Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç günlük Orta-Batı Afrika ziyaretini izledik. Petrol ve yeraltı kaynakları ile bilinen ancak dört yüzyıllık Portekiz sömürgesinin mahvettiği Angola, dört ülkeyi (Türkiye, Burkina Faso, Liberya, Togo) bir araya getiren zirveye ev sahipliği yaphan Togo ve Afrika’nın en büyük ve ien güçlü ülkesi Nijerya..
Hemen söyleyeyim;
Türkiye Afrika’da her şeyden önce bir devrim yapıyor. Çok güçlü bir siyasi söylem dalgası yayıyor. Yüzlerce yıllık sömürge tarihine ağır darbeler indiriyor. Afrika uluslarına ayağa kalkın diyor.
BATILI ZİHİN HARİTASINA AĞIR DERBELER
“Kendinize, ülkenize, milletinize, vatanınıza, kaynaklarınıza, zihninize, kimliğinize sahip çıkın” diyor. “Batılı sömürge tarihinin çizdiği zihin haritasını çöpe atın, kendinize gelin, kendinizi farkedin, özgüveninizi güçlendirin” diyor.
Dünyada şuan; uluslararası sisteme en ağır eleştirileri, sorgulamaları yönelten Türkiye, aynı sorgulamalara onları da davet ediyor. Kendi ülkesinde yüz yıllık vesayeti çöpe atan Türkiye, aynı güçlü çıkış için Afrika’dan Uzak Asya’ya bütün milletlere çağrılar yapıyor.
BİRLİKTE YÜKSELİŞİN FORMÜLÜNÜ ÖNERİYORUZ
Kuzey Afrika’dan Orta Afrika’ya, ülke ayırımı yapmadan, millet ayırımı yapmadan, bütün bir kıtaya yeni bir “model ortaklık” öneriyor. Asla sömürgeciliğin, asla kolonyalizmin olmadığı, olamayacağı “birlikte yükseliş” formülleri öneriyor.
Türkiye, Afrika’da nereye adım atsa, nereye elini uzatsa umut oluyor. Ve Batı’nın sömürgeci geleneğine ağır darbeler indiriyor. Bu yüzden bütün Batı dünyası çok öfkeli. Bu yüzden Türkiye’ye ağır saldırılar yapıyor. Bu yüzden içeride ortaklar bulup, “içeriden durdurma”yı derniyor.
AFRİKA BİR REFAH KITASI OLABİLİR. YETER Kİ SÖMÜRGE BİTSİN
Afrika’nın ekonomik kaynakları çok önemli. Enerji kaynakları, madenleri, tarım arazileri çok önemli. İşlendiğinde ve adil dağıtıldığında, kaynaklar bulunduğu yere ayrıldığında bütün kıtayı “refah kıtası” haline getirecek ölçekte.
Türkiye’nin ekonomisi için, kalıcı, uzun soluklu projeler devreye alınıyor. Hem Türkiye hem Afrika ülkeleri için olağanüstü kıymetli temeller atılıyor.
Mesela Angola petrol ülkesi. Maden kaynağı. Mesela Nijerya dev bir petrol ülkesi. Afrika’nın en büyüğü. Her ülkenin olağanüstü potansiyeli var. Türkiye bu potansiyale keşfedip, onlara doğru işletme, kaynaklarını içeride tutma, ülkelerinin refahına yöneltme yollarını aşılıyor.
ERDOĞAN VE ANTİ-EMPERYAL HEDEF: O, TARİH DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜÇTÜR
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefi sadece ekonomik, sadece güvenlik değil. O bambaşka bir şey deniyor. Türkiye içinde, Batı’nın vesayet/sömürgeci baskısına karşı verdiği anti-emperyal mücadelenin aynısını Afrika’da yürütüyor.
