MİA'dan dikkat çekici Trump değerlendirmesi: PKK/YPG'ye verilen desteğin yeniden değerlendirilmesi işbirliği zemini oluşturabilir'
Milli İstihbarat Akademisi tarafından yayınlanan analizde yeni ABD yönetiminin terör örgütü PKK/YPG'ye verilen desteği yenden değerlendirme potansiyelinin iki ülkenin terörle işbirliği yapması için önemli bir zemin oluşturabileceği belirtildi. Analizde dünya politikasına dair dikkat çekici hususlar yer aldı.
Donald Trump'ın zaferiyle sonuçlanan başkanlık seçimleri sonrası ABD'nin Biden yönetiminden farklı bir dış politika izlemesi bekleniyor. Gerek Trump'ın ilk döneminde gerekse de kampanya sürecinde yapılan açıklamalar bunun işaretlerini verdi. Milli İstihbarat Akademisi, "ABD seçimleri ve Türkiye'ye olası etkileri" analizini yayınladı. Analizde Donald Trump'ın ABD'nin 47. Başkanı seçilmesinin ardından yeni dönemin kodları değerlendirildi.
TRUMP'IN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ ÖNEM TAŞIYOR
Analizde Donald Trump'ın yönetim biçiminin lider odaklı bir yönetim biçimi olduğu hatırlatıldı ve karar alma süreçlerinde faydacı bir yaklaşım sergileyeceği ve bunun sonucunda uluslararası ilişkilerde daha hesapçı ve müzakereye dayalı bir tavır takınabileceği ifade edildi.
Yeni dönemde özellikle Türkiye'nin ABD'nin bölgesel politikalarıyla örtüşen çıkarları üzerinden bir işbirliği zemininin ortaya çıkabileceği bildirilen analizde 2024 seçimlerinin ABD'nin küresel liderlik rolünü koruma ve bu rolünü diğer büyük güçlerle paylaşma konusundaki tercihlerini ortaya koyacağı belirtildi. Analizde ayrıca söz konusu tercihin gelecekteki dünya düzeninin şekillenmesinde kritik bir dönemeç olduğu ifade edildi.
PKK/YPG'YE DESTEK DEVAM ETMEZSE İŞBİRLİĞİ ZEMİNİ DOĞAR
MİA'nın analizinde ikinci Trump döneminin Türkiye için hem fırsatlar hem de handikaplar barındırdığına işaret edildi. Güncel konulardan biri olan F-35 programındaki kısıtlamaların aşılmasının iki ülke ilişkilerde pozitif bir gündem oluşturabileceği vurgulandı. Bununla birlikte ABD'nin öteden beri destek verdiği terör örgütü PKK/YPG konusundaki politika değişikliğinin Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli bir eşiğin geçilmesine yardımcı olacağı vurgulandı. Analizde "Ancak bu tür konularda ilerleme sağlanması, Trump'ın yönetim ekibinin bileşimi ve ABD'nin bölgesel politikalarındaki önceliklerle yakından ilişkili olacaktır." ifadesine yer verildi.
İSRAİL'E DESTEK DEVAM ETMEMELİ
Öte yandan Trump'ın İran politikasına yönelik takınacağı tavrın ve İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki normalleşme süreçlerinin desteklenmesinin Türkiye açısından ne anlama geldiği tartışıldı. Konuya dair şu ifadelere yer verildi: "İran'a yönelik sert politikaların bölgesel bir çatışmayı tetikleme riski, Türkiye'nin güvenlik politikalarını doğrudan ilgilendirecektir. Aynı şekilde Trump yönetiminin kayıtsız şartsız desteğini elde eden İsrail'in bölgedeki etkinliğinin artması, Doğu Akdeniz'deki güç dengelerini Türkiye'nin aleyhine çevirebilir. Bu gelişmeler, Türkiye'nin bölgesel işbirliği ve dengeleme politikalarını daha da derinleştirme ihtiyacını ortaya çıkarabilir."
Milli İstihbarat Akademisi'nin analizinde Mısır ve Yunanistan ile diyalog sürecine de değinildi. Bölgesel istikrarı önceleyen girişimlerin sürdürülmesinin Türkiye'nin bölgede ve Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını koruma çabalarına katkı sağlayacağı belirtildi.
TÜRKİYE İÇİN FIRSAT OLABİLİR
Ukrayna krizi konusunda ABD'nin yeni yönetiminin çatışmalara son verme çabası içinde olmasının Türkiye için Karadeniz'de istikrar ve ekonomik fırsatlar yaratabileceği vurgulandı ve Ukrayna'nın yeniden inşasında Türk firmalarının rol almasının, Türkiye-ABD ilişkilerini güçlendirebilecek bir fırsat olduğu ifade edildi. Analizde ayrıca, Trump'ın Çin'e yönelik politikalarının, ABD'nin ekonomik üstünlüğünü desteklemek amacıyla gümrük vergileri ve yaptırımlar gibi araçlarla şekilleneceği belirtilerek, bu sürecin Türkiye için yeni tedarik zinciri fırsatları ve enerji projeleri yaratabileceği kaydedildi.