Fahrettin Altun'dan İsveç'i zora sokacak soru: Tevrat sayfaları yakılsa ifade özgürlüğü der misiniz?
İsveç Dagens Nyheter gazetesinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ''Türk Büyükelçiliğinin önünde Kur'an-ı Kerim yakmanın özgürlükle hiçbir alakası yok. Kristallnacht olayında Naziler Tevrat sayfalarını yakmıştı. Günümüzde olsa İsveç makamları böyle mide bulandırıcı bir şeyi ifade özgürlüğü diye tanımlar mı?'' dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç'te aşırıc sağcı İslam düşmanı Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim'i yakmasına ilişkin, İsveç merkezli Dagens Nyheter gazetesine konuştu.
''TEVRAT SAYFALARI YAKILSA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DİYE TANIMLAR MISINIZ?''
Fahrettin Altun, "Türk Büyükelçiliği'nin önünde Kur'an-ı Kerim yakmanın özgürlükle hiçbir alakası yok. Bu olay, İsveç'teki Müslümanlar başta olmak üzere Müslümanlara yönelik şiddeti teşvik etmektir. Kristallnacht olayında Naziler Tevrat sayfalarını yakmıştı. Günümüzde olsa İsveç makamları böyle mide bulandırıcı bir şeyi ifade özgürlüğü diye tanımlar mı?" diye sordu.
''SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMEDİLER''
Aynı durumun terör propagandası için de geçerli olduğunu belirten Fahrettin Altun, "İsveç hükümeti, Madrid'de bazı taahhütlerde bulundu. Son günlerde ise İsveçli yetkililerin tüm sözlerini yerine getirdiklerini söylediklerini duyuyoruz. Bunun böyle olmadığı aşikardır." diye konuştu.
''BİR ARAYA GELMENİN ANLAMI OLMAZ''
İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson'ın bu hafta yapmayı planladığı Ankara ziyaretinin iptal edilmesiyle ilgili konuşan Altun, "Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar, bu ziyaretin İsveç'teki son gelişmeler nedeniyle iptal edildiğini duyurdu. Aslında mesaj gayet net: İsveç, Türkiye'nin endişelerini ciddiye almayacaksa bir araya gelmenin bir anlamı olmaz." ifadelerini kullandı.
''SÖZLERİNİ TUTMALARINI BEKLİYORUZ''
Yeni İsveç hükümetinin NATO'ya katılma konusunda yeterli çabayı gösterip göstermediğinin sorulmasına karşılık Altun, Türkiye'nin geleneksel olarak NATO'nun açık kapı politikasını desteklediğini, bu çerçevede İsveç'in NATO'ya katılımına da prensipte karşı çıkmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı; "İsveç NATO'ya katılmak istediğini paylaştığında, biz de endişelerimizi paylaştık. Daha sonra bu endişelerin giderilmesi için birlikte bir mekanizma oluşturduk. İsveç'in bu endişeleri gidermek için bazı adımlar attığını, ancak tüm talepleri karşılamakta yetersiz kaldığını söyleyebilirim. İnsanın fikirlerini beyan etmesiyle terör bağlantısını gizleme gereği bile duymayan birilerinin şiddeti teşvik ederek nefret söylemine başvurması arasında fark var. Biz İsveç makamlarından sözlerini tutmalarını bekliyoruz."
Söz konusu sürecin ne kadar süreceğine ilişkin konuşan Altun, "Bu süreç gerektiği kadar sürecek. Hatırlarsanız Yunanistan, Makedonya'nın NATO'ya girişini basit bir nedenle, Makedonya'nın adını gerekçe göstererek, 10 yıl boyunca veto etti. Türkiye'nin çok daha ciddi endişeleri var. Burada binlerce masum insanın hayatını kaybettiği terör saldırılarından bahsediyoruz." dedi.
Altun, NATO savunma ittifakının, üye devletleri müdafaayı taahhüt ettiğini, bu nedenle kararları birlikte almanın önem taşıdığını vurguladı.
Bazı görüş ayrılıklarının olabileceğini dile getiren Altun, ancak Türkiye'nin NATO müttefiklerinden istemediği hiçbir şeyi İsveç'ten talep etmediğini belirtti.
''İSVEÇ'İN NATO'YA GİRMESİNİ SAĞLAYABİLECEK TEK ÜLKE İSVEÇ'TİR''
"Türkiye-ABD ilişkilerinin durumu nedir? Son bir haftada ABD'den Türkiye'nin İsveç'e dair tutumuna yönelik bir yorum geldi mi?" şeklindeki soru üzerine Altun, İsveç'in NATO üyeliğinin Türkiye-ABD ilişkileriyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını aktardı. Fahrettin Altun, "Bu sürecin ilk günlerinde İsveç medyasında bazı yorumlar okumuştum. Türkiye'nin ABD başta olmak üzere üçüncü tarafların baskısı altında fikrini değiştireceğini söylüyorlardı. Bu yorumların yanlış olduğunu gördük. Son günlerde de bu düşünce tarzı yeniden ortaya çıktı. Sizi temin ederim ki İsveç'in NATO'ya girmesini sağlayabilecek tek ülke İsveç'tir."
"İsveç'te hükümetin NATO'ya girmek için Türkiye'ye çok fazla taviz verdiğine dair bir tartışma var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine de Altun, demokratik bir ülkede dış politikaya dair görüş ayrılıkları bulunmasının son derece normal olduğunu ifade etti.
Fahrettin Altun, Türkiye'de de farklı kararlar ve girişimler hakkında benzer tartışmalar yapılabileceğine işaret ederek, NATO'ya katılıp katılmamanın, İsveç halkının vermesi gereken bir karar olduğunu kaydetti.