Namık Tan'a Amerikan şirketinden 1 milyon dolar! UBER sözleşmesi eski büyükelçiye servet kazandırdı
Türkiye'nin dış politikada hiçbir işini beğenmeyen emekli büyükelçi Namık Tan, aslında hükümete UBER nedeniyle öfkeliydi. Tan, danışmanlık hizmeti verdiği Amerikan şirketi UBER'in işlerini 2016-2019 yılları arasında bir türlü çözüme kavuşturamadı. Ancak bu süre içerisinde yüklü miktarda bir serveti de cebe indirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un François Hollande döneminde Ekonomi Bakanlığı koltuğunda otururken Amerikan taksi firması UBER için çalıştığını ortaya koyan belgeler Avrupa'da deprem etkisine yol açtı.
Kâr amacı gütmeyen Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICI) tarafından 'The Uber Files' adı altında incelenen belgeler, bu şirketin girdiği her ülkede yöneticilerle temas kurmaya çalışıp pazarı ele geçirmek için büyük paralar ödediğini ortaya koydu.
Fransa'da işlerini halletmek için Macron'la 'çalışan' UBER kurucuları Travis Kalanick ile Garret Camp, Türkiye'de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ulaşabilmek adına çok sayıda girişimde bulundu ancak bunda başarısız oldu.
Alman devletine bağlı DW Türkçe haber sitesinden Pelin Ünker'in yayınladığı dosyaya göre UBER, Erdoğan'a ulaşmak için 2014-2016 döneminde Cüneyd Zapsu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve Namık Tan ile iletişime geçti.
İLK TEMAS CÜNEYD ZAPSU İLE...
Cüneyd Zapsu
Kayıtlar, UBER yöneticilerinin ilk olarak bir dönem Erdoğan'a yakın isimlerden Cüneyd Zapsu'nun kapısını çaldı. Bir danışmanlık firması bulunan Zapsu, 3 aylık lobi faaliyeti için UBER'den ayda 50 bin dolarlık ödeme istedi.
Bu teklifi 'pahalı' bulan UBER yönetimi, Zapsu'nun 2008 yılında görevden alındığını, Erdoğan ve çevresi üzerinde artık çok da etkili olmadığını düşünerek, 3 ay için 150 bin dolar önerisine sıcak yaklaşmadı.
Türkiye pazarına Haziran 2014'te giren UBER, turistik taşımacılık belgesiyle taksicilik hizmeti vermiş 2017 yılında 2 bin, 2018'de 8 bin araca ulaşmıştı. UBER'e tepki gösteren taksiciler ise asıl rakamın 10 binden fazla olduğunu iddia etmişti.
ROTAYI BABACAN VE ŞİMŞEK'E KIRDILAR
Ali Babacan
Taksici esnafının tepki gösterdiği UBER, aslında taksi plakası olmaksızın korsan şekilde çalışıyordu. Bu durumun yol açtığı yasal sıkıntıları çözmek için Erdoğan'ın yakın çevresinden isimlere ulaşmaya çalışan şirket, Cüneyd Zapsu temasının başarısız olmasıyla rotayı Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'e çevirdi.
UBER kurucuları Travis Kalanick ile Garrett Camp, yazışmalara göre dönemin Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Sonraki mesajlardan edinilen bilgiye göre Babacan, 2014 yılında Kalanick ve Garrett ile UBER'in önünün açılması konusunun tartışıldığı bir yemek yedi.
EKONOMİ YÖNETİMİNİN DESTEĞİ YETMEDİ
Babacan'la görüşme sonrası şirket, Şubat 2015'te bu kez dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kapısını çaldı. Şimşek'le görüşmenin hangi lobici ya da bağlantılar aracılığıyla gerçekleştirildiği sızan belgelerde belirsiz kaldı. Şimşek'in bu görüşmesi kamuya açık kaynaklarda da yer almadı.
UBER yöneticilerine Türkiye'de iş yapma konusunda bilgiler veren Şimşek, Eylül 2014'te taksici esnafına karşı UBER'i destekleyen bir Twit mesajıyla gündeme gelmişti.
Ancak UBER, 2015 yılının sonuna yaklaşılırken yasal sorunlarını çözebilecek bir yol bulamadı. Yazışmalara göre Türkiye'deki gergin siyasi durumdan ve taksicilerin tepkisinden ürken şirket, nihai çözüm için beklemeye geçti.
UBER ÇÖZÜMÜ ESKİ BÜYÜKELÇİDE BULUYOR
Bunun üzerine yazışmalarda, Türkiye'de lisans almak için herhangi bir meşru yolun olmadığı, bu nedenle daha güçlü bir lobiciye ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
UBER'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'dan (EMEA) sorumlu bir direktörü, "Birçok seçeneği tükettikten sonra, yasallaşma sürecinde bize destek olacak doğru kişiyi bulamazsak, bunun Türkiye'deki tüm operasyonumuzu yeniden gözden geçirmemize neden olacağını hesaba katmak zorundayız" dedi.
Cüneyd Zapsu, Mehmet Şimşek ve Ali Babacan ile bir sonuca varamayan UBER, bu konuşmadan yaklaşık bir ay sonra, lobi faaliyetlerine devam etmek için kutuplaştırıcı bir siyasi figür olmadığını düşündükleri ABD eski büyükelçisi Namık Tan ve ortağı, dönemin Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Ekim Alptekin ile anlaştı.
