Siyasal Alevicilik nedir? Neyi planlıyorlar? Suriye devrimiyle birlikte Türkiye'dekilerin maskesi düştü
Suriye'de 1 milyon Sünni Müslüman'ı katletmiş Nusayrî Baas rejiminin çöküşü, Türkiye'de Esed destekçisi kesimlerin yüzündeki maskeyi düşürdü. Kadınların tecavüz edilip diri diri yakılmasında, çocukların hortumla dövülerek öldürülmesinde, insan bedeninin pres makinesiyle kağıda çevrilmesinde bir sorun görmeyenler, "Suriye'de Aleviler katlediliyor" demeye başladı. Türkiye'de artık şu soru daha sık tekrarlanıyor: Siyasal Alevicilik nedir?
Suriye'deki Sünni Müslüman halkı zor ve baskıyla sindirmesi için iktidara oturtulmuş Nusayrî azınlığın yarım asırdan fazla süren diktatörlük rejimi, 8 Aralık 2024 tarihi itibariyle sonlandı.
Nusayrî (Arap Alevisi) Beşar Esed'in bombalarıyla evlerinden sürülmüş Suriyeli gençler, silahlarıyla geri dönüp destansı bir devrime imza attı ve doğdukları toprakların yegâne sahipleri oldu.
Esed'in bir gece sessizce Moskova'ya kaçmasıyla sonuçlanan süreç, 'Şii Hilâli' kavramıyla bölgede mezhep temelli bir hat oluşturmaya çalışan İran'ı olduğu kadar, Türkiye'de Esed'i ve Nusayrîleri destekleyen kesimleri de derinden etkiledi.
2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı süresince gerek Nusayrî Esed rejiminin gerekse de onu ayakta tutmaya çalışan İran'ın kitlesel katliamlarını görmezden gelenler, rejimin devrilmesinin ardından "Suriye'de Aleviler katlediliyor" yaygarasına başladı.
KATİLLERİN CEZALANDIRILMASI BİRİLERİNİN HOŞUNA GİTMEDİ
Sednaya Hapishanesi gibi soykırım kamplarında Sünni Müslümanları pres makinesinde ezen, tecavüz ettiği kadınları daha sonra diri diri yakan, stratejik önemdeki kasabaları Sünni nüfustan arındırmak için önce çocukları kesip biçen rejim psikopatları, yönetimi ele geçirmiş devrimciler tarafından yakalandıkları yerde infaz edildi.
Savaş suçlularının, azılı katil ve tecavüzcülerin cezalandırılıyor olması, Türkiye'deki Esed destekçilerini harekete geçirmenin yanında, bazı mezhepçilerin yıllardır yüzlerine taktığı 'hümanist' maskesini de düşürdü.
Suriye'de 1 milyon Sünni Müslüman'ın katledilmesine sesini çıkarmayan kesim, "Aleviler katlediliyor" kampanyasıyla 'Siyasal Alevicilik' kavramının ne olduğunu herkese göstermiş oldu.
Bir zamanlar Suriye nüfusunun yüzde 80'inden fazlasını oluşturan Müslümanların hangi haklara sahip olacağını yahut onların yaşayıp yaşamadığını bile umursamayanlar, Aralık 2024 devrimi sonrası "Peki Suriye'de azınlıklar ne olacak? Baskıyla karşılacaklar mı?" sorusunu sormaya başladı.
FİTİLİ ATEŞLEYEN PAYLAŞIM SABAHAT AKKİRAZ'IN İKİYÜZLÜ MESAJI OLDU
Türkiye'deki mezhepçilere destek veren bir TV kanalı yöneticisi, "İsrail tanklarını Şam'ın kalbinde görmeyi çok istiyorum" itirafında bulunurken, Esed'in bu topraklardaki ünlü bir propagandacısı ise yeni Suriye hükümetinde görev alan bakanların sakalıyla dalga geçti.
Esed'in kravatlı katilleri iktidardan indiğinde Türkiye'deki 'Siyasal Aleviciler' şimdiye dek 'laik, seküler, modern, çağdaş' kavramları altında onları gizleyen örtünün yavaş yavaş ortadan kalktığını geç fark etti.
Türkiye'deki Alevi kesimin tanınmış isimlerinden türkücü Sabahat Akkiraz, Suriyeli muhaliflerin Halep'e ilerlediği gün şunu yazdı:
"Halep yüzlerce yıl önce atalarımın şehriydi. Malatya Arguvan'a yerleşen ailemiz Halep Beydili Türkmenlerindendi. Bugün Alevileri katlediyorlar. Şehir cihatçıların pençesinde. Nesimi'nin türbesi dahi yok edildi. Bu plan uzun süredir yürürlükte. Ne yazık ki orda akan kandan mutlu olanlar var. Sivas'tan Halep'e akan kan aynıdır. Akıtanlar da aynı."
Sosyal medyada milyonlarca kez görüntülenen ve tepkilerle karşılanan bu mesaj, Türkiye'de Siyasal Aleviciliğin sembol metni haline geldi. ABD-İsrail dilini kullanıp Müslümanları 'cihatçı' tabiriyle yaftalayan Akkiraz, her cümlesinde kendi mezhebini öne çıkaran mesajını gerçekdışı iddialarla süslemekten çekinmedi.
Akkiraz'ın "Aleviler katlediliyor" dediği Halep, bir zamanlar Sünni Müslümanların Suriye'deki başkentiydi ve Esed rejimi ile İranlıların bombalarıyla tamamen boşaltılmıştı. Muhaliflerin ele geçirdiği Halep'te bir katliam yaşanmazken, Nesimi'nin türbesi de yok edilmemişti.
PKK'ya terör örgütü diyemeyen Türkiye İşçi Parti'li Barış Atay, Suriye'de İran'ın Esed rejimi artıklarını kullanarak çıkarmaya çalıştığı kaos girişimini de açıkça manipüle etti. Tartus'ta mezhepsel taşkınlık yapma peşindeki silahlı teröristlere yönelik müdahale, Atay'ın paylaştığı mesajda şöyle yer buldu:
"Suriye'de Tartus'ta HTŞ'liler gördükleri her sivile ateş açmaya başladı! Alevilere yönelik katliamlar sürüyor!"
Oysa ne Sabahat Akkiraz ne de Barış Atay, Esed rejiminin ünlü Tadamon Katliamı'na ilişkin görüntüler ortaya çıktığında, gözleri bağlı sivillerin öldürülüp bir çukura atılmasını eleştiren tek bir mesaj paylaşmadı.
Siyasal Alevici kesim, Esed'in katliamlarını eleştirmek bir yana, rejimin 'insan kasaplarını' açıkça övmekten de geri durmadı.
TİP'li Barış Atay, Suriye'deki insan kasaplarından Şebbiha İsam Zahreddin'i hayırla yâd ediyor.
SİYASAL ALEVİCİLİK HAKKINDA KİM NE YAZDI?
Sosyal medyada Siyasal Alevicilik, Siyasal Alevizm ve mezhepçi fanatizme dair yazılanlar Türkiye'deki bu önemli sorunun varlığını anlamak açısından yol gösterici oldu. İşte onlardan bazıları...
HASAN BASRİ AYDENİZ: Açık ve net söylüyorum.
Siyasal Alevi yapılanması bu ülkede çok hafife alınıyor.
DHKP-C'den PKK'ya, MLKP'den TKP'ye kadar tüm sol/marksist terör örgütlerinin arkasında olan bu yapılanma, yönetim kadrolarının bir çoğunu da (özellikle Tunceli değirmeninden geçmiş olanlar ile) dizayn etmektedir.
Seküler, Laik, Atatürkçü maskesi/takiyesi üzerinden yıllardır seküler kanadı kendi hedeflerinin gönüllü köleleri haline getiren bu yapılanma,
Arzu ettiği güce/iktidara kavuştuğu an;
Sadece Sunni müslümanlara değil, muhafazakar milliyetçisinden Atatürk milliyetçisine kadar (siyasal kuşatmasına tehdit potansiyeli taşıyan) hiç kimseye yaşam hakkı tanımayacaktır.
Türkiye ve Ortadoğu'nun yüzlerce yıllık serencamı içinde yaşanmış binlerce hadiseden sadece birkaçı olan Sivas, Maraş vs. olayları üzerinden yıllardır oluşturdukları dokunulmazlık kalkanı ile;
Suriye'de milyonlarca Sunni müslümanın (bebek, çocuk, kadın demeden) katledilmesinde 'etkin taraf' olan bu riyakar/kindar yapı,
Türkiye'nin önündeki en ciddi/tehlikeli sorundur.
Türk kamuoyu artık bu yapılanmayı tartışmaya açmalı ve dahili/harici tüm bağlantılarını ortaya çıkararak (devletin her kademesinden) tasfiye sürecine başlamalıdır.
ABESE İRCA: Siyasal Alevicilik kavramı, Türkiye'de etkisini sürekli hissettiğimiz ama ismini bir türlü koymadığımız bir problemin en net ve eksiksiz tanımı oldu. İsmini koymamıştık çünkü hep birilerinin incinmesinden çekinmiştik. Bizim bahsetmeye bile çekindiğimiz o kavramı, şimdi kendileri tanımladılar ve kendi isimlerini kendileri koydular.
Suriye'de 13 senede 1 milyon Sünni öldürülürken bu ülkede kimse mezhepsel bir suçlama yapmamıştı, işin aslı hala da yapmıyor. Ancak bir grup, yakalanan katillerin tartaklanma videolarını paylaşıp "Suriye'de Alevi katliamı var" naraları atıyor.
Dolaşımda olan yaklaşık 10-15 arası video var. Bunların çoğu Esed'in işkenceci katillerinin, halk tarafından cezalandırılmalarına ait. Bir kısmı ise yıllar öncesinde savaşın ortasındaki kaosta çekilmiş. 1 milyon sivilin katledildiği dönemdeki üç beş videoyu yeniymiş gibi paylaşıyorlar. Geri kalanlar da Sünnilere yapılan işkence videoları ama tersini söyleyerek yaymaya çalışıyorlar.
Bütün bu Alevi katliamı var tantanası işte bu 15 video üzerinden dönüyor çünkü ortada bir Alevi katliamı yok. İnsanları bu yalana inandırıp bundan siyasi çıkar elde etme peşindeler.
Paylaşımları yapanlara baktığınızda da PKK yandaşları, FETÖ'cüler ve aşırı solcu gruplar olduklarını görüyorsunuz. Katliam var diye bağırıyorlar çünkü Suriye'deki varlıklarını artık silahla devam ettiremeyeceklerini anladılar. Katliam sanıkları şimdi merhametimize sığınmanın peşinde.
Hatırlarsınız, bir ara Türkiye'de bazı Alevilerin kapısına kırmızı boya ile çarpı işareti konmuş ardından da birileri "Kapıları işaretliyorlar Alevileri yakacaklar" diye ortalığı birbirine katmıştı. Sonra Alevilerin evlerini, o bağıranların işaretlediği ortaya çıkmıştı. Bugün yaşananlar da onun aynısı.
Olmayan bir katliamı var gibi gösterip ortalığı karıştırmaya çalışıyor yine birileri. İşte bunun adına Siyasal Alevicilik diyoruz.
Sahte bir Alevi mağduriyeti üzerinden Suriye'de tutunmaya çalışıyorlar. Neyseki hem Türkiye'de hem de Suriye'deki Alevilerin ezici çoğunluğu, bu oyunlara gelmiyor artık. Onlar da bıkmışlar Siyasal Alevicilerden.
Siyasal Aleviciliğin en büyük silahı görünmez olmasıydı. Suriye devriminden sonra kendi kapılarına çarpı işareti koyarken suçüstü yakalandılar. 13 sene boyunca 1 milyon insan öldürülürken hiçbirini görememiştik ama şimdi hepsi birden bağırıyor ve Alevileri Suriye'deki suça ortak etmeye çalışıyor.
İşin aslı bu ülkede kimse Alevi Sünni çatışması istemiyor. Türk toplumu olarak birlikte yaşayacak olgunluğa eriştiğimizi düşünüyorum. Tabi bu saatten sonra sahte mağduriyetlerle uğraşacak halimiz de yok.
Suriye meselesi PKK ve katil Esed taraftarları için kapanmıştır. Katiller birer birer yakalanacak, halka hesap verecek ve siz de bunu sükunet içinde izleyeceksiniz. Esed'in karısı bile artık bu gerçeği kabul etti, siz de kabul edeceksiniz.
MEHMET ALİ BÜYÜKKARA: Siyasal Alevilik'den, Aleviliğin dinsel, mezhepsel,tarihsel, hatta kültürel köklerinden kopuk şekilde modern bir yoruma kavuşturulması, buradan ise dindarlık, müslümanlık karşıtlığı eşliğinde yer yer ateizme, hatta sosyalist totalitarizme malzeme yapılarak politikleşmesi kastediliyor.
İBRAHİM BOZAN: Siyasal Aleviler, 2011'de protestoya çıktığı için sivil bir çocuğa insanlık dışı işkenceyi yapan Devrik Esed Şebbihlarının yaptıklarına tek kelime etmediler. Takip ettiğim kadarıyla, Siyasal Alevilerin yüzde 90'ı, gizli ya da aleni PKK sempatizanı.
AHMET A.: Siyasal Alevicilik-mezhepçilik sandığımızdan daha kapsamlı bir tehditmiş, adamlar silahlı güçlerce yönetimi ele geçirme, mezhep temelli bir diktatörlük ve toplu katliamcı bir rejimi meşru görüyor- onaylıyor.
İşin korkunç tarafı da CHP içinde bu zihniyetin destekçileri var. Suriye'deki değişim bizde de bu yapının görünür olmasını sağladı.
Bu Siyasal Alevicilik tartışması en çok vatansever Alevi kardeşlerimize yarayacak. Alevi kimliği arkasına saklanıp teröristlik yapan cani Esed yanlılarıyla ayrılmak için farklı bir tanım gerekiyor.
Tokat, Sivas, Ege, Akdeniz'de milyonlarca vatansever Alevi var. Kendinizi ayırın bunlardan.
HALİL İBRAHİM İZGİ: Siyasal Alevicilik savcı şehit edip pişkince devrimcilik demektir. Bunu alkışlayan, alkışlayanı savunan herkes siyasal Alevici. Mülevvesler.
MALİK EJDER: Başta Türkmen Aleviler olmak üzere bazı vatansever Alevi yurttaşlar 'Siyasal Alevici' sözünden rahatsız olmuş
Tam tersine. Asıl bunlara ilk başta onların tepki vermesi lazım.
DHKP-C’li teröristlerin karargaha çevirdiği Gazi Cemevinden polislere ateş açılma görüntüleri... İşte bunlara Siyasal Alevici diyoruz!