Devleti ve yargıyı hedef almışlardı! TÜSİAD'ın iki başkanı için istenen ceza belli oldu!

TÜSİAD, Ümit Özdağ'ın tutuklanması, İmamoğlu soruşturması, Ayşe Barım davası ve teğmenlerin ihracı gibi konularla algı operasyonuna girişmişti. Devlete ve yargıya yönelik hadsiz sözler sarf eden TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Ömer Aras için istenen ceza belli oldu.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve derneğin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.
HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Hazırlanan iddianame iki ismin 1 yıl 3 aydan 5 yıla kadar hapsi isteniyor.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras bu suçlamalarla savcıya ifade vermişti.İki TÜSİAD yöneticisi çıkarıldıkları mahkemede, yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmıştı.
NE OLMUŞTU?
SİYASETE 'AYAR' VERMEYE KALKTI
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, "Eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri çok sıklaştı. 10 sene önceki olaylara yeni soruşturma açılıyor. Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine sürekli yenileri ekleniyor. Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor" ifadelerini kullanarak algı operasyonuna girişti.
TÜSİAD Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Ömer Aras, “Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Çöken bir sistemdir!” ifadelerini kullanmıştı.
"POLİTİK HAYATTA OLAĞANÜSTÜ OLAYLAR YAŞIYORUZ"
Aras konuşmasında ayrıca şunları söylemişti:
Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.
Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilir kişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler göz altına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor.
"YENİ MEZUN TEĞMENLER ORDUDAN İHRAÇ EDİLİYOR"
Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıca tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz.
Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne denli titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz.
