Operasyon okulu mu? İmamoğlu'nun sahte diploma soruşturması derinleşiyor: FETÖ-Girne Amerikan Üniversitesi ağı!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesi’ne bir yazı göndermiş ve işlemlerin hızlandırılmasını talep etmişti. 

"Resmi belgede sahtecilik" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 5 Mart’ta İmamoğlu’nun ifadesi alındı. Ekrem İmamoğlu, "Suçlama hukuki temelden yoksun. Neyle suçlandığım belli değil. Bugünün kanunlarının 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlandı. Bu rapora göre hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Bugün burada ifade vermesi gerekenler o raporu hazırlayanlardır" dedi.

"ŞEYTANI KISKANDIRACAK ADIM"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasındaki usulsüzlük ve şaibe YÖK raporuyla tescillendi. İmamoğlu, hakkındaki diploma soruşturması için geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesi'nde ifade verdi.

İmamoğlu ifadesinde şaibeli geçişe ilişkin soruşturmanın başlamasına sebep olan YÖK raporunu hazırlayanları suçlarken "Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Fakültesi'ne kayıt yaptırmadım" ifadeleri ile büyük bir çelişkiyi ortaya koydu.

25 Şubat tarihinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı yapmış olan Prof. Dr. Adem Sözüer ile avukat Mehmet Pehlivan, İBB binasında İmamoğlu'nun bulunmadığı garip bir basın toplantısı düzenlediler.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından İşletme Fakültesi dekanı Kamil Ahmet Köse istifasını sundu. İmamoğlu, Köse'nin baskı sonucu istifa ettiğini dile getirdi. Dekan Köse'nin 2020 yılında CİMER'e gelen soruya fakülte adına "yatay geçiş her yönüyle uygundur" şeklinde cevap verdiği öğrenildi. Köse'nin İmamoğlu'nu aklamaya çalışma girişimi dikkat çekti.

Hürriyet'ten Nedim Şener, 26 Şubat tarihinde avukat Mehmet Pehlivan'in İmamoğlu'nun yatay geçişindeki usulsüzlükleri inceleyen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başvurarak, "Fakültenizden İdari İşlemlerde Hukuka Aykırılık konusu hakkında Doç. Dr. C.Y.Ş'den hocamızdan hukuki görüş talep etmekteyim" şeklinde bir dilekçe verdiğini ortaya çıkardı.

Pehliban'ın İ.Ü. Döner Sermaye Müdürlüğü'ne 36 bin TL yatırığı da belge ile tespit edildi. Bu durum üzerine Dekanlık 27 Şubat günü "hukuki mütalaa" hazırlanmasını uygun gördü. Şener, 'Şeytanı kıskandıracak adım' diyerek söz ettiği olaya ilişkin İ.Ü. Hukuk Fakültesi'nden mütalaa alma fikrinin İ.Ü. Hukuk Fakültesi eski dekanı şimdi İmamoğlu'nun avukatı olan Adem Sözüer'in fikri olabileceğini dile getirdi.

ÜCRET KARŞILIĞINDA SINAVSIZ KAYIT YAPTI

İddiaların odağındaki üniversitenin kurucusu Özalp Tozan'dan da itiraf niteliğinde açıklamalar geldi. Girne Amerikan Üniversitesi'nin (GAÜ) kurucusu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'ne yaptığı yatay geçiş başvurusunda referansı olarak belirttiği Özalp Tozan, Ekrem İmamoğlu'nun 1988'de Girne Amerikan Üniversitesi'ne ücret karşılığında sınavsız kayıt yaptırdığını doğruladı. 

Tozan, 1985'te ABD'deki bir üniversiteye bağlı olarak kurdukları Girne Amerikan Üniversitesi'nin İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönemde YÖK'ün tarafından tanımadığını, ancak bağımsız bir üniversite olduğu 1993'ten itibaren tanındığını anlattı.

FETÖ'NÜN OPERASYON OKULU MU?

Öte yandan Ekrem İmamoğlu'nun yasadışı yatay geçiş için kullandığı Girne Amerikan Üniversitesi, 1990 yılında YÖK tarafından tanınmıyordu.

1992 yılı sonunda YÖK üyeliğine FETÖ üst yöneticisi Şerif Ali Tekalan'ın atanmasıyla birlikte 1993'te YÖK, KKTC'deki operasyon aygıtı okulu tanıma kararı aldı.

"DİPLOMA KARABORSASI KURMUŞLAR!"

Akılalmaz yolsuzluğa ilişkin değerlendirmelerde bulunan TRhaber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, "Diploma karaborsası kurmuşlar" yorumunda bulundu, İşte Karagül'ün değerlendirmeleri;

"Ekrem ve babasının “yatay geçiş hilesi”;

“FETÖ’nün soru hırsızlığı” gibi çok büyük 

bir “diploma hırsızlığı çetesi”ni ortaya çıkardı. 

Bu da bir tür FETÖ yapılanması gibi bir şeymiş. 

On binlerce insan gece gündüz çalışıp üniversiteye girme mücadelesi verirken, zengin ve ayrıcalıklı çevrelerin çocukları, hiç emek vermeden, sadece rüşvetle üniversitelere giriyor ve diploma alıyormuş. 

Binlerce insan başörtüsü taktığı için üniversitelerden atılırken, bir ekip, Ekrem gibi başarısız ama parası olan tipleri, sınavı kazanamasalar da, üniversitelere yerleştiriyormuş. 

Elbette bunlar hem rüşvet hem de ideolojik saiklerle yapılıyormuş. 

Bleki de, başörtülülerin atılmasıyla boşalan kontenjanları bu şekilde kullanıyorlardı. 

Onlar üniversite sınavına tabi değilmiş. 

Onlar aslında hiçbir kurala tabi değilmiş. 

DİPLOMA KARABORSASI KURMUŞLAR!

Ekrem ve babasının “yatay geçiş hilesi”;
“FETÖ’nün soru hırsızlığı” gibi çok büyük
bir “diploma hırsızlığı çetesi”ni ortaya çıkardı.

Bu da bir tür FETÖ yapılanması gibi bir şeymiş.

On binlerce insan gece gündüz çalışıp üniversiteye girme…

— İbrahim Karagül (@ibrahimkaragul) March 16, 2025

Ekrem’le ipin ucu yakalandı. 

Acaba kimlerin çocukları, bugün siyaset ve ekonomiyi yöneten hangi isimler bu şebeke üzerinden diplomalar almış. 

Umarız bu dosya tamamen açılır. 

Türkiye’de kaç tane daha Ekrem var, görmeliyiz."