Fondaş medyada bir monşerin tragedyası: Adalar Yunanistan'ındır, ister beğen ister beğenme!
Emekli büyükelçilerin hayret veren yorumlarına yenileri ekleniyor. CHP'li Yalım Eralp, fondaş Serbestiyet'te dile getirdiği görüşlerle Ünal Çeviköz, Selim Kuneralp yahut Namık Tan'ı aratmadı.
Partiye üyelik rozetini geçtiğimiz yıl bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'nun taktığı CHP'li emekli büyükelçi Yalım Eralp, adalar konusunda Yunanistan'ı, PKK/YPG konusunda da İsveç ve Finlandiya'yı haklı buluyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz yıl Büyükada'ya giderek Yalım Eralp'a parti üyelik rozetini takmıştı.
ABD, İsveç ve Norveç'in yüzbinlerce dolar kaynak aktardığı 'fondaş' Serbestiyet'te yorumlar yapan emekli hariciyeci Eralp, Ege'deki adaların Yunanistan'a ait olduğunu üzerine basa basa söyledi; buna itiraz etmenin Türkiye'yi 'mütecaviz devlet' konumuna düşüreceğini ileri sürdü.
Atina yönetiminin Paris ve Lozan anlaşmalarını ihlal ederek adaları silahlandırdığı gerçeğinden bahsetmeyen Eralp, "Beğenelim ya da beğenmeyelim, Lozan 3 milin dışındaki adaları Yunanistan’a vermiştir. Kuru sıkı atarak 'adalarımızı işgal ediyorlar' demek yetmiyor. Çünkü işgal ediyorlar derseniz, 'Git işgali durdur' derler" şeklinde konuştu.
Yalım Eralp, duruşu ve dile getirdiği görüşlerle bir dönem Türk dış politikasına nasıl bir kafa yapısının hakim olduğunu net biçimde açığa vurdu.
O İKİ ÜLKENİN PKK'YA DESTEĞİ KONUSUNDA KANIT LAZIM
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurusu meselesine de değinen Eralp, bu iki ülkenin PKK/YPG'ye yönelik desteği konusunda 'kanıtlar sunmak gerektiğini' dile getirdi. Stockholm ve Helsinki'nin terör örgütünü desteklediğine inanmamış görülen Eralp, bu iki ülkenin dünyada 'barışsever ülkeler olarak tanındığına' işaret etti.
"Biz bu ülkelerin PKK’yı, PYD’yi desteklediğini söylüyoruz. Bu bir iddia. Bu iddiamızı kanıtlamamız lazım. Yani ortaya birtakım belgeler, kanıtlar, bir şeyler koymamız lazım. Sadece sözle iddia etmek yeterli değil" diyen Eralp, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği Ankara tarafından veto edilirse bunun Türkiye'ye yönelik ABD ve Avrupa Birliği ambargolarıyla sonuçlanacağını ileri sürdü.
Suriye'de yeni bir operasyona da karşı olduğunu ifade eden Eralp, ABD'nin PKK/YPG'ye 'devlet' tasarımından bahsetmedi ve "Şehitler veriyoruz, üzülüyorum. Ölen bizim insanımız" demekle yetindi. Şehitlik kavramından da bahsetmekten kaçınan Eralp, "Kanları yerde kalmayacak demek bir mana ifade etmiyor. Kanları yerde, öldüler, ölüyorlar" diye konuştu.
