Libya'da şehit düşen MİT mensubunun cenazesini fotoğraflayıp yayınlayan gazeteciler, haklarındaki mahkumiyet kararının onanmasının ardından denetimli serbestlik hükümleri uygulanarak salıverildi. Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç böylece toplamda 6 ay cezaevinde yatmış oldu.
MİT mensuplarının kimliğini ifşa suçu işleyen ve suça konu haberi OdaTV'de yayınlayarak dünyaya duyuran gazeteciler, işledikleri cürümden 6 aylık cezayla kurtulduklarına sevinmek bir yana, yaptıklarının 'gazetecilik eylemi' olduğunu savunarak hükümetin ağır baskısı altında bulunduklarını iddia etti.
Salih Müslim'in teröristan hayali kursağında kaldı! Türkiye Erbil başta olmak...
2020 YILINDA 6 AY YATIP ÇIKTILAR
Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 Mart 2020 tarihinde gözaltına alınarak mahkemenin kararıyla cezaevine gönderilmiş, yaklaşık 6 ay hapis yatmalarının ardından 9 Eylül 2020'de tahliye edilmişlerdi. O tarihten beri tutuksuz yargılanan sanıklardan Murat Ağırel hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi, 'istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' suçundan 4 yıl 8 ay 17 gün hapis, Barış Pehlivan ile Hülya Kılınç hakkında da 3 yıl 9 ay hapis cezaları verdi.
Sanıkların temyiz için başvuruda bulunduğu istinaf mahkemesi dosyanın esastan reddine hükmedince MİT mensuplarını ifşa suçundan yargılanan sanıklara verilen ceza da onanmış oldu. Dün adliyeye giderek teslim olan 3 isim, hapis yatmalarına gerek görülmeyerek denetimli serbestlik hükümleri uygulanarak salıverildi.
Fred ile İsmail Kartal neden tartıştı? İsmail Kartal ile Fred...
KANUN, BASIN YOLUYLA İFŞAYA '9 YIL' DİYOR
Yani sanıklar bu dosyadan 6 ay cezaevinde yatmakla kurtulmuş oldu. Oysa MİT Kanunu 27. Madde'de "MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir" hükmü bulunuyor. İfşaya konu bilgi ve belgelerin radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap gibi araçlarla yayılması ve açıklanması halinde ise sanıklara verilen ceza 9 yıla kadar artırılabiliyor.
İlgili kanun maddeleri göz önüne alındığında sanıkların 6 ayla kurtulmalarına sevinmeleri bekleniyordu ancak gazeteci Hülya Kılınç, tahliye edilmesinin ardından zehir zemberek sözlerle hükümeti hedef almaya devam etti.
PKK'yı kökünden kazıyacak büyük operasyon başlıyor! 'Efsane Tugay' Kuzey Irak...
MADEM GAZETECİLİK YAPIYORSUNUZ, İFŞA SUÇUNA DEVAM EDİN DE GÖRELİM
İktidar tarafından gazetecilere baskı yapıldığını ileri süren Kılınç, "Türkiye'de gazetecilere yönelik uzun yıllardır iktidar tarafından büyük bir baskı var. Bu kaçınılmaz bir gerçek. İktidar istiyor ki yazmayın, görmeyin, benim istediklerimi yazın. Ama yanlışları yazmak bir gazetecinin görevidir. Ne kadar baskı olursa olsun bizler hakikatleri yazmaya devam edeceğiz. İktidarın baskıları bizi yıldıramaz" diye konuştu.
MİT mensuplarını ifşa ederek hem görevliler hem de ailelerinin hayatını tehlikeye atmanın gazetecilik faaliyeti olduğunu savunmaya devam eden Kılınç'la birlikte Murat Ağırel de 'gazetecilik' kılıfına sarılmayı sürdürdü. Ağırel dün "Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar. Susmayın, korkmayın, alışmayın" diye yazdı.
Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın önümüzdeki dönemde 'gazetecilik' yapmaya devam ederek içinde yaşadıkları ülkenin MİT personelini ifşalamaya yeltenip yeltenmeyecekleri merak konusu.