Tan ve Alptekin'in birlikte çalıştığı NT Danışmanlık firmasıyla aylık 35 bin dolardan üç aylık bir sözleşme imzalandı.
UBER yöneticileri, Ocak 2016'daki yazışmalarda, 3 aylık süre sonunda ilerleme kaydedildiği ama hedefe ulaşmak için daha uzun zamana ihtiyaç olduğunu belirterek aylık ödenecek miktarı '20 bin dolar + bonuslar' olarak belirleyip şirketle bir yıllık anlaşma yapmayı önerdiler. Sızdırılan belgelerde bu sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığı yer almadı.
NAMIK TAN: HABERDE ANLATILANLAR DOĞRU
Türkiye'nin eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, UBER iddialarına ilişkin yayınlanan haberleri doğruladı. T24 sitesine konuşan Tan, "Haberde anlatılanlar doğru" dedi ve konuyla ilgili olarak o dönem kendisiyle eski ABD Başkanı Barack Obama'nın başdanışmanı olan David Plouffe'un temasa geçtiğini söyledi.
David Plouffe ve Barack Obama
Tan, "Bahsi geçen şirketi kapatalı 5 sene oldu. O zamanlar Obama’nın baş danışmanı vardı David Plouffe diye. O benim arkadaşımdır, benden rica etti 'Böyle böyle bir arayış içindeler, onlara yardımcı olabilir misin?' diye. Haberde anlatılanlar doğru. Bir sözleşme imzaladık, onun çerçevesinde onlara (UBER’e) gayet meşru bir şekilde burada faaliyet göstermeleri için yardım sağladık. Ki ben hala da burada UBER’e müsaade gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama başarılı olamadık. Türkiye’deki taksicilerin lobisi çok güçlü, onlar karşı çıktılar. Hatta onlarla da görüştük, onlarla çalışmak için temsilcileriyle görüştük. Ama başarılı olamadık, bitti gitti" açıklamasında bulundu.
YASADIŞI FAALİYETLE BÜYÜDÜLER
Gelinen noktada ise şirketin Türkiye'deki lobi faaliyetleri başarısız oldu. Kendi lehine yasal düzenlemelerin önünü açamayan UBER'e 16 Ekim 2019 tarihinde İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile erişim engeli getirildi. Şirketin, turizm taşımacılığı yetki belgeli araçları taksi olarak çalıştırması yasalara aykırı bulundu. 2020'nin aralık sonunda ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin kararına göre sadece sarı taksilerle çalışmak suretiyle UBER'e getirilen erişim engeli kaldırıldı.
Ancak tüm bu lobi faaliyetleri içinde şirket, 2014 ile 2019 arasında yasal statü kazanmadan Türkiye'de faaliyet göstererek büyümüş oldu.
UBER'DEN 1 MİLYON DOLAR ÖDEME ALDI MI?
Namık Tan
Namık Tan'ın "Taksici lobisi çok güçlü, temsilcileriyle de görüştük, başarılı olamadık" ifadeleriyle anlattığı 'danışmanlık' sürecinin 2016'dan 2019 yılı sonuna dek devam ettiği sanılıyor. İlk 3 ay için UBER'den 105 bin dolar ödeme alan Tan'ın sonraki dönemde de ABD'den fon almayı sürdürdüğü tahmin ediliyor. Şirket 3 aylık sözleşmenin bitimi sonrası Tan'a 'ayda 20 bin dolar + bonuslar' teklifi yapmıştı.
Tan ve ortağının bu teklifi kabul edip hizmete devam etmiş olması halinde 2016 başından 2019 yılı sonuna dek yaklaşık 4 yıl boyunca bir servete konduğu ve 1 milyon doları aşkın parayı cebe attığı ortaya çıkıyor. Alman DW'nin UBER haberini T24'e yaptığı açıklamada doğrulayan Namık Tan, bu şirketten toplamda kaç para aldığına ilişkin bir detay vermedi.
UBER KAYITLARI GUARDIAN'A SIZDIRILDI
UBER'in sızdırılan kayıtları, şirketin dünyanın farklı ülkelerindeki şehirlere girmek için savaşırken 2013 ve 2017 yılları arasında kullandığı taktikleri ortaya koydu.
The Uber Files, İngiltere'nin önde gelen yayın kuruluşlarından the Guardian'a sızdırıldı ve Washington D.C. merkezli kar amacı gütmeyen gazeteciler ağı olan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ile paylaşıldı.
Araştırma, 83 bin e-postayı içeren 124 binden fazla kayda dayanıyor. Bu kayıtlar arasında e-postaların yanı sıra Uber'in üst düzey yöneticileri arasındaki iMessage'lar ve WhatsApp yazışmaları, sunumlar, not defterleri, brifing notları ve faturalar yer alıyor. Dosyalar, Uber'in dünya çapında agresif bir şekilde genişlediği dönem olan 2013'ten 2017'ye kadar uzanıyor. The Guardian ve ICIJ tarafından yürütülen ve 44 medya partneri ile paylaşılan proje üzerinde 29 ülkeden 180'den fazla gazeteci dört ay boyunca çalıştı.