• G.ALTIN

    3.569,63

  • DOLAR

    36,6553

  • EURO

    40,0530

  • BIST 100

    10.827,53

  • BITCOIN

    $81.866

Kocaeli'deki ateş söndürülemiyor! Uzmanlar bölgede yaşayanları uyardı

Kocaeli'deki ateş söndürülemiyor! Uzmanlar bölgede yaşayanları uyardı

Kocaeli’de metro projesi doğrultusunda gerçekleştirilen sondaj çalışmaları esnasında açığa çıkan metan gazının iki farklı noktada yangınlara sebep oldu. Bölgenin ileri düzeyde eski bir bataklık alanı olması nedeni ile bu tür gaz çıkışlarının olağan olduğu söylendi.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesi Dumlupınar Mahallesi’nde Bedir Sokak ile Ulus Caddesi kesişiminde yer alan arazide 17 Şubat tarihinde metro projesi kapsamında gerçekleştirilen sondaj çalışması esnasında 47 metre derinliğe inildiğinde çıkan yangının 4 Mart tarihinde söndürüldüğü belirlendi.

Sondajı yapmakta olan şirket 8 Mart tarihinde sondaj borusunu çıkartarak buradaki çalışmalarını tamamlarken bu bölgeye yaklaşık 500 metre mesafede bulunan D-100 kara yolu İzmit yönünün hemen yanı başındaki Ankara Caddesi'nde, 2 Mart’ta yapılan sondaj çalışması esnasında yerin 45 metre altında açığa çıkan ve ekipler tarafından kontrollü bir şekilde alevlendiren gazın çevresinin beton ile kapatıldığı belirlendi. Metan gazı kaynaklı olduğu söylenen yangının devam ettiği kaydedildi.

KOÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Coruk ise yangının sebebinin metan gazı kaynaklı olduğunu söyleyerek “Özellikle bataklık ortamlarda çok karşılaştığımız bir gaz. Bunun yanında yine bataklık ortamı ürünü olan kömür havzalarında ve kömür madenlerinde de metan gazı karşılaştığımız bir gaz türü. Jeolojik bir oluşum. Özellikle bataklık ve bataklık sonrası gelişen jeolojik süreçte belirli derinliklerde, yüzeyde ve yüzeye yakın kesimde bu gazların oluşturduğu cepleri bulmamız, görmemiz mümkün” dedi.

2 ayrı nokta üzerinde yüzey kısma çıkan metan gazından söz eden Coruk “Bizi hiç şaşırtmadı. Burada karşılaşacağımız bir olay. Çünkü Sapanca Gölü ile İzmit Körfez’i arasındaki İzmit Ovası olarak bildiğimiz kesim eski bir bataklık. Bu bataklık ortamı hala yüzeyde izlerini gördüğümüz bir ortam. Jeolojik süreç içerisinde 120 metre derinliğe kadar bu oluşuma rastlamamız mümkün. Bataklı oluşum süreci içerisinde bataklıktaki bitki artıkları ve diğer organik kalıntıların sıkışması sonucu açığa çıkan gaz, bu ortamda kum ve benzeri bu gazı depolayacak, ‘mercek veya ara tabaka’ diye tanımladığımız ceplerde yer altı suyu ile birlikte birikmesi mümkün. Kapalı bir sistem gibi düşünebiliriz. Küçük ya da büyük mercekler içerisinde, yer altıdaki benzer tabakalar içerisinde bu gazın birikmesi üstteki örtünün sıkıştırmasına bağlı olarak gelişen bir jeolojik olay. Derinlikler değişebilir ama bu ceplerde su ile birlikte metan gazı birikimine bölgede rastlanma olasılığı oldukça yüksek. Daha derinde de bu gaz, yer altı sularıyla birlikte biraz daha farkı bir niteliğe dönüşebiliyor” sözlerine yer verdi.

Kocaeli sönmeyen ateş

UZMANLAR 'METAN GAZI KAYNAKLI' DEDİ

Metan gazının hem insana hem de çevreye olan etkisinden bahseden Coruk, “Atmosfere çıktığı zaman hacim büyük değilse, çevreye büyük bir gaz akışı, gaz dönüşümü yapmayacaksa bir zararı yok. Kontrol etmek mümkün ama yanıcı ve zehirleyici bir gaz. Yaklaştığınız zaman, gazın yoğun ortam içerisinde belli bir oranda zehirleme olasılığı yüksek. Yanıcı özelliği, en tipik özellik. Ateş aldığı zaman büyük bir aleve dönüşmesi mümkün ancak derinde zamanla jeolojik süreç içerisinde o özelliğini kaybederek turbamsı bir zona geçecek daha sonra da linyit benzeri oluşumların ilk adımını oluşturacak. Zaten günümüzde kullandığımız kömürler de jeolojik olarak daha önceki dönemlerde böyle bir ortamda sıkışmış, birikmiş organik kalıntıların ürünü” dedi.

Metro projesinde 2015 yılında yapılan ilk ön çalışma hakkında konuşan Coruk, “Biz bu güzergahtaki ilk ön çalışmadaki sondajları yaptığımızda yaklaşık 30-35 metreden itibaren böyle bir tabakanın yani metan gazı biriktirecek tabakanın varlığını zaten tespit etmiştik. Zaten bölgenin jeolojisini, ovanın oluşumunu değerlendirdiğimizde, böyle bir gazın olduğunu hepimiz biliyoruz çünkü benzer vakalar ile daha önce de karşılaştık. Bölgede yapılan sondajlarda ilk aşamalarda benzer gaz çıkışları oldu. Hatta yine dikkate alınmadan sondaj başında sigara ve benzeri ateş yakılmasına bağlı olarak bu tip alev alma vakalarıyla daha önce de karşılaştık” ifadelerine yer verdi.

Çıkan gazın kontrollü bir şekilde alevlendirilerek tahliye edilmesi yönteminin doğru yöntemlerden birisi olduğuna dikkati çeken Coruk “Zaten daha önceki vakayı dikkate alarak kontrollü olarak boşaltmaya çalışmışlar. Hatta yakma, alev alma ile yapmışlar. Bu denenebilir ama daha iyi sonuç verecek tedbirler de yapılabilirdi. Bu da en azından bir adım. İlk aşamaya göre ileri bir adım. Bu şekilde alev aldırarak gazı yakmak, çevreye zehirli etkisini ve kokunun oluşturacağı olumsuz durumu engellemek açısından gerçekleştirilmiş. Birinci de bilinmeden gazın ateş alması ve aleve dönüşmesi vakası söz konusuydu. İkinci de bu durum bilinerek kontrollü olarak yakılmış. Gazın bu şekilde tüketilmesi öngörülmüş” dedi.

Coruk kapalı ortamda solunursa metan gazının zehirli olduğunu sözlerine ekleyerek, “Buradaki çıkan gazın etkisi o kadar büyük değildir çünkü atmosfer içerisinde yoğunluğu azalacaktır; derişme miktarı artacaktır. O nedenle zehirli değil ama o delginin olduğu yere, ortama girer ve nefes alırsanız zehirlenirsiniz” ifadelerini kullandı.

DHA
Avatar
Murat Gürel