Rümeysa Öztürk hakkında yeni gelişme: Avukatlarından kritik nakil talebi

ABD'de muhalif öğrencilerin maruz kaldığı hukuksuzluk ve baskılar son zamanlarda çoğalmaya başlarken buna son örnek Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk oldu.

ABD'de Filistin'e destek protestolarına katılan doktora öğrencisi Türk vatandaşı Rümeysa Öztürk, Siyonist lobilerin kendisini hedef göstermesi sonucu gözaltına alındı.

Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün alıkonuldu ve vizesi ABD tarafından iptal edildi.

RÜMEYSA ÖZTÜRK GÖZALTINA ALINDI

Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi olarak ABD'de eğitim gören Rümeysa Öztürk, üniversite yönetiminin İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımına ilişkin yaklaşımını eleştiren bir yazısı dolayısıyla soykırım destekçisi gruplarca hedef alındı ve ardından dün ABD'li yetkililerce gayriinsani bir şekilde gözaltına alındı.

''RÜMEYSA ÖZTÜRK'ÜN NAKLİ GECİKTİRİLMESİN''

Rümeysa Öztürk'ün avukatları tarafından yapılan yazılı açıklamada,genç öğrencinin, Vermont'a naklinin geciktirilmemesi için temyiz mahkemesine başvurulacağı belirtildi.

Açıklamada Louisiana'daki gözaltı koşullarının Rümeysa Öztürk'ün sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulandı. Açıklamada, kalabalık ve havalandırması yetersiz bir odada 23 kadınla tutulan Rümeysa Öztürk’ün sık sık astım krizleri geçirdiği ve bu atakların giderek ağırlaştığı belirtildi.

Açıklamada, Öztürk'ün astım krizlerinin önceden 5 ila 15 dakika sürdüğü, şimdi ise 45 dakikaya kadar uzayabildiği aktarıldı.

Öztürk’ün yaklaşık 6 haftadır hem hukuka aykırı hem de sağlığı riske atılarak gözaltında tutulduğu savunulan açıklamada, Türk öğrencinin böcek ve kemirgen dışkılarına maruz kaldığı, neredeyse hiç temiz havaya çıkamadığı, tıbbi müdahalelerinin geciktiği ve sağlık personelinin tutumunun ilgisiz olduğu ifade edildi.

''BENİ ÖLDÜRECEKLERİNDEN EMİNDİM''

Massachusetts'teki evinin yakınında iftara gideceği sırada yüzleri maskeli 6 Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi görevlisi tarafından gözaltına alınan Rümeysa Öztürk, Vermont Federal Bölge Mahkemesine sunduğu 7 sayfalık dilekçede, yaşadıklarını anlattı. 

Yolunu kesen sivil kıyafetli insanlar tarafından kaçırılacağı ve öldürüleceği sandığını belirten Rümeysa Öztürk, "Yanımızda bir kadın polis memuru olmasını istedim ama etrafta hiç olmadığını söylediler. Hepsi sivil kıyafetliydi. Bunun garip bir durum olduğunu düşündüm ve beni öldüreceklerinden emindim." ifadesini kullandı.

Kendisini gözaltına alanların polis olduklarını düşünmediğini belirten Türk doktora öğrencisi, çünkü polisin birine bu şekilde yaklaşıp götürdüğünü hiç görmediğini vurguladı.

FEDARAL YARGIÇTAN FLAŞ KARAR

ABD'de federal yargıç, geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün sınır dışı edilmesine karşı durdurma kararı verdi.

Massachusetts Bölge Mahkemesi Yargıcı Denise Casper, Öztürk'ün avukatının mahkemeye başvurusu üzerine yazılı kararını açıkladı.

Casper, iki sayfalık kararında, Öztürk'ün sınır dışı edilmesinin "Kişinin hukuka aykırı olarak özgürlüğünden yoksun bırakıldığı iddiasıyla mahkemeye yapılan başvuru" sonuçlanana kadar durdurulmasına hükmetti.

