banner2

Erdoğan'dan flaş NATO mesajı: Finlandiya yanlış yapmasın, İsveç şok olacak

Finlandiya'nın İsveç'in yanlışlarını yapmaması halinde NATO üyelik talebinin onaylanacağı mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak" dedi.

Gündem 29.01.2023, 21:07 29.01.2023, 22:35
Abone ol

Bilecik'teki 'Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide' adlı programda gençlerle buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik talebine ilişkin önemli mesajlar verdi. 

Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Emrah Otay'ın, İsveç Kralı Demirbaş Karl'ın 5 yıl Osmanlı Devleti'ne sığındığını, Osmanlı Devleti'nin de kendisini en iyi şekilde ağırlayarak misafirperverliğini gösterdiğini anımsatması ve "Siz de yaptığı yardımlardan dolayı İsveç'in Osmanlı'ya gönderdiği teşekkür mektubunu İsveç Başbakanı'na hediye ederek, 'Tarih ibret alınırsa tekerrür etmez' demiştiniz. Ancak Cumhurbaşkanım bunlar sanırım çok ibret almamışlar. İsveç Başbakanı sizin söylediklerinizi pek anlamamış gibi duruyor. Neler söylemek istersiniz?" demesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte, orada tabii bir eksik var. İsveç Başbakanı Osmanlıcayı bilmiyor, Türkçeyi hiç bilmiyor. Biz tabii kendisine bunları bu şekilde anlattık. Dedik ki 'Bak, eğer siz illa NATO diyorsanız, NATO'ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. Eğer bu teröristleri bize iade etmezseniz, 120 kişilik bir liste verdik, kusura bakmayın.' Tabii bunlar o gün bugün bizimle kendilerine göre 'Yok anayasa değişikliği yaptık, yok şunu yaptık, yok bunu yaptık.' kendilerine göre dalga geçiyorlar. Bunlar Türkiye'yi tanıyamadılar. Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil. Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim; biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım."

KUTSAL KİTABIMIZIN KORUYUCUSU EN BAŞTA ALLAH'TIR

Erdoğan, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına ilişkin de şöyle konuştu:

"Ziyarete geldiklerinde de doğrusu ben Başbakanı olumlu bir insan olarak gördüm ama maalesef yani Kitabullah'ı, Kur'an-ı Kerim'imizi affedersin yakacaklar, etrafında da kimler var? Korumalar var, polisler var. Ya benim ecdadım Osmanlı; İncil, Tevrat, böyle bir şeyi yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Yani şu anda Türkiye olarak, onlar böyle yaptı diye biz karşıtını mı yapalım? Hayır, biz yapmayız. Bizim aldığımız terbiye bu değil. Farklıyız biz. Onlar Kur'an'ımızı yakmak suretiyle İslam'ı mı bitirdiler? Kitabullah'ın koruyucusu Rabb'imizdir. Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler. Aynı şeyi Danimarka yaptı. O da aynı, değişen bir şey yok. Ama biz dik duracağız, sağlam duracağız ve Kitabımıza, aynen nasıl ki Peygamber Efendimiz, 'Onun koruyucusu Allah'tır.' buyurdu, biz de şu anda biliyoruz ki koruyucusu Allah'tır. Elimizden geleni her zaman yapacağız."

Gençlere seslenerek, dünyada milyonlarca hafız olduğunu unutmamalarını söyleyen Erdoğan, "Niye? Kur'an-ı Kerim'in işte bunlar koruyucularıdır. Bu, Allah'ın izniyle kıyamete dek bu şekilde de devam edecek. Bunlar cahil, sapık. Zannediyorlar ki 'Biz Kur'an-ı Kerim'i yaktık, iş bitti.' Bitmez. Kur'an-ı Kerim bizim hafızalarımızda kayıtlı. Buralarda kayıtlı. Bizim imanımızı çok daha güçlü hale getirecek" ifadelerini kullandı.

MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜZERİ...

Programın sunuculuğunu yapan Pelin Çift'in, Türkiye Yüzyılı için en büyük hayalini sorduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben tabii burada şablonu söyleyeyim; Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak. Bununla tabii biz bir şeyi yakalıyoruz. Öyle bir mekandayız ki Ertuğrul Gazi buradan bize ön açtı ve ardından Osman Gazi, Fatih... Bütün hepsi kademe kademe bu açılan yoldan yürüdüler ve 600 yıl dünyaya ders verdiler. Dediler ki 'Dünyayı şekillendirme bize ait.' Bizim ecdadımız eğer karadan kadırgaları yürüttüyse, bu durup dururken olmadı. Bu bir azmin, bir imanın gereğiydi ve bunlar yapıldı" yanıtını verdi.

Onların ardından giden kendilerinin de Boğaz'ın altından Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Onlarla da kalmadık. Gerek Demirel gerek rahmetli Özal köprüleri yaptılar, birinci-ikinci köprü. Ardından onlar da bizim için bir iz sürümdü. Ne yaptık biz de? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık" dedi.

