FETÖ'cü Orhan İnandı, CIA'nın Orta Asya istasyon şefi gibiydi
MİT, FETÖ'nün Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı'yı Kırgızistan'da paketleyip Türkiye'ye getirdi. Bölgede CIA istasyon şefi gibi çalışan İnandı'nın kim olduğunu, Silivri'deki şüpheli ölümünden hemen önce Kaşif Kozinoğlu anlatmıştı.

Türkiye, FETÖ üst düzey elebaşı Orhan İnandı'nın yakalandığını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasıyla duydu. Örgütün 'Orta Asya genel sorumlusu' İnandı, MİT'in Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki başarılı operasyonuyla paketlenerek yurda getirildi. Hakkında 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan yakalama kaydı bulunan İnandı, 2001-2017 arası FETÖ'nün 'Kırgızistan sorumlusu' olarak faaliyet yürütmüş, bu tarihten sonra ise bizzat Gülen tarafından Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan'ı içine alan bölgenin 'genel sorumlusu' olmuştu.
Kırgızistan'da bulunduğu süre içinde sık sık örgüt elebaşı Gülen'in Pensilvanya/Saylorsburg'daki karargahına ziyaretler gerçekleştiren Orhan İnandı, son olarak 2021 yılının mart ayında Gülen'le görüşüp ondan talimat aldı. İnandı'nın, örgütün sözde üst düzey yöneticileri Mustafa Özcan, Naci Tosun, Barbaros Kocakurt gibi isimlerle de irtibatlı olduğu tespit edildi.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olan İnandı, Pensilvanya'dan 'ByLock' ile aldığı talimatlar doğrultusunda, örgütün Türkiye'den kaçan firari unsurlarının Kırgızistan'da barınmasını sağladı ve aralarında Mustafa Özcan ile kapatılan Bank Asya'nın eski yönetim kurulu başkanı Ali Çelik'in de bulunduğu 25 sözde üst düzey FETÖ/PDY mensubuna yasa dışı yollardan Kırgızistan pasaportu temin etti.
Orhan İnandı, FETÖ'nün Orta Asya yapılanmasının tepe ismiydi.
HER KADEMEDE GÖREV ALDI
Türkiye'de bulunduğu ve örgütsel faaliyet içinde yer aldığı 1985-1995 yıllarında FETÖ'nün 'mahrem yapılanması'nda da görev alan Orhan İnandı, mezkûr dönemde 'ev sorumlusu', 'belletmen', 'müdür', 'eğitim danışmanı' pozisyonlarında da terör örgütüne hizmet etti. Bekir Ünal ve Sait Aksoy isimli örgüt yöneticilerine bağlı olarak faaliyet gösteren İnandı, Ankara'da bulunduğu dönemde Adil Öksüz ile de örgüt evlerinde yapılan toplantılarda bir araya geldi.
İnandı, örgütün 'mahrem' yapısının en tepedeki yöneticileriyle sürekli irtibat halinde FETÖ'nün paralarını Orta Asya'da işletiyor, örgüte eleman kazandırıyor ve Türkiye'nin itibarını istismar ederek Orta Asya'da Türkiye aleyhine faaliyetler yürütüyordu.
31 MAYIS'TAN BERİ KAYIPTI
Bölge sorumlusu İnandı, bir aydan fazla bir süredir ortalıkta yoktu. 31 Mayıs gecesinden itibaren FETÖ'nün sosyal medya hesapları ve örgütün önemli isimleri, İnandı'nın kaçırıldığını duyurmaya başlamıştı. İnandı'nın bulunması ve 'kurtarılmasını' isteyen FETÖ'cüler Kırgız birimlerine büyük baskı yaptı. Uluslararası arenada da devletleri harekete geçmeye çağırdılar. Etkili oldukları ABD ve Almanya gibi Batılı devletlere bu yönde çağrılar yaptırmayı da başardılar.
Orhan İnandı MİT tarafından paketlendikten sonra FETÖ, onun bulunması için büyük bir kampanyaya girişmişti.
1 Haziran günü bazı Kırgız haber sitelerinde Orhan İnandı’nın Lexus 470 marka arabasının gece saat 04:20 sularında Bişkek'teki evinin önünde kapısı açık halde bulunduğu duyuruldu.
