• G.ALTIN

    4.033,90

  • DOLAR

    38,8513

  • EURO

    43,7271

  • BIST 100

    9.668,36

  • BITCOIN

    $103.402

Bolu Kartalkaya Meclis Komisyonu'nda gözyaşına boğan ses kaydı! Keşke uyanmasaydı, keşke korkmasaydı

Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangında yakınlarını yitiren aileler TBMM'de oluşturulan komisyona katıldı. Bir anne oğlunun ölmeden dakikalar önce attığı ses kaydını komisyona dinletince komisyondakiler gözyaşlarını tutamadı.

Türkiye, Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangın sonrası ölen 78 kişinin yasını tutuyor.

Meclis'te Bolu Kartalkaya Araştırma Komisyonu, 12. kez toplandı. Oteldeki yangın faciasının üzerinden 4 ay geçti. İhmaller zinciri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, yakınlarını kaybeden ailelerin yakınları dinlendi.

Komisyonda söz alan, yangında eşini ve çocuğunu kaybeden Hilmi Altın, Türkiye'yi yasa boğan yangınla ilgili dosyayı detaylıca okuduklarını ve incelediklerini söyledi.

''NEFES ALMAKTAN UTANAN BİR EŞ VE BABAYIM''

Komisyondan, tarihe geçecek, emsal teşkil edecek bir çalışma ortaya koymalarını istediklerini belirten Hilmi Altın, "O gün ölümlerin her türlüsü yaşandı. O gün orada, kurtuluşların da her türlüsü yaşandı. Bizim taşıdığımız ağırlık bir insanın taşıyabileceğinden çok daha fazlası. O cehennemden sağ çıktığım için nefes alabiliyor olmaktan utanan bir eş ve babayım. Artık 78 bir sayı değil. Burada 78 ayrı hayatın, canın hikayesi var." diye konuştu.

''CEZALAR İNDİRİMSİZ UYGULANSIN''

Yaşanılanın ihmal veya hata değil, cinayet olduğunu dile getiren Altın, can güvenliğini önceleyen yasal düzenlemelerin yapılmasını isterken sözlerine şu şekilde devam etti;

"Güvenli ve çocuk dostu olarak tanımlanıp, prestijli turizm acentelerinde satışı yapılan bir otelde nasıl insanlar ölüyor? Net talebimiz var; hiçbir aile bir daha bizim yaşadığımızı yaşamasın, tepeden tırnağa tüm sorumlular, otel sahipleri, denetlemeyenler, görmezden gelenler, ruhsatları verenler ortaya çıkarılsın, hak ettikleri cezalar indirimsiz uygulansın. O otelin arazisi bir daha asla turizme açılmayacak şekilde ibretlik olarak anıta dönüştürülsün." 

''BU ALANIN ANIT HALİNE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ''

78 kişinin yaşamını yitirdiği yangında oğlunu kaybeden Zeynep Kotan, adli sürecin yavaş ilerlediğini söyledi. Yargı süreçlerinin takipçisi olduklarını ifade eden Kotan, Aile Yılı'nda en büyük aile katliamının yaşandığını belirtti.

Kotan, komisyon üyelerinden, duruşmalarda yanlarında olmalarını istedi.

Yangında oğlunu kaybeden Eray Bağcı, yaşananın bir kaza olmadığını vurguladı.

Adalet istediklerini belirten Bağcı, gerçeklerin saklanmaması, eksikliklerin üstünün örtülmemesi gerektiğini dile getirdi.

Bağcı, "Sorumluların cezalarını çekmesini istiyoruz. Bu cinayetin yaşandığı otelin ya da yerine başka bir otelin faaliyete geçmesine izin verilmemesini talep ediyoruz. Bu alanın anıt haline getirilmesini istiyoruz." dedi.

''ÇOCUĞUM ÖLECEĞİNİ BİLE BİLE BANA SES KAYDI BIRAKTI''

Yangında oğlunu ve kızını kaybeden Duygu Can da yaşananları "katliam" olarak nitelendirdi.

Oğlu 13 yaşındaki Doruk Can'ın yaşamını yitirmeden önce kaydettiği ses kaydını dinleten Can, "Oğlum Doruk, küçücük yaşında koca bir yürekle bana bir ses kaydı bıraktı. 'Anne yardım et, bizi kurtar' demedi. 'Anne seni seviyorum' dedi. Benim çocuğum öleceğini bile bile bana bu ses kaydını bıraktı, bırakmak zorunda kaldı. Benim çocuğum öleceğini biliyordu. Ben ise anne olarak şunu demek zorunda kaldım: Keşke uyanmasaydı, keşke korkmasaydı" 

MECLİS'İ GÖZYAŞLARINA BOĞAN SES KAYDI

Acılı annenin bu sözleri salonda duygusal anlara neden oldu. Birçok kişi gözyaşlarına boğuldu.

Yangın sonrasında yönlendirme yapılmadığını söyleyen Can, "Biri yanıma yaklaştı, 'Vali Bey üzülüyor burada ağlama' dedi bana. Ben ömrümü adadığım evlatlarımı kaybederken acım bile rahatsızlık sayıldı, gözyaşlarım bastırılmak istendi." diye konuştu.

Yangında kardeşini kaybeden Müge Karataşlı, otelde ailesiyle kaldığını dile getirdi.

Yangın sırasında "Camları kırın" sesleri duyduğunu söyleyen Karataşlı, kaldığı odanın penceresine getirilen bir merdivenle aşağıya indiğini belirtti.

Avatar
Recep KIYATSIL