Sitede Ara

Akbelen olayı nedir? İşte Akbelen Ormanları'ndaki olayların perde arkası: Ağaçlar neden kesiliyor?

Akbelen olayı nedir? İşte Akbelen Ormanları'ndaki olayların perde arkası: Ağaçlar neden kesiliyor?

Terör örgütü PKK'nın orman kundakçılığını alkışlayanlar bugünlerde Muğla-Milas'taki Akbelen Ormanları'nda buluşup "Bir ağaç daha eksilmeyeceğiz" diyor. HDP/Yeşil Sol tarafından 'çevrecilik' maskesiyle bir kez daha kandırılmakta olan muhalifler için işte 'Akbelen', 'linyit kömürü', 'elektrik üretimi' gerçekleri...

Gündem

18.05.2024, 14:33

Muğla'nın Milas ilçesinde kömürden elektrik üretimi yapan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri, Akbelen'deki endüstriyel ormanın altında bulunan linyit kömürünü çıkarmaya kalkınca olanlar oldu. 

'Ağaçların katledildiğini' savunan onlarca 'doğa sever' grup bölgeye giderek kamp kurdu; yanlarına çevre köylerden insanları alarak kamera karşısına geçti ve sosyal medyada 'AkbeleneDokunma' etiketiyle kampanya başlattı. 

HDP/Yeşil Sol bağlantılı pek çok dernek 'çevre duyarlılığı'nı öne sürüp bölgeye eylem turları başlattı; onlara CHP'ye bağlı medya organlarıyla muhalefetin resmi ajansı Anka da destek verdi. 

Mide bulandıran sahtekarlık! Kuyu kebabına tekila kokoreçe votka Mide bulandıran sahtekarlık! Kuyu kebabına tekila kokoreçe votka Haberi Görüntüle

O SANTRAL OLMASA BODRUM ELEKTRİKSİZ KALIR

Bodrum'dan Kaz Dağları'na dek zeytinliklerin villa-otel yapılmasına şimdiye dek bir itirazı olmayan çevreciler, konu enerji üretimi olunca ağaçların önemini fark etti. 

Biri 1987, öbürü 1995 yılından beri faaliyette olan termik santraller, toplamda 5 ünitede 1000 megavatın üzerinde elektrik üretim kapasitesine sahip durumda ve bu santraller Ege bölgesinde tüketilen enerjinin yüzde 60'tan fazlasını üretiyor. Yani Milas'taki termik santraller bir gün çalışmadığında, her yanı bina ile kaplanmış turistik Bodrum birdenbire elektriksiz kalacak.

Sözkonusu santraller 2015-2022 yılları arasında linyit kömüründen 51 milyar kilovat/saat (kWh) elektrik üretti. Akbelen Ormanları, şirketin linyit çıkarmak için maden ruhsat sahası içerisinde bulunuyor. Toprağın altında enerjiye dönüşmeyi bekleyen 156 milyon ton rezerv var. 

Bu da böyle emeklilik hayali! Ekip biçme işi bakın neye dönüştü: CHP'li eski başkan hazine arazisinde uyuşturucu üretirken yakalandı Bu da böyle emeklilik hayali! Ekip biçme işi bakın neye... Haberi Görüntüle

MİLAS'TAKİ İŞLETMELERDE KÖYLÜLER ÇALIŞIYOR

Yerli linyit kaynağı, enerji maliyetlerinin uçuşa geçtiği son yıllarda büyük stratejik değer taşıyor. Linyitten elektrik üretimi sayesinde 2022 yılında 1,3 milyar m3 doğalgaz ithalatının önüne geçildi. Bu durum Türk ekonomisine 1 milyar dolar pozitif katkı sağladı; linyit kömürü çıkarılmasa elektrik üretimi için 1 milyar dolar tutarında doğalgaz ithal edilecekti.

Milas'taki santrallerde 3 bin 100 kişi istihdam ediliyor. Yeniköy ve Kemerköy tesislerinde çalışanların yüzde 75'i bölgedeki köylülerden oluşuyor. Tesisler köyden kente göçün engellenmesi konusunda da kritik bir işlev görüyor. 

