Amerikan özel kuvvetlerinin önceki gece Türkiye sınırında DEAŞ elebaşını öldürdüğü operasyon kadın ve çocukların katledilmesiyle sonuçlandı.
İdlib kuzeyindeki Atme Kampı yakınlarında DEAŞ elebaşı İbrahim Haşimi el-Kureyşi'nin evine yönelik saldırıda 6'sı çocuk 4'ü kadın 13 kişi hayatını kaybetti.
Olay sonrası Washington'dan yapılan açıklamalar tıpkı DEAŞ kurucusu Ebubekir el-Bağdadi'nin 2019 Ekim'inde öldürüldüğü operasyon sonrasında olduğu gibi pek çok çelişki barındırıyor.
Görgü tanıklarının anlattığına göre F-16 savaş uçağı desteğiyle abluka altına alınan ev, taarruz helikopteriyle uzun süre tarandı ve bombalandı.
Bölgede taarruzu helikopterleri dışında ABD askerlerini taşıyan UH-60 tipi nakliye helikopteri de vardı. Bu helikopterden inen askerler, evin çevresini sardı; DEAŞ elebaşının komşularını dışarı çıkararak onları gözaltına aldı.
Yeni Yargıtay Başkanı Zeki Yiğit aslen nereli, kaç yaşında? Zeki...
KARŞILIK VERMEDİ (AMA ATEŞ ETTİK)
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kenneth McKenzie, "Kureyşi karşılık vermedi. Biz teslim olması için çağrıda bulunmamıza ve ona hayatta kalması için bir yol önermemize rağmen, kendisini ve yakın ailesini savaşmadan öldürdü" iddiasında bulundu.
Kenneth McKenzie
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise DEAŞ'lı Kureyşi'nin binanın üçüncü katında yanında eşi ve iki çocuğu bulunduğu sırada bir patlayıcı ile kendisini öldürdüğünü ileri sürdü.
Ancak görgü tanıkları ABD helikopter ve askerlerinin neredeyse 2 saat boyunca sözkonusu evi ateş altına aldığını belirtiyor. Açılan yoğun ateşten ötürü hedef konutun en üst katında çökme meydana geldi.
Çocuk ve kadınların ölmesi konusunda sorumluluk almak istemeyen ABD, 'en az sivil kayıp olacak şekilde hareket ettiklerini' söylüyor ancak evin çevresine yaklaşan araçlar bile helikopterlerce tarandı ve olayla hiçbir ilgisi bulunmayan Suriyeliler de öldürüldü.
Kureyşi'nin kimliğini nasıl tespit ettiklerine ilişkin bir soruya yanıt veren John Kirby, "Cesedini parmak izi ve DNA testi ile tespit ettik. Parmak izlerini sahada, DNA analizini de bir süre sonra analiz edebildik" dedi.
Son dakika: Ege Denizi'nde şiddetli deprem! AFAD detayları paylaştı
SALDIRIYA PKK/YPG DE DESTEK VERMİŞ
Terör örgütü YPG/PKK'nın da operasyona katkısı olduğunu ancak saldırının sadece ABD askerleri tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Kirby, operasyonun sonuna doğru bir grubun eve yaklaştığını ve ABD güçlerince 'düşmanca' olarak tanımlanan gruba ateş açıldığını anlatarak burada da iki kişinin daha öldürüldüğünü ifade etti.
Amerikan askerlerini taşıyan helikopterlerden biri, "Ateş etmedi" denilen Kureyşi ya da adamlarının kurşunlarıyla hasar gördü. Havalandıktan bir süre sonra hızla irtifa kaybeden UH-60 Blackhawk tipi helikopter, bölgenin kuzeyindeki Afrin'in Cinderes kasabası kırsalına 'sert iniş' yaptı. ABD askerlerinin daha sonra bu helikopteri tamamen patlatıp kullanılamaz hale getirdiği ileri sürüldü.
ABD böylece, evin dışında olayla ilgisiz 2 kişiyi, içeride de 6'sı çocuk 4'ü kadın 10 kişiyi öldürerek, üstelik bir de helikopter kaybederek kendilerince 'başarılı' bir operasyona imza atmış oldu.
DEAŞ elebaşı Kureyşi'nin ABD helikopterlerine ateş açtığı ve çatışmanın iki saat boyunca devam ettiği, üstelik sözkonusu evin ağır biçimde tahrip edildiği olayda ABD yetkililerinin sivil ölümler konusunda suçu yine örgüt liderine atması dikkat çekti.
DEAŞ kurucusu Bağdadi'nin etkisiz hale getirildiği operasyonda da ABD yetkilileri, cesedine ilişkin hiçbir kanıt gösteremedikleri Bağdadi'nin 'tünelde kendini patlattığını' ileri sürmüştü.
Düzensiz göçmenlere geçit yok! 1177 kişi yakalandı
GÖRGÜ TANIKLARI ANLATIYOR
İdlib'deki operasyonunun en yakın görgü tanıklarından bir kadın, yaşadıklarını Anadolu Ajansı'na anlattı.
İsminin belirtilmesini istemeyen İdlibli anne, "Uçaklar geldiğinde uyuyorduk. Patlama ve kurşun sesleriyle kapılar ve pencereler kırıldı. Daha sonra bize megafonla birinci, ikinci ve üçüncü evdekiler çıksınlar dediler. 'Eğer 10 dakika içinde çıkmazsanız evinizi başınıza yıkacağız ve öleceksiniz' dediler" ifadesini kullandı.
1 Mayıs Taksim'de kutlanmayacak mı 2024? 1 Mayıs Emek ve...
ÇOCUKLARI YERE AT, KAFANI AÇ
Eşi ve çocuklarıyla büyük korku yaşadıklarını belirten İdlibli anne, "Bunun üzerine eşim hemen evden çıktı. (ABD askerleri) Eşimi yüz üstü yatırıp kelepçelediler. Eşimi o halde görünce korktum. İçeri koştum, beni de gördüler. 'Çık yoksa öleceksin' dediler. Sonra 'Buraya çık çocukları yere at, kafanı aç' dediler. 'Hareket edersen ölürsün' dediler. Ben çocuklarımı alıp içeri kaçtım." dedi.
Doğu Ekspresi'ne 2 yeni hat Bakan Uraloğlu tarih verdi: Ankara-Tatvan...
EVDEN ÇIKMADIM, ROKET ATTILAR
Evden çıkmadığı için evin içine roket atıldığını aktaran kadın, "'Güvende olacaksın' dediler. En sonunda kocam çık deyince çıktım. Onların yanına vardığımda 4-5 kişi üzerime koştu. Çocukları benden alıp ellerimi bağladılar. Bu sırada bize bazı kişileri sormaya başladılar. Sorguya aldılar. Çocuklarımı benden alıyorlardı, soru soruyorlardı. Ben de çocuklarımı almasınlar diye aklıma ne gelirse öylesine cevap verdim" şeklinde konuştu.
Amerikan askerleri arasında Irak şivesiyle konuşan bir kişinin olduğunu belirten kadın, saatlerce sorguda tutulduklarını, evlerine girmelerine izin verilmediğini söyledi.
Külliye'de renkli anlar! Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de çocukları kabul etti
HELİKOPTERDEN BİR SAAT ATEŞ
Baskın sırasında yaşananlara tanıklık eden köy sakinlerinden Ebu Muhammed, helikopterlerin bölgede saatlerce uçuş yaptığını belirterek şunları söyledi: "Kamplarda çok büyük korku hakimdi. Bakınız buradaki hasar gözler önünde. 6 çocuk yaşamını yitirdi. 4 de kadın öldü. Megafonlardan bölgeyi terk edin diye anonslar işittik. Helikopterlerden açılan ateşlerin şiddetli sesini duyuyorduk."
Atme sakinlerinden Ebu Amir de yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gece saat 1 civarında düşük irtifada uçuş yapan helikopterlerin seslerini duyduk. Neler oluyor diye bakmak üzere evin balkonuna çıktım. Helikopterleri gözlerimle gördüm. Helikopterler yaklaşık 15 dakika sonra ateş açmaya başladı. Yaklaşık bir saat sonra da makineli tüfeklerle de vurmaya başladılar. Megafonlarla evleri boşaltın sesleri duyuyorduk. Ancak burada bir sürü ev vardı. Hangi evlerin boşaltılacağını anlamadık. Bu sırada çocuklar çok korkmuştu. Çocukları güçlükle sakinleştirdik. Sabah uyandığımızda bilançoyu öğrendik."