EYALET EYALET GEZDİRMİŞLER

CNN International'da yer alan habere göre avukatları, geçerli bir F-1 öğrenci vizesine sahip olan Türk öğrencinin, daha sonra New England'daki devlet daireleri de dahil olmak üzere birden fazla eyalete götürüldüğünü söyledi.

3 KEZ KRİZ GEÇİRDİ

ABD'de, Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün, Vermont eyaletinde yargılanmasına karar verildi.

Ayrıca ABD'li Kongre Üyesi Pressley, Rümeysa Öztürk'ün gözaltında 3 kez astım krizi geçirdiğini belirtti.

Pressley, sosyal medya hesabından Türk öğrenci için yaptığı destek paylaşımında "Gerekli astım ilaçlarını almadı. Bu, tıbbi bakıma ilişkin temel hakkının ihlalidir. Bu, zulümdür, ihmaldir ve lanet olası ahlaki ve yasal başarısızlıktır. Gözaltında kaldığı her dakika, sağlığının ve haklarının risk altında olduğu bir dakika daha demektir." ifadelerine yer verdi.

''RUMEYSA'YI SERBEST BIRAKIN''

ABD'nin Massachusetts eyaletinde yüzlerce kişi, Rümeysa Öztürk için bir araya geldi.

"Filistin Kurtuluş Koalisyonu" adlı aktivist grup tarafından organize edilen gösteri kapsamında yüzlerce kişiden oluşan kalabalık grup, Powder House Park'ta bir araya geldi.

"Rümeysa'yı serbest bırakın" ve "Rümeysa'nın yanındayız" yazılı dövizler taşıyan göstericiler, Öztürk'ün derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'de gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rumeysa Öztürk hakkında konuştu. 

ABD'DEN AÇIKLAMA

"Vizesini iptal ettik. Sanırım bu bir F-1 vizesi. İptal ettik ve nedeni şu: Her yerde söyledim ve tekrar söyleyeceğim.'' diyen Rubio, şu ifadeleri kullandı;

''Çok açık olmak gerekirse: Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmek için öğrenci vizesi başvurusunda bulunursanız ve sadece okumak için değil, üniversiteleri tahrip eden, öğrencileri taciz eden, binaları ele geçiren ve kaos yaratan hareketlere katılmak için geldiğinizi söylerseniz, size o vizeyi vermeyeceğiz.

Yalan söylerseniz, vizeyi alırsanız ve buraya geldiğinizde bu tür davranışlarda bulunursanız, vizenizi iptal edeceğiz. Ve vizeniz iptal edildiğinde, artık ABD'de yasal olarak bulunamazsınız . Her ülke gibi, sizi sınır dışı etme hakkımız var. Bu kadar basit.

Herhangi bir ülkenin 'Üniversitelerinize isyan etmeye, kütüphaneleri ele geçirip insanları taciz etmeye gidiyorum" diyeni ülkeye sokması delilik ve hatta aptalca olur. Hangi hareketin üyesi olduğunu umursamıyorum. Hangi ülke buna neden izin versin ki?

Sana eğitim alman ve bir derece kazanman için vize verdik; kampüslerimizi yerle bir eden bir sosyal aktivist olman için değil. Vizeni bunu yapmak için kullanırsan, onu geri alırız. Ve her ülkeyi de aynısını yapmaya teşvik ediyorum.

Her ülke, ziyaretçi olarak kimin gireceğine karar verme hakkına sahiptir. Beni akşam yemeğine evine davet edersen ve ben de kanepene çamur sürmeye ve mutfağını sprey boyayla boyamaya başlarsam, beni dışarı atacaksın. ABD'ye gelip kargaşa çıkarırsan da biz sana aynısını yapacağız. Bunu burada istemiyoruz. Git kendi ülkende yap; ama bizimkinde değil."