28 Ekim tam gün tatil mi? Pazartesi öğleden sonra okullar yarım gün mü? 28 Ekim tam gün tatil mi? Pazartesi öğleden sonra okullar... Haberi Görüntüle

KİMSE KAFASINA GÖRE AĞAÇ KESMİYOR

Şirketin 'kafasına göre ağaç kesmediğini' kaydeden Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, aldığı bilgileri şöyle aktarıyor:

Maden ruhsat sahası 23 bin 307 hektar olan şirketin elektrik üretimine devam edebilmesi için o saha içinde 78 hektar büyüklüğünde olan Akbelen Ormanı altındaki linyit rezervini çıkarması gerekiyor. 

Akbelen Ormanı kızılçam ağaçlarından oluşuyor ve 50 yıl dönüş müddetiyle endüstriyel üretim amaçlı işletiliyor. Bu ormandan ağaç kesilmemesi için Orman Genel Müdürlüğü ve bakanlık aleyhine açılan davalar yargı tarafından reddedilmiş. Yani ortada hukuki bir engel olmadığı gibi, şirketin kendi kafasına göre ağaç kesmesi durumu söz konusu değil. 

2023 Eylül’üne kadar bölgede madencilik faaliyeti devam etmezse elektrik üretimi 2024 yılı içinde durmak zorunda kalacak. Şirket ile Orman Genel Müdürlüğü arasında 2020 yılında imzalanan protokole göre, ülke genelinde 3 milyon adet fidan dikimi gerçekleştirilmiş. Bu 2 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana denk geliyor. Şirketin 2025 yılı ağaçlandırma hedefi bu sayıyı 5 milyon fidana çıkarmak.  

Sonuç olarak… Ortada bir çevre katliamı falan yok. Avrupa’nın ortasında termik santraller nasıl ileri derecede teknolojik baca/filtreleme sistemleri ve çevreye duyarlı şekilde çalışıyorsa bizdekiler de öyle çalışıyor.

İstanbul'a kar ne zaman yağacak? 2024 Kasım-Aralık'ta İstanbul'a kar yağar mı? İstanbul'a kar ne zaman yağacak? 2024 Kasım-Aralık'ta İstanbul'a kar yağar... Haberi Görüntüle

EYLEMİN ASIL NEDENİ: ŞİRKET CHP'Lİ DEĞİL

Avrupa ülkeleri yeniden termik santrallere ve yeraltındaki kömür kaynaklarına yönelirken Türkiye'de muhalefetin 'ağaç' bahanesiyle dağlara çıkmasının altında yatan ana etken aslında basit. Termik santralleri özelleştirme kapsamında satın alarak 2014 yılından bu yana işleten şirket CHP, HDP/Yeşil Sol destekçisi değil. Santrali Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Beşli Çete' dediği grubun üyelerinden LİMAK işletiyor. 

Gezi Parkı olaylarına ilişkin soruşturmanın firari sanığı Memet Ali Alabora, bu tip eylemlerin şifresini 2013 yılındaki Twitter mesajında çarpıcı biçimde ifşa etmişti: "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş! Sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel."

Akbelen Ormanları'nın katledildiği iddiasıyla bölgeye akın edenler, 'tatildeki tüm muhalifleri' konfor alanlarından çıkıp Milas'a gitmeye çağırıyor. Bu çağrı, terör örgütü PKK'nın siyasi uzantılarının 'çevre eylemi' adı altında toplumsal taban bulmaya çalışmasıyla da bağlantılı. Zira HDP/Yeşil Sol bir süredir 'çevre duyarlılığı' maskesiyle kurulan dernekleri kullanıp bu tip eylemleri kaldıraç olarak kullanıyor. 

DEV zam kapıda | 10 Ekim Benzine ve mazot ne kadar? Bu gece zam yapılacak mı? DEV zam kapıda | 10 Ekim Benzine ve mazot ne... Haberi Görüntüle

HDP/YEŞİL SOL'UN 'ÇEVRECİ' MASKESİ

PKK destekçilerinin yeni taktiğini örnekleriyle inceleyen Twitter hesabı Abese Irca, çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu: Eylemleri yönetip yönlendirenlerin neredeyse tamamı PKK/YPG ilişkili çevrelerden oluşuyor. İşte o mesajlardan dikkat çeken satırlar:

Gelin birlikte Akbelen'de Jandarmayla çatışıp oradan yeni bir Gezi kalkışması çıkarmaya niyetlenenlerin kim olduğunu inceleyelim. Size oldukça örgütlü bir yapılanmayı kademe kademe anlatacağım. 

