Ben kurdum ben dağıtıyorum! Öcalan'ın PKK'ya hitaben yazdığı mektup sızdırıldı!

PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, örgüte hitaben yazdığı mektubunda “Örgütü ben kurdum, ben dağıtıyorum” ifadesini kullanarak tartışmaların odağına oturdu. İmralı adasındaki görüşmeler kapsamında, terör örgütünün silah bırakması yönünde atılacak adımlarla ilgili değerlendirmeler sürerken, Öcalan'ın mektubu ve açıklamaları, sürecin dinamiklerini yeniden gözler önüne serdi.

Güvenlik kaynaklarına göre, Abdullah Öcalan örgüte hitaben kaleme aldığı mektupta, örgüt üzerindeki kontrolünü ve sorumluluğunu vurgulamak amacıyla “Ben kurdum, ben dağıtıyorum” ifadesini kullandı. Mektubun tam içeriği henüz kamuoyuna açıklanmazken, Öcalan’ın bu sözleri, örgütün geleceği ve silah bırakma süreci hakkında önemli ipuçları sunuyor. Öcalan, örgütün kendi dayatmalarına izin vermeyeceğini ve karar sürecinde tek yetkili olduğunu ima ediyor.

ÖCALAN'A AF GELECEK Mİ?

Terör örgütünün silah bırakma çağrısına ilişkin görüşmeler, DEM Parti heyeti, Öcalan ve MİT arasında yürütülüyor. Güvenlik kaynakları, çağrının hangi yolla – sözlü, yazılı veya görüntülü – yapılacağının ve hangi ifadelerle duyurulacağının halen tartışıldığına işaret ediyor. Bu görüşmelerin, örgütün fiilen silah bırakmasına yönelik adım atılmadan önce, sürecin netlik kazanmasına yönelik önemli bir hazırlık aşaması olduğu bildiriliyor. Ayrıca, görüşmelerde Öcalan’ın bazı taleplerinin olduğu, ancak 'af' konusunun gündeme alınmadığı da aktarılıyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terörsüz bir gelecek çağrısının ardından, İmralı'da Öcalan ile yapılan görüşmeler, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. DEM Parti heyeti, sürecin yasal zemini ve uygulanacak yöntemler üzerine değerlendirmelerde bulunurken, bazı kulis kaynakları, heyetin görüşmelerinde önceki çözüm süreçlerinde görev alan isimlerden de destek aldığını belirtiyor. DEM Parti’nin henüz üçüncü bir görüşme talebinde bulunmadığı, ancak sürecin ilerleyişine ilişkin detayların yakından takip edildiği ifade ediliyor.

SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

Güvenlik yetkilileri, görüşmeler netlik kazandıktan sonra Öcalan’ın silah bırakma çağrısına ilişkin somut adımlar atılacağını belirtiyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, bu sürecin pazarlık veya al-ver süreci olmadığını, devletin tarafsız kalarak şehit ailelerini incitmeyecek adımlar atacağını vurguladı. Özellikle, yaşlı ve hasta mahkûmlar için ev hapsi gibi alternatif infaz yöntemlerinin tartışılabileceği ancak 'af' konusunun gündeme alınmadığı belirtildi.

Özetle, Abdullah Öcalan’ın örgüte gönderdiği mektup ve süren görüşmeler, terörle mücadelede yeni bir dönemin habercisi olurken, tüm taraflar tarafından dikkatle izleniyor. Sürecin ilerleyişi ve alınacak nihai kararlar, hem ulusal güvenlik hem de siyasi arenada önemli etkiler yaratacak.