Her gittiği ülkede olağanüstü ilgiyle karşılanıyor. Bir umut olarak görülüyor. Bu derin hesabın karşılığını alıyor. O, tarihi tersine çevirme derdinde. Mazlum milletleri ayağa kaldırma derdinde. Yüzlerce yıllık hesaplaşmayı, kendi ülkesi ve bölgesinin çok ötelerine ulaştırma derdinde.
Erdoğan 21. yüzyılın devrimcisidir. Türkiye’yi nasıl “21. yüzyılın Sürprizi” yaptıysa, kendisi de bu yüzyılın tarih yapıcı öncüsüdür. Kendisine ve Türkiye’ye yapılan saldırıların tamamının sebebu budur.
TÜRKİYE NE BATI NE DOĞU’DUR. TÜRKİYE DÜNYAYA ÇAĞRIDIR
Türkiye, ne ABD, ne Avrupa, ne Çin ne de Rusya’dır. Türkiye yeni bir “yol”dur. Yeni bir yöntem, yeni bir model ortaklıktır. Birlikte yürümenin adresidir.
İşte bu çağrı, bu yol önerme, bu ortak yürüyüş mücadelesi Batı’nın uykularını kaçırıyor. Eski sömürgecilerin tamamı rahatsız. Çünkü Türkiye bölgeye ne kadar giderse onlar o kadar çıkmak zorunda kalıyor. Bu yüzden de cevabını içeride vermeye çalışıyorlar.
Bütün Batı, içeride siyasi ittifakları bu yüzden oluşturuyor. Bütün muhalif siyasi partileri bu yüzden biraraya getirdi. Ve hepsini PKK ve FETÖ ile aynı çizgiye çekti.
TÜRKİYE OLAĞANÜSTÜ BİR OYUNCU OLDU
“Afrika’da ne yapıyoruz” sorusuna cevap için çok şey yazılır. Çok detay verilir. Ülke ülke, bölge bölge analizler yapılır. Hepsi ile ilgili çok önemli gelişmeler, süreçler detaylandırılır.
Çünkü Türkiye, olağanüstü bir oyuncu olarak girdi Afrika’ya. Hem Batı’yı hem Doğu’yu sınırlayan bir güç. Ve heyecanla karşılandı. Bu heyecanı gittiğiniz her ülkede görüyorsunuz.
Ama Türkiye’nin asıl “Büyük Oyun”u, anti emparyalist bir güç olarak Afrika’ya sunduğu dönüştürücük etkidir. Devrim dediğimiz, çok şeyi değitirebilecek inisiyatif budur. Küresel ölçekte hesaplaşmanın adresi de burasıdır.
2023’TE İŞTE BU HESAPLAŞMA YAŞANACAK
İşte 2023’te herkes bu hesaplaşmaya hazırlanıyor. Büyük hesaplaşma, bütün hesaplaşmaların anası bu ülkede yaşanacak. Afrika’nın da, ABD çıkarlarının da, Avrupa çıkarlarının da hesaplaşması bu ülkede yapılacak.
İçerideki dönüşümün intikamını almak isteyen herkes tek safta toplandı. “Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” içeridekilerin de dışarıdakilerin de tek sloganı, tek parolası.
Türkiye ülke ülke, kıtaları dolaşan bu büyük oyunu kurarken içeride yenilecek mi?
TÜRKİYE EKSENİ VE BATI EKSENİ ÇATIŞACAK. PEKİ KİM KAZANACAK?
Türkiye Ekseni ve Batı ekseni, Türkiye yükselişi ve Batı vesayeti, Türkiye yürüyüşü sömürge zihniyeti arasındaki savaşı kim kazanacak? Biz mi onlar mı? Türkiye mi ABD ve Avrupa mı?
Türkiye sadece Türkiye değil. Ve bu hesaplaşma kaybedilmemeli. Yoksa 21. yüzyılın en büyük umutlarından biri toprağa gömülür.
Tabi Türkiye de toprağa gömülür. Niyetleri, planları bu çünkü.
Ve biz buna asla izin verdemeyiz.