Bakan Tekin muhalefete sordu: Sizin çağdaşlıktan kastınız nedir? Milli Eğitim Bakanından dikkat çeken röportaj!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı Youtube kanalında önemli açıklamalarda bulundu. Müfredatın uluslararası örnekler ve raporlar kıyaslanarak hazırlandığını söyleyen Bakan Tekin, "Çağdaşlık konusunda eleştiri yapan kişilere soruyorum; o zaman çağdaşlıktan kastınız nedir sizin? Ben size diyorum ki; OECD Avrupa ülkelerinde nasıl yapıldıysa ben de öyle yaptım." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sabah YouTube kanalına konuk oldu. Ailelere sosyal medya konusunda uyarıda bulunan Bakan Tekin, öğrencilere ara tatil için de tavsiye verdi. Bakan Tekin, "Bizim çocukluğumuz ve gençliğimizde olmayan bir hastalık var şimdi, sosyal medya. Okullarda sürekli araştırma yapıyoruz. Çocuklarımızın en çok rahatsız oldukları şey; 'Arkadaşlarım beni takip etmedi, takipten çıkardı, sosyal medya grubuna almadı' Çocuklarımız yüzde 80 buradan şiddet gördüklerini söylüyor." ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, muhalefetin müfredat eleştirisi, özel okullardaki fiyat artışları, eğitimdeki laiklik ve çağdaşlık tartışmaları ile ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
"DÜNYADAKİ HIZLI DEĞİŞİME EN HIZLI ADAPTE OLMASI GEREKEN EĞİTİMDİR"
Bakan Tekin, ilk olarak karne alan öğrencileri tebrik etti, öğretmenlere 'iyi tatil' dileklerini iletti.Tekin, yarıyıla ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Dünya çok hızlı değişiyor, bu değişime en hızlı adapte olması gereken eğitimdir. Biz, bu değişim hızına ayak uydurmak için dünyayı yakından takip ediyor, buna göre revizyonlar yapıyoruz. Öğretmenlerimizi buna adapte etmeye gayret gösteriyoruz. Bu devam edecek, devam etmek zorunda. Kuşkusuz, duraksadığınız an o değişimi kaybetmiş olursunuz ve mesafe açılır. Bu değişime ayak uyduracak şekilde sürekli kendimizi yeniliyoruz. Çocuklarımız karne aldı, o heyecanı biz de beraber yaşadık. Müfredatı çok ciddi revizyona tabi tuttuk, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla, 1., 5., ve 9.sınıflarda yeni eğitim programlarını hayata geçirdik. 1.5 yıldır bakanlık sürecim devam ediyor. Yaptığımız her değişiklikte öğretmen arkadaşlarımız ile hareket ediyoruz. 1 milyon öğretmenimizin her birine soramıyoruz belki ama öğretmenlerimizden gelen her bildirimi dikkate alarak hareket ediyoruz. Bu tür değişikliklere öğretmenlerimizden gelen talepleri dikkate alarak devam edeceğiz.
"HUKUK, HAK VE HÜRRİYETLER, BİLİMSELLİK, LAİKLİKLE İLGİLİ ÇELİŞEN YERLERİ GÖSTERİN"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredattaki sadeleştirme ve güncelleme ile ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi:
Müfredat ile ilgili eleştirisi var değil mi? Çağdaşlık, laiklik benzeri konularda… Diyorum ki müfredatı size ben sunuyorum, buradan bana sizin söylediğiniz anlamda bilimsellikle, evrensel anlamda temel hukuk devleti ile, temel hak ve hürriyetler ile çelişen, çeliştiğini düşündüğünüz yerleri bana gösterin. Biz de tartışalım. 'Ya ben şimdi bulamam ama herkes öyle söylüyor…' Şimdi herkes öyle söylüyor diye bir eleştiri olmaz.
"MAHALLEDE HERKES BÖYLE SÖYLÜYOR, BANA BÖYLE ELEŞTİRİ İLE GELMEYİN"
Bakan Tekin, katkı sağlayacak, çalışılmış her öneriyi tartışmaya hazır olduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Mahallede herkes böyle söylüyor, kahvede böyle diyor diye eleştiri ile bana gelmesinler.
"SİZİN ÇAĞDAŞLIKTAN KASTINIZ NEDİR?"
Müfredatın uluslararası örnekler ve raporlar kıyaslanarak hazırlandığını söyleyen Bakan Tekin, "Çağdaşlık konusunda eleştiri yapan kişilere soruyorum; o zaman çağdaşlıktan kastınız nedir sizin? Ben size diyorum ki; OECD Avrupa ülkelerinde nasıl yapıldıysa ben de öyle yaptım." dedi.
