Bolu'daki yangının kahramanından yürek yakan sözler: İnsanlar 37 bin liraya kefenini aldı!

76 kişiye mezar olan Grand Kartal Otel faciası Türkiye'ni gündemini sarsmaya devam ediyor. Olay nedeniyle bir günlük milli yas ilan edilirken, felaket sırasında yaşanan can pazarına şahit olan görgü tanıklarının ifadeleri yürekleri yaktı.

Kabus gecesinin kahramanlarından olan bir otel görevlisi Halil Gümüş, gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla oteldeki yangına ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını belirtti.

Çığlık sesleriyle uyandım diyen Gümüş, "Aslında o sesler hala kulağımda çınlıyor. İnsanların 'Kurtarın beni' demekten başka hiçbir çaresi yoktu." ifadelerini kullandı.

"YORGAN AÇTIK ATLAMAK İSTEYEN OLDU"

Yürek yakan sözlerine devam eden Gümüş, buldukları merdivenlerle konukları tahliye etmeye başladıklarını dile getirerek, "Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik." dedi.

3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı diyen Gümüş, "İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık." ifadelerini kullandı.

"İNSANLAR 37 BİN LİRAYA KEFENLERİNİ ALDILAR"

Otel görevlisi Gümüş, Yangın​ çıktığında otelde yaklaşık 240 kişinin konakladığını belirterek, "Tabiri caizse 37 bin liraya burada can pazarı yaşandı. İnsanlar burada kefenini 37 bin liraya satın aldı." yorumunu yaptı.

Sözlerine devam eden otel çalışanı, "Benim vicdanım hiç rahat değil Kaldı ki buranın sahibinin vicdanı rahat olsun." ifadelerini kullandı.

"AŞAĞI ATLAYIP ÖLENLER OLDU"

Kabus gecesini anlatan bir başka otel personeli Kemal Gümüş ise "Birçok kişi kurtulmak için atladı. Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yangından korkup kendini aşağı attı" dedi.

Kemal Gümüş yangının çok geç fark edildiğini belirterek, "Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Hani insanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar zaten" ifadelerini kullandı.

"İNSANLARI KURTARIRKEN ZEHİRLENDİM"

Grand Kartal Otel'de temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner otelin giriş kapısını göstererek, "Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, 'Beni takip edin' dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım." dedi.

Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim diyen Öner, "Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı." ifadelerini kullandı.

"YAŞIYORSAM BU CANI SANA BORÇLUYUM"

Sözlerine devam eden Öner, otel içerisinde insanların dumandan yollarını bulamadıklarını, otelin arka yüzüne konumundan dolayı müdahale edilemediğini ve otelde yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirterek, "Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor" dedi.

Öner, otelin en üst katında kalan bir misafirin kurtulma sürecine ilişkin yaşananları şu sözlerle dile getirdi:

"İtfaiyenin geldiğini söyledim, çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Hiçbir şekilde boşluk olmaması gerektiğini anlattım, adam dediğimi yaptı. Bugün hastanede bana, 'Ben yaşıyorsam bu canı sana borçluyum. Hiçbir önlem yoktu, benim çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atacaktım' dedi. İtfaiye tarafından sepetle alındılar."