Naci Görür'den İstanbul için felaket senaryosu: En az 7.2’lik bir deprem olacak

İstanbul Silivri açıklarında 23 Nisan Çarşamba günü öğle saatlerinde meydana gelen 6,2'lik depremi yorumlayan Profesör Dr. Naci Görür, mega kent için kötü bir tablo çizdi. Uzman isim İstanbul'da en az 7,2'lik bir depremin olacağını söyledi.
İstanbul Silivri açıklarında 23 Nisan Çarşamba günü öğle saatlerinde meydana gelen 6,2'lik deprem mega kentte büyük kroku yarattı. Vatandaşlar, iki gecedir dışarda sabahlarken Marmara'da büyük depremin olup olmayacağı merak edilmeye başlandı. Bu konuda uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. Şener Üşümezsoy ve Ahmet Güven, Marmara'da büyük bir rsikin olmadığı görüşünde birleşiyor. Ancak diğer uzmanlar farklı bir görüşe sahip.
Hürriyet gazetesine konuşan Profesör Dr. Naci Görür, mega kent İstanbul için iyimser konuşmak yerine kötü bir tablo çizdi. Uzman isim İstanbul'da en az 7,2'lik bir depremin olacağını söyledi.
''EN AZ 7,2'LİK BİR DEPREM OLACAK''
''6.2’lik depremin ardından daha büyük bir deprem olası mı?'' sorusuna yanıt veren Naci Görür, şu ifadeleri kullandı;
''1999 depremi sonrasında bir Düzce bir de Marmara’ya özellikle de İstanbul’a; kabuk yapısının ekstra olarak stresle yüklendiğini düşünerek, dikkat çekmiş ve İstanbul’un depreme hazırlanması gerektiğini söylemiştik. Bunun nedeni depremle oluşan stresin Düzce ve Marmara Denizi’ne transfer olmasıydı. Hatta bu transfer nedeniyle 1766’da kırılan fayların tekerrür periyodunu doldurduğu ve dolayısıyla önümüzdeki yıllarda kırılacağını anlattık. O gün bugündür de aynı şeyi söylüyorum: ‘Marmara’da Kumburgaz Fayı ile güneydeki Adalar Fayı kırılacak ve bu iki fayın da kırılması ile minimum 7.2, maksimum 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacak.’ Bugüne kadar yaşadığımız tüm gelişmeler de bu söylemlerimizi doğruluyor. 23 Nisan’da Kumburgaz Fayı’nın batı ucunda Silivri açıklarında, 6.2’lik bir kırılma yaşadık. Bu kırılma fayı doğuya doğru zorluyor ve bu zorlama beklediğimiz “büyük” depremi de öne çekmiş durumda. Bu zorlanma ile Adalar Fayı da tetiklenecek ve kırılacak. Öngördüğümüz şekilde 7.5 büyüklüğüne varan bir deprem bekliyoruz.''
''İSTANBUL BÜYÜK DEPREME HAZIR DEĞİL''
Mega kentin büyük bir depreme henüz hazır olmadığını belkirten Naci Görür, ''25 yılda İstanbul’u depreme hazırlayamadık, “Deprem dirençli bir kent” yaratamadık. Kentsel dönüşüm ile işi sadece idare ettik. Önce, halkımızın deprem dirençli bir kentte, can güvenliği içinde, huzurla yaşamak istemesi ve ülkenin gerçek sahibi ve bir seçmen olarak bunu kendilerini yönetenlerden de talep etmesi gerekir. Ne halk ne de yöneticiler olarak bunu başaramadık!'' dedi.
''15 BİLEMEDİN 20 SENEDE BU İŞ ÇÖZÜLÜR''
''Büyük bir depremi minimum hasarla atlatan kentlere deprem dirençli kent denir.'' diyen Naci Görür, ''Kahramanmaraş merkezli depremlerde, bir gecede 53 binden fazla insanımızı toprağa verdik. Endonezya, Tayvan ve Şili’de de benzer büyüklükte depremler oluyor ama hiçbirinde can kaybı bu kadar dramatik olmuyor. İşte deprem dirençli kent budur. Depremin, afete dönüşmediği, yaşamın devam ettiği kentler... Bunun için de öyle söylendiği gibi büyük bütçelere gerek yok! Mesela, Afet Bakanlığı kurulsa, buraya liyakatli personel atansa, belli bütçe, belli bir program ve hedefle ilerlesek. 15 bilemedin 20 senede bu iş çözülür.'' ifadelerini kullandı.
''SADECE KENTSEL DÖNÜŞÜMLE OLMAZ''
''Peki nasıl yaratacağız deprem dirençli bu kentleri?'' sorusuna yanıt veren uzman isim, ''Bir kenti karakterize eden 6 bileşen vardır: Yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem-çevre ve ekonomi. Bu saydığım her alanda koordinatörler olsa, sahada 7-24 aktif çalışsalar ve eğitimler, farkındalık çalışmaları yapsalar, gereklilikleri tek tek belirleseler, yanı sıra ekonomi kurmayları, siyasetçiler, akademisyenler, muhtarlar, bürokratlar, yöneticiler, daha doğrusu toplumun en küçük hücrelerinin dahi aktif şekilde içinde olduğu, herkesin elini taşın altına koyduğu bir sistem olsa... İşte ancak o zaman, tüm bu bileşenleri deprem dirençli hale getirdiğimiz zaman, kentlerimizi de deprem dirençli yapmış oluruz.'' dedi.
''KENTSEL DÖÜNÜŞÜN TEK BAŞINA ANLAMI YOK''
Kentsel dönüşümün tek başına bir anlam ifade etmediğinin altını çizen Naci Görür, ''Tek başına hiçbir anlamı yok. Çünkü kentsel dönüşüm sadece o kentin yapı stokunu hedef alır. Niye sadece bununla ilgileniyorlar biliyor musun? Çünkü rant var. Siyasetçi; “Kenti depreme hazırlıyorum, oy gelecek” diye, müteahhit; para kazanacak diye, ev sahibi; “2 lira olan yerimi nasıl da 5 lira yaptım” diye elini ovuşturuyor. Amaç, -mış gibi yapmak. Göz boyamak için yapılıyor.'' ifadelerini kullandı.
