Yandex Metrica
SON DAKİKA
Süper Ülke, Süper Kuşak: Adil Bey ne anlatmaya çalışıyor? İbrahim Karagül yazdı

Süper Ülke, Süper Kuşak: Adil Bey ne anlatmaya çalışıyor? İbrahim Karagül yazdı

TRHaber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya çıkartan ana düşünce ve hedefleri anlatan bir yazı kaleme aldı.

Gündem

09.02.2024, 15:26

TRHaber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya çıkartan ana düşünce ve hedefleri anlatan bir yazı kaleme aldı. 

İbrahim Karagül'ün yazısı şu şekilde:

Türkiye’nin her alanda yürüttüğü resmi “Orta Koridor” planlamaları, şahsen uzun yıllardır dikkat çekmeye çalıştığım “Orta Kuşak” tezi, ne yazık ki, yeterince anlaşılamadı. Oysa “Türkiye Yüzyılı”ını ortaya çıkaran ana düşünce ve hedef budur. 
Devletin, ilgili kurumların var güçleriyle anlatmaya çalıştığı, Türkiye ölçeğinde alışık olmadığımız dev yatırımlarla hazırlandığı, dünyada sadece birkaç ülkenin yapabildiği bir akıl ve bilgelikle donatmaya çalıştığı bu proje, “Türkiye Yükselişi”nin ana motivasyonudur. 
21. yüzyılda dünyanın eksenini değiştirecek en kritik gelişme bu olacaktır. Öyle şaşırtıcı, öyle şok edici gelişmeler ortaya çıkaracak ki, projeyi tam kavrayamayanların bu gelişmeleri de algılamaları mümkün olmayacak.
Çünkü bazı ülkelerin çöküşüne, bazı ülkelerin sürpriz şekilde yükselmesine, bazı süper güçlerin gerilemesine, bazı ülkelerin ise, yeni süper güçler olarak ortaya çıkmasına yol açacak. 
Bu proje, Türkiye’den bir Süper Güç, ilişkili coğrafyadan da bir Süper Kuşak çıkaracak. 

Dünyanın ağırlık merkezi 
Orta Koridor’a kayacak..

“Dünyanın ağırlık merkezi Doğu’ya kayıyor” cümlesini otuz yıldır duyuyoruz. Küresel ölçekte, hem siyasi, hem ekonomik hem de jeopolitik açıdan en güçlü tartışmalardan biri bu. 
Ama artık yeni bir söylem öne çıkarmanın vakti geldi: “Dünyanın ağırlık merkezi Orta Koridor’a (Orta Kuşak) kayıyor.” 
Türkiye işte bu kuşağın tam merkezinde. Bu yüzden de, “merkez” olmak neyi gerektiriyorsa olağanüstü bir gayretle bunu yapmaya çalışıyor. Yollar, köprüler, tren hatları, lojistik yatırımlar, dış politik argümanlar, olağanüstü savunma atılımları, teknoloji hız, güvenlik hazırlıkları, bu kuşağın geçtiği bütün ülkeler ve coğrafyadaki jeopolitik değişim çabaları işte bu merkez olmaya, bu “Orta Koridor”a hazırlıktır. 

“Türkiye küreselleşmesi”nin 
“ana yüklenicileri” kimler?

Bu haliyle Dışişleri Bakanlığı’na, Savunma Bakanlığı’na, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ne kadar rol yüklenmişse, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na da öyle bir rol yüklenmiştir. 
Öyle ki, bu bakanlık aslında “Orta Koridor”un ana yüklenicisidir. “Devlet” aklının, Türkiye’nin jeopolitik hesaplarının  Türkiye dışında da en önemli temsilci ve yatırımcı kurumlarından biridir. 
Çünkü, bakanlığın yetki ve sorumluluk alanı, yatırım öncelikleri artık Türkiye ile sınırlı olmayacaktır. “Koridor” güzergahındaki bütün coğrafya yeni ilgi alanıdır.  Bu hal, Ulaştırma Bakanlığı’na yeni yükler getirmektedir. Bir “Türkiye küreselleşmesi” konuşacaksak, stratejik altyapısını bu bakanlık sağlayacaktır. 

En keskin güç çatışmaları burada olacak: 
Ülkelerin fiziki haritaları bile değişebilir.