Kırgızistan İçişleri Bakanlığı, aynı zamanda Kırgızistan vatandaşı olan İnandı’nın bulunması için ülke genelinde arama çalışması başlattığını duyurdu. Sapat Eğitim Kurumları adına yapılan açıklamada da İnandı’ya 31 Mayıs 2021 gecesi saat 21:00’den itibaren ulaşılamadığı iddia edildi.
Uluslararası Sapat Eğitim Kurumları Başkanı İnandı, Kırgızistan ve Türk devletlerinde örgütlü FETÖ okullarının en önemli ismiydi. Orhan İnandı, Kırgızistan'da FETÖ'ye bağlı Sebat-Kırgız Türk okullarını 1990'lı yıllarda kuran isim olarak biliniyordu. İnandı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Sebat okullarının ismini Sapat olarak değiştirmiş, okulların genel müdürlüğüne bir Kırgız vatandaşını getirmişti.
1992 yılından itibaren Kırgızistan'da faaliyet gösteren söz konusu eğitim kurumu bünyesinde 16 liseyi, bir üniversiteyi, 5 orta okulu barındırıyor. FETÖ'nün Kırgızistan'da devlet içinde büyük bir gücü olduğu biliniyor.
MİT Orta Asya Sorumlusu Kaşif Kozinoğlu, FETÖ kumpasıyla cezaevine girdikten sonra şüpheli biçimde hayatını kaybetti.
KOZİNOĞLU'NUN MEKTUPLARI
İnandı ile ilgili en özel bilgiler ise FETÖ kumpasıyla tutuklanan MİT Orta Asya Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu'nun Silivri Cezaevi'ndeki sır ölümünde hemen önce gönderdiği mektuplarda yer alıyordu.
2011 yılındaki ölümünden önce Aydınlık gazetesine kendi el yazısıyla mektuplar gönderen ve hemen her konuda önemli ifşaatlarda bulunan Kozinoğlu, bu mektuplarda kendisini CIA ve FETÖ’nün hedefi yapan, yurtdışındaki örgüt okullarının kapatılmasıyla ilgili yaptıklarını, örgütün imamlarını da anlatıyordu.
'GİZLİ SERVETİ VE HAREMİ VAR'
İşte Kozinoğlu'nun 'Ek Bilgiler' başlıklı mektubundaki Orhan İnandı:
- Kırgızistan’da uzun yıllardır ve halen tüm okulların başında olan şahıs Orhan İNANDI, aslında F. GÜLEN’in Asya imamıdır. Kırgız devleti ile irtibatlı esasen odur. Büyükelçinin hiçbir forsu yoktur. TC Devleti de bu şahıs üzerinden Kırgız yönetimi ile irtibat kurmaktadır. Anılan şahıs Kırgızistan’da, F. GÜLEN cemaatinin bilgisi dışında GİZLİ bir ŞAHSİ servet de edinmiştir. Haremi vardır. Lüks içerisinde yaşamaktadır. Kırgızistan Servisi tarafından angaje edilmiştir. Kırgız Gizli Servisi her adımını bilmektedir. Anılan, Kırgız Servisine de F. GÜLEN cemaatini anlatmaktadır. Kırgızlar, F. GÜLEN’in okullarını muhtaç oldukları için şu an itibariyle kapatamamakta olmakla birlikte, Orhan İNANDI’dan elde ettikleri tüm bilgileri, Rus ve Çin servisine aktarmaktadırlar. (F. GÜLEN cemaatinin Asya faaliyetlerine ilişkin.) Aslında RF [Rusya Federasyonu] ve Türkmenistan’daki okullar, Orhan İNANDI’nın verdiği bilgiler sonrası kapatılmıştır.
- Ayrıca gerek Kırgızistan, gerek Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Afganistan, Tacikistan’daki TİKA [Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı], THY, büyükelçiliklerdeki eğitim, ticari ve ekonomi, din, kültür müşavirliklerinin tamamı F. GÜLEN’ciler tarafından kapatılmıştır. Söz konusu ülkelerde F. GÜLEN’ci olmadan iş yapmak, ticaret vb. hiçbir faaliyet yaptırılmamaktadır. TİKA-büyükelçilik-THY-açık olduğu yerlerde okullar ve işadamları bir ekip şeklinde çalışmaktadırlar. Tüm bu söylediğim gruplar, bu ülkelerde barınabilmek, ülkeden atılmamak için, anılan ülkelerin gizli servislerine aynı zamanda verdikleri bilgilerle Türkiye’yi de parsel parsel satmaktadırlar.
