İhmaller zinciri! Şeyda polisi şehit eden suç makinesi hiçbir kurala uymamış
İstanbul Ümraniye'de 27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden suç makinesi Yunus Emre Geçti'nin, hakkındaki adli kontrol kararını ihlal ettiği ortaya çıktı. Ancak Emniyet, bu durumu savcılığa bildirmeyince 26 suç dosyası olan katil tutuklanmaktan kurtuldu.
İstanbul'un Ümreniye ilçesinde pazar gecesi saat 23.00 sıralarında meydana gelen olayda çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti isimli şahıs, polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada bir polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı.
Polis memurlarının da karşılık vermesiyle çıkan çatışmada ağır yaralanan polis memuru 27 yaşındaki Şeyda Yılmaz kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olayın ardından gözaltına alınan katil zanlısı tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şeyda Yılmaz’ın suç makinesi tarafından şehit edilmesi ülkeyi yasa boğarken konuya ilişkin yeni bilgiler elde edildi.
İHMALLER ZİNCİRİ
Yunus Emre Geçti’nin hakkında 15 kez adli işlem yapıldığı ve beş adli işlemde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ortaya çıktı. Üç ay süreyle adli kontrol şartı uygulanan ve haftada iki gün imza vermesi gerektiği öğrenilen zanlının bu durumu ihlal ettiği öğrenildi. Polisin bu durumu savcılığa bildirmediği de ifade edildi. Yetkililer, bu durumun savcılığa bildirilmesi durumunda adli kontrol şartının kaldırılacağına ve saldırgana hapis cezası verileceğine yönelik bir karar çıkacağını ifade ettiler.
'KEŞKE BEN ÖLSEYDİM''
Olaya ilişkin konuşan Yunus Emre Geçti'nin annesi Pınar Geçti, "Anne baba çocuğunun o halde olmasını ister mi? Bak ben de yaralıyım. Bir kız çocuğum var. Onun peşindeyim. Allah rahmet eylesin. Benim canım yandı. Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Ama şunu söyleyeyim. Yapacak bir şeyim varsa gelsinler. Twitterlarda, sosyal medyalarda, ’yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız’. Allah’ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim, bir babayım. Yaralandım. Bunu gidin, söyleyin herkese.'' dedi.
''DEVLET NEDEN ALMADI?''
'26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı?'' diyen anne Geçti, ''Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum. Ama lakin hiçbir anne baba istemez. Çocuğunu kalkıp da polisimizi şehit edecek kadar bir anne baba, cani miyim ben? Ben gerçekten çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.
''BENİM KAFAMA GELSEYDİ''
Şehidini ailesine başsağlığı dileyen Pınar Geçti, "Ailesine de Allah sabır versin. Gerekirse ailesinin yanına da gitmeyi düşünüyorum. Keşke, polisimize değil de bana gelseydi, ben öleydim. O benim kafama gelseydi. Bak, hem topuğumdan hem bacağımdan yaralandım" şeklinde konuştu.
YÜREK YAKAN PAYLAŞIM
Öte yandan polis memuru Semih Yılmaz, şehit olan eşi Şeyda Yılmaz’a bu satırlarla veda etti:
“Bizim sevdamız vatan uğruna yarım kalan sevdalardan oldu. Şehadetin kutlu olsun sevgilim. Sen benim bu dünyadaki en büyük hasretliğimsin. Ömrümün sonuna kadar sevmeye devam edeceğim dünyalar güzeli eşim.”