"KUSURA BAKMASINLAR, BEN BUNU KABUL EDEMEM"
Bakan Tekin, müfredat çalışmaları sırasında öğretmenlere, eğitimcilere danışıldığını, en katılımcı süreçlerden birinin gerçekleştirildiğini belirtti, "Müfredat konusunda askıya çıktık. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nda, 70 bine yakın görüş geldi. Bunların içerisinden eksiklikler varsa aldık, düzelttik. Yüzbinlerce kişinin katıldığı saha araştırmaları yaptık. Binin üzerinde kişi program geliştirme sürecinde çalıştı. Tek başına derslerin oluşturulma sürecinde binlerce öğretmen arkadaşımız görev aldı. Katılımcılık denilince, belki de herhangi bir konuda Türkiye'de en yüksek kişinin katılımcı olduğu bir program yaptık. Şunu söylüyorlar. Ben şundan rahatsızım, 'Benim fikrimi almadınız, beni davet etmediniz, beni çağırmadınız, o yüzden siz katılımcı değilsiniz.' Bu totaliter bakış açısını kabul edemem. Ben programa başlama sırasında ne yaptım, genel bir çağrı yaptım. Müfredatı şu çerçevede değiştireceğiz, önerisi olan, süreçte çalışmak isteyen kim varsa gelsin beraber çalışalım. Gelmediniz, çünkü 'Ben sıradan bir insan değilim. Ben ayrıcalıklıyım, beni ayrıca davet etmen gerekiyor.' diyen varsa, o da kusura bakmasın. Ben yoluma, siz yolunuza derim." ifadelerini kullandı.
"ADALETİ, MİLLİ MANEVİ DEĞERLERİ, DEMOKRASİYİ ÖĞRETMEMİZDEN Mİ RAHATSIZSINIZ"
Bakan Tekin, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de milli duygular ve manevi değerleri öğretmek için çabaladıklarını söyledi. Bakan Tekin, "Ben bu ülkeye çocuklarımız gönül bağı ile bağlı olsun istiyorum. Dolayısıyla milli değerleri çocuğa vermek istiyorum, buna mı karşı çıkıyorsunuz? Çocuğa; hak, adalet, hukuk devleti, insan hakları, merhamet, vatan severlik bunları vermek istiyorum, buna mı karşı çıkıyorsunuz o zaman?" dedi.
"ÇOCUKLARIMIZ BUNLARA DARBE DEMESİN DİYORLARSA AÇIK AÇIK SÖYLESİNLER"
Tekin, bu konudaki açıklamalarına şöyle devam etti;
Şunu somut olarak söyleyebilirler mesela; 'Biz çocuklarımıza adalet değerinin verilmesini istemiyoruz. Vatanseverlik değerinin verilmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın somut anlamda Milli Kalkınma Hamlesi olarak bilinen son dönemdeki otomobilden, savunma sanayiine bilmesini istemiyoruz.' Bunu açık açık söyleyebilirler. Veyahutta ben diyorum ki, çocuklarımız demokrasiyi içselleştirsinler. Demokrasiye askeri vesayet gölgesi oluşturan darbeleri çocuklarımız bilsin, öğrensin istiyorum. Diyebilirler ki, 'Biz darbeleri destekliyoruz, çocuklarımızın bunlara darbe demesini istemiyoruz.' Bunu açık açık söylesinler, bunu tartışalım. Bu eleştirileri bu nedenle çok da ciddiye almıyorum.
ERDOĞAN'DAN 11 İL İÇİN TALİMATI
Bakan Tekin, 6 Şubat depreminde eğitimin büyük yara aldığı 11 il ile ilgili çarpıcı ifadele kullandı.
Tekin, "Sayın Cumhurbaşkanımız, 11 ilim hiçbirinde depremden önceki okul sayısının altına düşürmemesi talimatını verdi. Hatta 6 Şubat'tan önceki derslik sayısının yüzde 10 fazlasının yapılmasını istedi. 11 ilde de 6 Şubat'tan önceki derslik sayısının altına düşmeyeceğiz. Hatta hepsinde yüzde 10 fazlasını da yapacağız. 11 ilin çoğunda da bu sayıyı geçmiş durumdayız. Şunun altını da çizeyim, derslik yaptık, okul yaptık, bunların hiçbiri orada kaybettiğimiz canları geri getirmeyecek, travmayı ortadan kaldırmayacak. Acıları hafifletecek, zararları giderecek tedbirler alıyoruz.
"ÇOCUKLARIMIZIN YÜZDE 80'İ SOSYAL MEDYADA GÖRDÜKLERİ ŞİDDETTEN RAHATSIZ"
Bakan Tekin, ailelere sosyal medya konusunda uyarıda bulunurken, öğrencilere ara tatil için de tavsiye verdi:
Bizim çocukluğumuz ve gençliğimizde olmayan bir hastalık var şimdi, sosyal medya. Okullarda sürekli araştırma yapıyoruz. Çocuklarımızın en çok rahatsız oldukları şey; 'Arkadaşlarım beni takip etmedi, takipten çıkardı, sosyal medya grubuna almadı' Çocuklarımız yüzde 80 buradan şiddet gördüklerini söylüyor. Velilerden istirhamım, çocuklar bu alana sınırlı girsinler. Ara tatili sosyal medyada değil, sinemada, maç yaparak vb. aktivitelerle geçirsinler.
