtarılan Şuşa kentinde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'le imzaladığı Şuşa Beyannamesi de 'tek millet iki devlet' perspektifini diplomatik alanda kayıt altına alan bir adım olmuştu.
Beyanname ile Türkiye ve Azerbaycan tüm dünyaya şunu ilan etti: "Taraflardan biri, üçüncü bir güç tarafından saldırıya uğradığında buna Ankara ile Bakü ittifak halinde cevap verir."
Ankara'nın Kafkasya'daki konumunu hükme bağlayan Şuşa Beyannamesi'nin ardından Erdoğan bu kez, ABD askerlerinin çekildiği Afganistan'da güvenliği sağlamak için Türkiye-Pakistan Ortak Kuvveti adımını gündeme getirdi.
Etki alanını Hazar doğusuna taşıyacak bu projenin hayat bulup bulmayacağı tartışmaları sürerken Ankara yeni bir adım atarak İslamabad ile Bakü'nün 'tek güç' olarak hareket etmesini sağlayacak mekanizmayı harekete geçirdi.
'REAKSİYON' DEMEK HEDEFİ KÜÇÜLTÜR
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un katılımıyla üç ülke arasında Bakü Beyannamesi imzalandı. Sonu 'ortak ordu' adımına dek gidecek anlaşmalar zincirinin ilk halkası olan bu hamle, Hazar-Kafkas hattında Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan'ı baş aktör konumuna yükseltecek potansiyeli barındırıyor.
Üçlü mekanizmanın kurumsallaşması hedefiyle imzalanan beyanname hakkında Şentop şu hususlara dikkat çekti:
"Anlaşma, üçlü mekanizmanın ilişkileri bölgesel düzeye taşıması anlamında önemli bir adım olacak. olacağını Türkiye-Azerbaycan-Pakistan ittifakı birilerine karşı değildir. Bir antitez ve bir reaksiyon olarak oluşmuş bir şey değil. Bu vatan savaşında, Türkiye ve Pakistan'ın Azerbaycan'ın yanında yer alması başlangıç değil, aslında bir sonuçtur. Daha önce de tezlerimizde Azerbaycan'ı destekliyorduk, Pakistan aynı şekilde dile getiriyordu. Vatan savaşı sırasında da bunu çok açık şekilde deklare ettik. Bu bakımdan bir ülkeye veya ülkelere karşı bir oluşum gibi değerlendirmek yapılan işi biraz daha basitleştirir, küçültür."
Hazar doğusunun iki önemli ülkesi Türkmenistan ve Özbekistan'la da benzer anlaşmaların önümüzdeki süreçte yapılması kimse için şaşırtıcı olmayacak.
Ankara-Bakü-İslamabad birliğiyle başlayan ittifakın ABD, Çin ve Rusya'nın da bulunduğu coğrafyada yeni bir eksen ortaya çıkarmasına kesin gözüyle bakılıyor.