Yandex Metrica

Gezi’de Erdoğan’ı kimler yalnız bıraktı?

Gezi isyanı, vandallık ve sokak terörü üzerinden Türkiye’de mezhep savaşı çıkarma denemesiydi. 15 Temmuz’a gelinen saldırı fırtınasında ilk dış müdahaleydi. ABD ve Avrupa istihbarat elemanları İstanbul sokaklarında isyan yönetiyordu.

Gündem

30.01.2024, 19:49


28 Mayıs 2013’de başlayan Gezi Olayları ya da Gezi İsyanı, 15 Temmuz’da bir işgal denemesine dönüşen Türkiye’ye yönelik saldırı fırtınasının ilk denemesi olarak başlatıldı.
Görünüşte Taksim’deki “Gezi Parkı’nı ve yeşili koruma” olarak pazarlanan, aslında Alevi-Sünni çatışması ile bir iç savaş servis edilip, Başbakan Erdoğan’ı sokak terörü ile devirmeye ayarlanan bir ABD/Avrupa planıydı.

ALMAN İSTİHBARATI GEZİ'DEYDİ

Alman istihbaratı elemanları
İstanbul’da isyan yönetiyordu

FETÖ GEZİ'DEYDİ, CHP GEZİ'DEYDİ, KOÇ GEZİ'DEYDİ

O zaman Emniyet’te çok güçlü olan FETÖ kadrolarının ve CHP’nin desteğiyle büyütülen, DHKP-C terör örgütü tarafından organize edilen, marjinal sol ve terör örgütlerinin tek çatı altına toplanmasıyla yürütülen, doğrudan ABD ve Avrupa ülkeleri istihbarat elemanları tarafından doğrudan yönetilen Türkiye’ye yönelik ağır bir saldırıydı.
İstanbul ve Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımız isyana çağrıldı. Almanya’da kurulu Alevi dernekleri seferber edildi. Alman istihbaratı İstanbul’a taşındı. Büyük ajanslar, reklam ajanları, başta Koç grubu olmak üzere büyük sermaye çevreleri, sanatçılar tek merkezden organize edildi ve sahaya sürüldü.

BAŞBAKANLIK OFİSİ'NE SALDIRDILAR
İstanbul’u vandallara mı bırakacaktık!

Öyle vandallık örnekleri sergileniyordu ki; dünyanın en güzel şehri yakılıp yıkılıyor, sokak terörü estiriliyor, yollar kapatılıyor, insanlar korkudan evlerinden çıkamıyordu. Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisi saldırı altındaydı. Terör oraya girip dünyaya fotoğraf vermeye, “bu iş bitti” demeye çalışıyordu.
Türkiye tam olarak ne olduğunu anlamamıştı, şoktaydı. Basit bir protesto uluslararası bir müdahaleye dönüyor, devlet hareketsiz kalıyor, güvenlik birimleri etkisiz kalıyor, FETÖ kadroları sokakları vandallara terkediyordu.

ERDOĞAN 'DESTEKÇİSİ' TARAFSIZLAR

Erdoğan’ın yanında
olup “tarafsız” kalanlar

Başbakan Erdoğan Kuzey Afrika gezisindeydi. Erdoğan’ın ülkeye dönmesini engellemeye çalışıyorlardı. Erdoğan’a destek veren medyanın ezici çoğunluğu sessizliğe bürünmüştü.
Dev bir medya organı olarak tasarlanan Star medya grubu “tarafsız kalma” kararı almış ve bunu Elif Çakır üzerinden yayınlamıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “mesajı aldık” açıklaması yapıyordu. Erdoğan’ın yakınları o zaman da kendisini yalnız bırakmış, direnme yerine teslim olmayı, sürece göre politika belirlemeyi öncelemişti.

Türkiye içeriden
vuruluyor, direneceğiz!

 TERÖR DESTEKÇİLERİNİ AFİŞE ETTİK

Sadece Yeni Şafak ve medya grubu, savaşmaya karar vermiş ve bunu duyurmuştu. Yayın grubunun başındaki kişi olarak, o gün bir toplantı yapıp arkadaşlara; “Bu artık gazetecilik değil. Türkiye içeriden vuruluyor. Gazeteciden önce vatanseveriz. Kalemlerimizle savaşacağız” diye konuşma yapmıştım.
Yeni Şafak’ın ardı ardına ağır manşetlerle savaşa girmesi, kamuoyunun aydınlatılmasında, nelerin döndüğü hakkında olağanüstü etkisi oldu. Teröre destek veren reklam ajansları doğrudan afişe edildi ve hedef alındı. Teröre destek veren sermaye grupları doğrudan afişe edildi.



''KOD ADI İSTANBUL İSYANI''

Olayın ABD ve Avrupa istihbarat ayağı deşifre edildi. “Kod adı İstanbul İsyanı” başlığı ile verilen bilgiler kamuoyu kanaatini pekiştirdi. Bu arada Başbakan Erdoğan da ülkeye döndü. Daha dönmeden “çapulcular” diye sert açıklamalar yaptı. Dönüşünde ardı ardına mitingler yaptı. Türkiye’yi toparladı, olaylar kontrol altına alındı.
Ne gariptir ki; Gezi teröründe “tarafsız” duranların, “mesajı aldık” dilenlerin tamamı daha sonra Erdoğan’ın yanından ayrıldı. Hatta ona karşı savaşa başladı. Belki de, Gezi’den 15 Temmuz saldırısına gidecek süreci biliyorlardı.

''ERDOĞAN'ı DEVİR, TÜRKİYE'Yİ DURDUR''

Erdoğan siyasi hafızadır.
Tarih değiştiren adamdır.

Siyasi hedefler uzun solukludur ve gücünü hafızadan alır. Türkiye’yi büyütmeye ayarlı çabalar günübirlik politika değildir. Bunu bilenler, Türkiye’nin bu yürüyüşünün bilenler ardı ardına darbelere, iç çatışmalara girişti.
“Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” planları servis etti.

Gezi ile başlayan dış müdahale 15 Temmuz’da kanlı bir saldırıya dönüştü. Ve bu savaş aynen devam ediyor.
İşte bugün, Gezi’nin yıldönümünde Taksim camii açılıyor. Erdoğan işte bu yüzden tarih değiştiren, coğrafya inşa eden adamdır. Bu coğrafyadaki bin yıllık siyasi genetiğin temsilcisidir.


 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading