Bilirkişinin ses kaydını yasal olmayarak yayınladılar! Halk TV gazetecileri için istenen cezalar belli oldu

Son dakika haberleri... İstanbul’da bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz şekilde kayda alınarak ifşa edilmesi ve bilirkişinin hedef gösterilmesi iddiasına ilişkin hakim karşına çıkan sanıkların davasında mütalaa açıklandı.

SORUŞTURMADA ADI GEÇEN 5 KİŞİ İÇİN BERAAT

Savcılık, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'u 6’şar yıldan 14’er yıla kadar, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker’in ise 4’er yıldan 9’ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Savcılık, Suat Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını istemişti. 

KARAR AÇIKLANDI

Bilirkişi davasında hakim kararını açıkladı. Karara göre; 5 gazeteci için "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasından beraat kararı verildi, tutuklu bulunan Suat Toktaş ise tahliye olacak. Böylece davada tüm sanıklar beraat etmiş oldu. 

"Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" suçlamasından da dosya uzlaşmaya gönderildi.

BAŞSAVCILIK DUYURDU: İTİRAZ EDİLECEK 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada da, "Kamuoyunda bilirkişi davası olarak bilinen ve bugün görülen davanın kararı istinaf edilecektir. Ayrıca tahliye kararına da itiraz edilecektir." denildi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eleştirdiği bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin Halk TV’de yayınlanması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girdi. Halk TV çalışanları Serhan Asker, Seda Selek ve Barış Pehlivan hakkında “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler arasındaki konuşmaların izinsiz kaydedilmesi ve yayınlanması” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan üç gazeteci serbest bırakılırken, süreç Halk TV yöneticileri Kürşad Oğuz ve Suat Toktaş’a da uzandı. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

GAZETECİLER BİRBİRİNİ SUÇLADI

Savcılığa verdikleri ifadelerde gazetecilerin, sorumluluğu birbirlerine yüklemeye çalıştıkları görüldü. Barış Pehlivan, yaptığı görüşmenin yayınlanacağından habersiz olduğunu iddia ederken, Seda Selek kaydın yayına alınacağını yayın sırasında öğrendiğini söyledi.

PEHLİVAN: KAYDI YAYINLAMA NİYETİM YOKTU

Gazeteci Barış Pehlivan, savcılık ifadesinde ses kaydının yayınlanmasıyla ilgili bir yönlendirmede bulunmadığını savundu:

“Toplantı sonrası gazetecilik refleksiyle adı geçen kişiyle iletişime geçtim. Telefon görüşmesi sırasında yanımda Halk TV yöneticisi Kürşad Oğuz da bulunuyordu. Hoparlör açıktı ve Kürşad Bey, görüşmenin eksiksiz kaydedilmesi için konuşmayı kayıt altına aldı. Ancak bu kaydın yayınlandığını sonradan öğrendim. Böyle bir yönlendirme yapmadım.”

SELEK: KAYDIN YAYINLANACAĞINDAN HABERİM YOKTU

Programın sunucusu Seda Selek ise kaydın yayına girmesiyle ilgili bir dahli olmadığını belirtti:

“Yayın sırasında rejiden kulaklığıma Barış Pehlivan’ın bir ses kaydı paylaştığı ve bunun yayına alınacağı bilgisi verildi. Kaydın içeriğinden ve yayınlanacağından daha önce haberim yoktu. Ayrıca bilirkişiyi etkilemeye yönelik herhangi bir ifadem olmadı. Program sırasında gelişen olaylar sonucunda böyle bir durum oluştu.”

OĞUZ: YAYINLAMAYIN DEDİM

Savcılık sevk yazısında Halk TV yöneticisi Kürşad Oğuz’un, kaydın suç teşkil ettiğini fark ettiğini ve Suat Toktaş’a gönderirken “yayınlanmaması gerektiğini” söylediği yer aldı.

Sevk yazısında, “Pehlivan’ın eyleminin diğer şüphelilerle iştirak halinde gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, savunmalarının ise suçtan kurtulmaya yönelik olduğu” değerlendirmesi yapıldı.

TOKTAŞ: PEHLİVAN ‘BİZ GAZETECİYİZ’ DEDİ, BEN DE YAYINLADIM

En dikkat çekici ifade ise tutuklanan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’tan geldi. Toktaş, Barış Pehlivan’ın kaydın yayına verilmeden önce ve yayınlandıktan sonraki tutumunun önemli olduğunu vurguladı:

“Kürşad Oğuz’un kaydı aldığını biliyordum, bana gönderdi. Ses kaydı geldiğinde ‘Bilirkişi ile konuştu’ dediğinde Barış bana yazmaya başladı. Ona ‘İzin var mı, dava açar mı?’ diye sordum. 38 yıllık gazeteciyim, yaptığım işin sorumluluğunu taşırım. Barış bana ‘Ağabey biz gazeteciyiz’ deyince bunun izin dahilinde olduğunu düşündüm.”

Toktaş, konuşmanın yayına verilme sürecinin birkaç dakika içinde gerçekleştiğini belirterek, “Kaydı aldıktan üç dakika sonra yayına verdik. Sonrasında Barış bana ‘Metin olarak yayınlasan daha iyi olur, dava açar’ dedi. Ancak o sırada kayıt zaten ekrana verilmişti.” ifadelerini kullandı.