- Türkmenbaşı’nın ölümü sonrası Türkmenistan Cumhurbaşkanı olan BERDİMUHAMMEDOV, öncelikle, bakan yardımcılığına kadar yükselen, Türkmenistan sayesinde çok büyük paralar kazanan Ahmet ÇALIK’ı bitirmiş, gücünü elinden almış ve son olarak da F. GÜLEN’in okullarını kapatarak aslında çok büyük bir maddi damarı da kesmiştir. İşte RF’dan sonra Türkmenistan’da da okulların kapatılması F. GÜLEN grubunu çıldırtmıştır. Şimdi kesinlikle sıra Azerbaycan (bu ülkede bazılarını atmışlardır) ile KAZAKİSTAN’a gelecektir. Bu kapatma olayı fakir olmaları nedeniyle en son Afganistan vb. bölge ülkelerinde olur. Özbekistan’dan sonra Türkmenistan’da da bu okullar kapanmasın diye, ABD’nin çok uğraşısı olmuştur. Ancak RF [Rusya Federasyonu], Özbekistan, Türkmenistan, anılan okulları “ülke güvenlikleri nedeniyle ve Nurculuk faaliyeti yapmaları dolayısıyla” kapatmaktadır.
- Anılan ülkelerde belirttiğim şahıslar, özellikle okul müdürleri o ülkelere ilişkin raporlarını da belli periyotlarda anılan ülkelerdeki CIA temsilcileri ile paylaşmaktadırlar. Ayrıca bu şahıslar o ülkelerden bayanlarla evlenip o ülkelerin pasaportlarını da almaktadırlar.
- Asya’da en yoğun KIRGIZİSTAN’da yerleşik durumdadırlar.
- Özbekistan, F. GÜLEN faaliyetlerine hiçbir şekilde müsaade etmemekte, yakaladığında ülkeye iade etmemekte, yargılayıp hapse atmaktadır. Ancak Özbekistan her yönüyle bölgenin en önemli stratejik ülkesi olması bağlamında her yolu deneyerek bu ülkeye girmeye çalışmaktadırlar. Özbekler de bunları kısa sürede yakalamaktadır. Özbek İçişleri Bakanlığı’nda Nurculukla Mücadele Departmanı kurulmuştur (1994). Aynı yıl Özbekler Türkiye’de çeşitli okullarda okuyan tüm talebelerini geri çekmiş ve Özbekistan’daki okullarını kapatmıştır. Özbekistan’daki büyükelçilikte din müşaviri yoktur.
CIA bağlantılı eski MİT mensubu Enver Altaylı, 15 Temmuz sonrası FETÖ yöneticiliği suçundan cezaevine yollandı.
"MİT'İN BAŞINA GEÇERSE İŞİNİZ BİTER"
CIA bağlantısı ortaya dökülen FETÖ tutuklusu Enver Altaylı’nın Fetullah Gülen’e yazdığı raporlarda bir kişiyi özel hedef aldığı görülüyordu. Altaylı “Eğer MİT’in başına o geçerse işiniz biter” anlamına gelen bir ihbarla Gülen’i uyarıyor ve müdahale etmeye çağırıyordu. Çünkü Kozinoğlu, FETÖ'nün Türkiye'de "cemaat" diye alkışlandığı ve devlet tarafından el üstünde tutulduğu bir dönemde "el yakacak" işler yapmıştı!
FETÖ'nün yurt dışındaki, özellikle de Orta Asya'daki okularının CIA adına birer casusluk merkezleri gibi çalıştığını tespit etmiş ve raporlamıştı.
İşte Enver Altaylı'nın dediği "o müdahale" FETÖ’cü polis şefleri ve savcılarıyla geldi.
Kumpas listesine yazılan Kozinoğlu Türkiye’ye çağrıldı. 9 Mart 2011’de Afganistan’dan Türkiye’ye döndü ve FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’e ifade verdi. 10 Mart’ta da Oda Tv kumpasıyla tutuklanarak önce Metris’e ardından Silivri Cezaevi’ne gönderildi.
Kozinoğlu, 12 Kasım 2011’de Silivri'de kaldığı koğuşta hayatını kaybetti. Yaşasaydı 13 gün sonra tutuklu olduğu Odatv davasının ilk duruşmasına katılacak ve kendi deyimiyle “çok önemli” açıklamalarda bulunacaktı.
KAYNAK: VERYANSINTV