YAVUZ SULTAN SELİM'İ UNUTTURMAYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim kampanyası döneminde CHP'nin çadırına selam vermek için gittiğinden bahsederek, oradakilerle arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı:

"Tam da çadırın kurulu olduğu yerden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü görüyorsun. Bizim Huber'in orada. Ne deseler bana beğenirsiniz? 'Bu köprüyü yaptınız güzel de peki bunun adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?' Yavuz Sultan Selim, bizim için bir tarih. O bir tarih yazdı ve öyle bir tarih ki onun atının üzerinde yürüdüğü çamur için kaftanına oradan sıçrayacak çamuru kendisi için bir şeref layihası gördü. Böyle baktı. Onların bıraktığı izler bizim için bir şereftir. Dolayısıyla onların anılması gerekir. Bu sizi niye rahatsız ediyor? 'Kusura bakmayın. Biz bu ismi unutturmayacağız. Sizin derdinizin de ne olduğunu biz biliyoruz.' dedim. 'Neden oraya bu ismin verilmesinden rahatsız olduğunuzu da biliyoruz. Rahatsız olsanız da olmasanız da biz Yavuz'u unutturmayacağız.' Bak, dedim 'Biz Osman Gazi'yi de unutturmayacağız.' Hani İstanbul-İzmir arasına Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, oraya da onun adını verdik ya, o da bunları rahatsız ediyor. Bunlarla da asla kalmayacağız. Ve dedim, 'Siz Genel Başkanınıza söyleyin de İstanbul-İzmir arası 7,5 saatti. Şimdi bu 7,5 saatlik yolu biz 3 saate indirdik.' 3,5 saat İstanbul'dan çıkıyorsun, yollar muhteşem, varıyorsun."

FRANSA SÜRATLE İTİBAR KAYBEDİYOR

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u şaka yollu Türk Devletleri Teşkilatı'na davet ettiğinin hatırlatılması ve bu yöndeki bir soru üzerine Erdoğan şunları söyledi:

"Aslında Fransa'nın başındaki zat, inanın o devletin başında olma müktesebatına sahip değil. Bakın bunlar şu anda Afrika ülkelerini sömürüyorlar. Mali, şu anda Fransa'yla tamamen kopma durumunda. Burkina Faso süre verdi, 'Sana bir ay müsaade. Bir ay sonra biz burada Fransız askeri görmek istemiyoruz.' dedi. Ve öyle zannediyorum ki Togo, onlar da gönderecekler. Ve Afrika'da itibarını süratle kaybediyor. Kendileriyle biz de birçok görüşmelerimiz, uluslararası toplantılarda filan oldu ama dürüst değil. Açık konuşuyorum. Şu anda bizim bu konuştuklarımızın hepsi oraya varacak. Ama dürüst değil, biz de istiyoruz ki yani uluslararası siyaset dürüstlük üzerine inşa edilmeli. Dürüstlüğün olmadığı yerde itibar olmaz. Tabii dünyada buna benzer liderler çok. İşte Akdeniz'de bu Yunanistan'la olan ilişkilerde maalesef Türkiye'yi görmezlikten gelip onlarla farklı ilişkilere giriyorlar. Ve kendisine benim -özel benim dünyamda kalsın- söylediğim çok farklı ifadeler var. Bir insan kendini olgunlaştıracak, oluşacak vesaire. Şu anda parlamentoda kendi itibarını kaybetti. Sadece başkanlık görevinde kaldı. Fransa devamlı itibar kaybediyor, uluslararası camiada da itibar kaybediyor."

SURİYE'DE ÇÖZÜM İÇİN İRAN DA MASADA

Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusya'yla bizim ilişkilerimizde karşılıklı bir itibar var, saygı var. Benim Sayın Putin'le ilişkilerim dürüstlük üzerinedir. Tataristan'dan Dağıstan'a vesaire bütün bu bölgelere varıncaya kadar, bizim oralardaki ricalarımızın bir karşılığı var. Şu anda Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerde tabii istediğimiz neticeyi her ne kadar alamıyorsak da ama diyoruz ki 'Gelin şimdi üçlü bazı toplantılar yapalım.' Nedir bunlar? İşte üçlü olarak Rusya, Türkiye, Suriye bir araya gelelim. Hatta hatta İran'ı da buna katabiliriz. İran da gelsin. Görüşmelerimizi bu şekilde yapalım ve bölgeye bir huzur gelsin. Bölge şu andaki yaşadığı sıkıntıları yaşamasın. Ve burada da biz netice aldık, alıyoruz ve alacağız."

1 MİLYAR 400 MİLYONUN BEDELİ OLUR

Rusya'dan S-400 alımı bahanesiyle Türkiye'nin Amerikan F-35 programından çıkarıldığını anımsatan Erdoğan, bu konuya ilişkin şunları söyledi:

"S400'ler konusunda bizi çok tehdit edenler oldu; 'İlla S400'leri vereceksin.' Hayır vermeyiz. S400'leri biz aldık. Şu anda bizim cebimizde ama siz bize verdiğiniz sözü yerine getirin. Nedir o? Şimdi biz F-16'larla ilgili, biz sizden bunu istiyoruz ama siz vermiyorsunuz. F-35 dediniz, sözünüzde durmadınız. Parasını yaklaşık 1 milyar 400 milyon ödeme yaptığımız halde siz bunun bize karşılığını vermiyorsunuz. Vermiyorsanız, o zaman bunun da bir bedeli olacak. Biz yani bir Müslüman Türk olarak verdiğimiz sözde dururuz ama karşımızdakilerden de bunu bekleriz." 

AZERBAYCAN'I YALNIZ BIRAKMADIK, BIRAKMAYIZ

Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin her geçen gün arttığını belirten Erdoğan, "Bizim başta Azerbaycan olmak üzere yani hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Sadece tabii Türk Cumhuriyetleri değil aynı zamanda bizim şu anda özellikle güneyde Libya'yla ilişkiler konusunda da aynı kararlılıkla onların huzuru için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk Cumhuriyetlerinde de yani Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan hepsiyle münasebetlerimizi en güzel şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!