Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'de fitne çıkarılmak isteniyor
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Suriye'de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz.'' dedi. CHP'ye Suriye uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Alevi canlarımız konusunda çirkin dili terk edin'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı.
Burada gündeme ilişkin sıcak konuları değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Suriye'de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz.'' dedi.
CHP'ye Suriye uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Alevi canlarımız konusunda çirkin dili terk edin'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
''SURİYE'DE FİTNE ATEŞİ YAYILMAYA ÇALIŞILIYOR''
Gazze'de uzun müzakereler neticesinde sağlanan ateşkes siyonist rejimin tüm ihlalelerine rağmen güçlükle de olsa devam ediyor. Sudanlı kardeşlerimiz istikrarsızlıkla boğuşuyor. Kardeş kavgaları, savaşlar, ciddi sınamalar söz konusu. Bölgemiz zorlu bir süreçten geçiyor. Suriye'de mezhep temelli fitne ateşi yayılmaya çalışılıyor. Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz.
''RAMAZAN'I LAYIKIYLA İDRAK ETMEYE ÇALIŞIYORUZ''
Kurumlarımız Balkanlar'dan Kafkasya'ya kadar gönül ve kültür coğrafyamızdaki hizmetleri ile milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biz de şehit ailelerimizden güvenlik güçlerimize, esnaf ve sanatkarlardan kadınlara farklı kesimlerle iftar soframızı paylaşarak bu mübarek günleri ihya ediyoruz. 11 ayın sultanı Ramazan'ı layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz.
''ŞOV YAPMA DERDİNDE DEĞİLİZ''
Tüm bunları yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacağız. Üç liralık hizmet reklamına 5 lira harcamayacağız. Vatandaşın derdini mağduriyetini şov aracı, siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz. Bu mübarek günlerde ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarak derdine derman olarak örnek faaliyetlere imza atıyoruz. Biz reklam ve şov yapmanın derdinde değil, gönüller yapmanın gönüllere girmenin peşindeyiz.
''BU HAREKETE YAKIŞAN 85 MİLYONU BAĞRINA BASAN KUŞATICI BİR YAKLAŞIMDIR''
Biz bir yarayı sarma, bir ihtiyacı giderme gayesi ile hareket eden kadroyuz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacağız, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tevazudan azla sapmayacağız. AK Parti kadrolarına yakışan işte böyle bir asalettir. Bu harekete yakışan 85 milyonu bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımdır.
''TÜRKİYE'Yİ BARIŞ DİPLOMASİNİN MERKEZ ÜSLERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRİYORUZ''
Türkiye'yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz. Türkiye, sadece iyilik sancağını değil; barışın, güven ve huzur veren iklimini başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor.
''İSTİKLAL MARŞI'MIZ SIRADAN BİR MARŞ DEĞİL''
Bugün son derece anlamlı bir yıl dönümü, İstiklal Marşı'mızın kabulünün 104. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Merhum Mehmet Akif'i rahmetle yad ediyorum. Marşımız sıradan bir şiir, sıradan bir marş değildir. İstiklal Marşımız milletimizin hissiyatının, kahramanlığının, asil karakterinin dizelere harf harf işlenmiş sembolüdür. Toprakları işgal edilmek milletin var oluş anıtıdır. Bu marş kurucu ve köklü bir metindir. Bir diğer önemli yanı ise savaş sırasında yazılmış olmasıdır. Bu nedenle İstiklal Marşı harbin yürütücüsü, ruhudur.
"SİNSİ VE KİRLİ BİR PUSU KURULUYOR"
Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye'deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor. Provokatif açıklamalarla Türkiye'de yeni tartışma çıkarılmak isteniyor. Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyorBiz bu kutlu günlerde günlük siyasi tasrtışmalara girmiyoruz, girmeyeceğiz. Milletimizi kirli bir pusu kuruluyor. Yalan ve provokasyonu artıran bir zijhniyetle karşı karşıyayız. CHP kendisine biraz çekidüzen vermek özeleştiri yapmak yerine giderek pervazsızlaşıyor, nobranlaşıyor. Özgür özel dedikodu yapmayı siyaset sanıyor.
''ÖZGÜR ÖZEL TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK ZORUNDA KALDI''
Sayın Özel partisi içinde sıkıştıkça dışarıda son derece çirkin bir dile sarılıyor. Grup kürsüsünden sarf ettiği sözler ertesi gün kendi belediye başkanı tarafından yalanlanan birisini muhatap almak bize zuldür. Sayın Özel Meclis kürsüsünde dedikodu yapmayı siyaset yapmayı zannediyor. Tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Parti değiştirmekten adı fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı. Böyle tutarsız birini biz nasıl ciddiye alalım? Kendi belediye başkanlarından ayar yiyen bir kişiyi niye muhatap alalım? Sayın Özel kendisine açılan krediyi har vurup harman savurmaktadır. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik bir şekilde alaşağı edilmesi yakındır. Çok ama boş konuşmasından memnunuz. Bizim üzüntümüz ana muhalefet partisi liderinin bu hallere düşmüş olmasıdır.
''ÖZEL'İN İFLAS BAYRAĞINI ÇEKMESİ YAKINDIR''
Özgür Özel'in kredisi tükeniyor. Sayın Özel, kendisine açılan krediyi har vurup harman savurmaktadır. Bu gidişle sıfırı tüketmesi yakındır. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik şekilde alaşağı edilmesi yakındır. Sayın Özel'i ve CHP yönetimini bir kez daha sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum.
''ALEVİ KARDEŞLERİMİZE YÖNELİK ÇİRKİN DİLİ TERK ETMELİLER''
Alevi vatandaşlarımızı istismar etmesinler. Suriye'deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden vazgeçmeli. Bizim üzüntümüz, Genel Başkan değişse de, CHP'nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasınadır. Özel ve CHP, alevi kardeşlerimize yönelik çirkin dili terk etmeli. Kimse kardeşliğimize halel getiremez. Özel, zehirli dilinden vazgeçmeli.
''TÜRKİYE'Yİ KÜRESEL YARIŞIN DIŞINA ATAMAYACAKSINIZ''
Terörsüz Türkiye hedefiyle ülkenin 40 yıllık sorununu çözerek bunu istismar etmek emparyalizmine uşaklık etmektir. Türkiye'nin birliğini, dirliğini, bütünlüğünü, huzur ve güvenliğini korumak hepimizin görevidir, millete karşı ortak mesuliyetidir. Türkiye'yi küresel demokrasi ve kalkınma yarışının dışına atamayacaksınız. Ülkede yeni kutuplaşmaların oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz.
''ÇOCUK VE GENÇ NÜFUS AZALIYOR''
Aile, ülkenin istikbalinin temelidir. Aile değerlerinin hırpalandığı toplum, geleceğe güvenle bakamaz. Aile toplumunun temeli olmanın yanında ülkeyi ayakta tutan en öneli sütundur. Batı polülizminin önceliği, ailenin dağıtılması ve toplumdaki bireyselleşmiş kişi sayısının artırılmasıydı. Ülkemizde doğurganlık ve nüfus artış hızı bir şekilde maalesef düşmektedir. Çocuk ve genç nüfus azalıyor, yaşlı nüfusumuz artıyor. Aileyi korumak milli görevdir. Sapkın akımlara karşı aile güçlenecek.