Lojistik koridor, eski ticaret yollarına yeniden dönülmesi dünya güç haritasını sarsıcı bir şekilde değiştirecek. Sadece güç haritasını değil, belki, fiziki haritaları da değiştirecek. Yeni siyasi söylemler, yeni ideolojik öncelikler, yeni toplumsal mobilizasyonlar ve kimlikler inşa edecek. 
21. yüzyıl, kaynaklara ve pazarlara hakimiyet mücadelesidir. Bunu biliyoruz. Ama artık lojistik koridorlar, ticaret yolları en keskin güç çatışmalarının yaşandığı alan oluyor. Sadece pandemi döneminde yaşananlar, tedarik koridorlarını Avrupa kıtasını nasıl bir bunalıma soktuğunu göstermeye yetti. Bunun devam edeceğini kesinlikle biliyoruz. 

İmparatorluklar çökecek, 
imparatorluklar doğacak.

Coğrafi keşiflerin, sömürgeciliğin başlangıcından bu yana, ticaret yolları ilk kez bun denli değişime uğruyor. Hatırlarsak, geçmişin bazı büyük imparatorlukları, Avrupa’nın yeni ticaret yollarına yönelmesi ile çökmüştü. Avrupa ve daha sonra ABD’nin yükselişinin arkasındaki ana güç de buydu. Ve bu hal yüzyıllarca devam etti. 
İşte biz; yüzlerce yıl sonra bu durumun bir kez daha yaşandığını görüyoruz ve buna hazırlanıyoruz. Şu anki dönüşümün etkisi de belki yüzyıllarca devam edecek.

Türkiye Yüzyılı, siyasi, ekonomik, teknolojik, jeopolitik hazırlıkları tam yapılırsa, toplumsal bilinçlendirmesi tam sağlanırsa Türkiye’nin 21. yüzyılını formatlayacaktır. Başka da hiçbir siyasi ve ideolojik çabaya gerek kalmayacaktır. Çünkü küresel güç hareketliliği bu alanda Türkiye’yi olağanüstü geniş alanlar hazırlamaktadır. 

Adil Bey bize neyi anlatmaya çalışıyor?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, her platformda “Orta Koridor”un detaylarını anlatmaya çalışıyor. Türkiye Yüzyılı’nın kendi çalışma alanı ile ilgili sürekli bilgilendirme yapıyor. Karayolları, demir yolları, köprüler, lojistik koridorlar, bunların yıllara göre rakamsal değerleri ve sağlayacağı güç birikimini detaylandırıyor.
Ancak entelektüel anlamda, popüler anlamda, medya gruplarının, yazarların, akademinin; Türkiye’nin 21. Yüzyılını tanımlayacak bu çabalara yeterli destek sağlamadığı kanaatindeyim. 
Oysa bugün ve yarın Türkiye’nin en önemli tartışması budur! En önemli tarihi, siyasi, gelecek yolculuğu budur. Köşe yazıları, sempozyumlar, medya kampanyaları, belgeseller ve her tür kitle iletişim araçlarının bu alana seferber edilmesi gerekiyor. 
Çünkü konu bir seçimle sınırlı bir kampanya  değil. Dünya haritasının yeniden şekillenişi ile ilgili. Yeni toplumsal bilinç ve kimlik bu alanda inşa edilecek. Öyleyse yaygın bir sivil dilin harekete geçmesi gerekiyor. 

21. yüzyılın Türkiye düşüncesi bu!

Bu bir “Türkiye düşüncesi”dir. Bir vatanseverlik ölçeğidir. Türkiye’ye inanmak, Türkiye için koşmaktır. 
Orta Asya’da kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Çin sınırından, Hazar denizine, oradan Anadolu’ya bir yol, bir kuşak, bir harita izliyor. Bu haritanın ikinci ayağı Ortadoğu’da şekillenecek. Türkiye-Arap dünyası yakınlaşmasının merkezinde de bu var. 
Belki size büyük bir söz gibi gelecek ama ana gerçek şu. Dünya yeniden kuruluyor. Batı’nın yüzyıllardır devam eden saltanatı çöküyor. Yeni merkezler, yeni kuşaklar oluşuyor. 
Tabi yeni Süper güçler de. İşte Türkiye bu. İşte anlatmamız gereken bu. 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading