Şimdi sıra Topçu Kışlası'nda
Gezi terörü sırasında küresel şebekenin sözcülüğüne soyunan kesimler, dev projelerin iptalini istemişti: Taksim Camii ibadete açıldı, sıra Topçu Kışlası'nda.

Türkiye’nin IMF’ye borcu bitmiş, borçlanma faizleri tarihin en düşük seviyesine, yüzde 4,5 oranına kadar gerilemiş ve İstanbul başta olmak üzere yurdun her yanında dev projelere hız verilmişti. 1940’ta Fransız şehir planlamacısı Henri Prost’un önerisi ve tek parti iktidarının onayıyla yıktırılan tarihi Topçu Kışlası’nın Taksim’e yeniden kazandırılması da o dönem Türkiye’sinin dev projeleri arasındaydı. Aslına uygun şekilde yeniden inşa edilecek kışla için atıl durumdaki Gezi Parkı arazisinde düzenleme çalışmaları başladığında bir grup eylemci ‘ağaçların kesildiğini’ bahane ederek çadırlarıyla buraya kamp kurdu. Takvimler 28 Mayıs 2013’ü gösterirken, sonradan Emniyet teşkilatı içerisindeki FETÖ üyeleri olduğu anlaşılacak polis memurları, eylemcileri tahrik etmek ve Türkiye’nin dikkatini Taksim’e çekmek amacıyla eylemci çadırlarını yaktı.
KISA SÜREDE SOKAK TERÖRÜNE DÖNÜŞTÜ
Bu noktadan sonra hükümete muhalif tüm kesimlerin kampanya merkezi haline dönüşen Gezi Parkı, maskeli soyguncuların, kundakçıların, hırsızların ve yağmacıların mekânı haline geldi: Çok sayıda araç ateşe verildi, görevliler saldırıya uğradı, dükkanlar yağmalandı, iş makineleri teslim alındı, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi işgal edilmek istendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tüm parti örgütlerini ‘direnişe katılmaya’ çağırmasının ardından Taksim’de iyice yükselen tansiyonun çatışmaya dönüşmemesi için hükümet, göstericilerin bulunduğu bölgeden güvenlik güçlerini çekme kararı aldı.
O BİLDİRİYİ NASIL UNUTURUZ?
O günlerde Taksim Dayanışması adıyla ortaya çıkan bir grup, hükümete ültimatom niteliğinde bildiri yayınladı ve ülkedeki dev projelerin tümden iptal edilmesini istedi. Bu gruba göre projeler iptal edilmezse eylemler ve yağma devam edecekti. Dönemin İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat ve TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz’dan oluşan heyet özetle şunları istiyordu:
- Gezi Parkı, park olarak kalsın. Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmasın. Projenin iptal edildiğine dair resmi açıklama yapılsın.
- Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimler durdurulsun.
- 3. Köprü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, Atatürk Orman Çiftliği ve hidroelektrik santral projelerinin tümü iptal edilsin.
FATURASINI HALEN ÖDÜYORUZ
ABD ve Avrupa medyasının kamp kurarak “Erdoğan sonunda devriliyor” mesajlarıyla yayın yaptığı Beyoğlu sokaklarında gerginlik devam ederken Türkiye kan kaybediyordu. Eylemler ülkedeki birçok büyük kentin sokaklarına da yayılmıştı. Gezi olaylarının başlaması ve sonrasındaki 15 günlük terör ortamının ülkeye faturası ağır oldu.
- Politika faizleri yüzde 4,5’tan yüzde 11’e tırmandı.
- Bankalar kredi maliyetlerini yüzde 115’e varan oranlarda artırdı.
- Yeni yatırımlar ve istihdam sekteye uğradı.
- İşsizlik oranı yüzde 8,5’tan hızla yüzde 11 düzeyine yükseldi.
- Gezi başladığında 2,3 milyon olan işsiz sayısı bir buçuk yıl sonra 3,1 milyon kişiyi bulmuştu.
- Kişi başına gelir 10 bin 822 dolar düzeyindeyken 2015 itibariyle bu rakam 9 bin 261 dolara geriledi. Yani Gezi ve sonrasının maliyeti her Türk vatandaşına yaklaşık 1560 dolar oldu.
- Gezi ve 7 ay sonrasında yaşanan 17-25 Aralık kalkışması nedeniyle Türkiye toplamda 160 milyar dolara varan ekonomik zararla karşılaştı.
ŞİMDİ YENİDEN BAŞLAMA ZAMANI
2013 Mayıs’ından 2021 Mayıs’ına dek aradan geçen 8 yıl boyunca Türkiye, başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere benzer pek çok badire atlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taksim Camii’ni ibadete açmak için Gezi İsyanı’nın başladığı 28 Mayıs tarihini seçmesi sembolik bir değer taşıyor. Devletin sokak terörüne teslim olmasının istendiği Gezi Olayları sırasında ‘direnişçi’ elebaşılarının iptalini istediği projeler, tüm engelleme gayretlerine rağmen bir bir hayata geçiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin tamamlanmasının ardından tümden yıkılıp yenilenen Atatürk Kültür Merkezi de yakında Opera Binası olarak Taksim’de hizmete girecek. Bu eserlere ek olarak klasik mimariyle Taksim’e kazandırılmış Müslüman mabedi, Beyoğlu’nda büyük bir cami yapılmasına 150 yıldır direnen kesimleri epey üzecek gibi görünüyor. Şimdi sıra, Türkiye’yi durdurmak isteyen küresel şebekenin sözcülüğüne soyunan ve kendilerini Taksim Dayanışması olarak niteleyen grubun hedef aldığı diğer projelere geldi. 2013’te yapımına başlanan ancak sokak terörü nedeniyle inşaat çalışmaları akim kalan Tarihi Topçu Kışlası bunların başında geliyor.