Özellikle Twitter üzerinden yapılanmış yüzlerce sözde çevreci örgüt var. Kendilerine yaprak, sincap, güvercin gibi şirin logolar barış, ekoloji, kardeşlik, gibi de çok masum isimler vermişler. Asıl amaçlarını gizlemek üzere arkasına saklandıkları bir zırh bu. Gezi'deki gibi...

Bu örgütler kendi aralarında da birlikler platformlar oluşturup şematik bir organizasyon kurmuşlar. Tamamı ise HDP veya yeni adıyla Yeşil Sol Parti ile irtibatlı. HDP kadın kolları, gençlik kolları, mahalle meclisleri vs toplu şekilde bu örgütlerde yer alıyor.

Zaten bu terör yandaşlarının birkaç yıldan beri yürüttükleri yeni stratejileri. HDP'nin terör örgütleriyle ilişkisi artık sivil siyaset yapmalarına engel olduğu için Avrupa'daki çevreci partiler gibi davranan yeni isimli bir parti kurup çevreciliğin arkasına saklandılar.

İşte bu strateji üzerinden çevreci gözüken yüzlerce dernek kurup buradan terör propagandası yapmaya başladılar. Sincaplı, polenli örgütler bir taraftan da hem bölücü siyaset hem de PKK propagandası yapmaya devam ediyor. Hepimizi aptal yerine koyuyorlar. Paylaşımlara bakın...

Akbelen'de şu an Jandarma ile çatışan örgütler aylardır o bölgeyi kışkırtıyor, bedava otobüsler kaldırıp kalabalık topluyorlar. Medyaya ise kandırdıkları 10-15 köylü teyzeyi servis ediyorlar. Akbelen'e gitme çağrısı yapan örgütlerin bazıları yasadışı radikal sol örgütler.

Bu organizasyonun başında ise HDP Ekoloji komisyonu üyesi Koray Türkay ve Menekşe Kızıldere var. Koray Türkay geçtiğimiz sene Öcalan'a özgürlük yürüyüşünde tutuklanmıştı. Serbest kalır kalmaz Akbelen provokasyonunun organizasyonuna başlamış. Yeni görevi belli ki bu.

Akbelen organizasyonunu PKK'nın Medyahaber isimli TV kanalından yapıyorlar. Yani PKK ülkemizin ormanlarını düşündüğü için bunlarla birlikte program yapıyor ve halkı direnişe çağırıyormuş. Size önce çok kısa şekilde Medyahaber TV'yi anlatayım.

Bu terörist kanal Türkiye'de yasaklı. Şehitlerimiz hakkında "PKK tarafından cezalandırıldı", ordumuz hakkında ise 'işgal ordusu' şeklinde tabirler kullanıyor. Bütün HDP ve YSP vekilleri her gün burada yayınlara katılıyor ve partilileri Akbelen'e davet ediyor.

Ama daha alçakçası bu kanal ülkemizin ormanlarını yakan 'Ateşin Çocukları' isimli terörist grubun hainliklerini izleyicilerine sevinerek ve haklı eylemler olarak sunuyor. Yani ormanlarımız yakan teröristler bugün Akbelen'de sözümona ağaçlarımızı savunuyor. Saçmalığa bakın.

Bu sözde çevreci örgütleri bir iki örnekle biraz daha detaylı şekilde göstereyim. Çevrecilik iddiasındaki bu örgütler PKK kamplarının vurulmasına da karşı çıkıyorlar. Akbelen ile PKK kamplarının ne alakası olabilir ki? Asıl amaç tabiiki PKK propagandası yapmak.

Dahası bu örgütler ülkedeki her türlü baraj, Nükleer enerji, Hidroelektrik (HES), Termik (TES), Güneş (GES), Rüzgar (RES) enerji santralinin yapımına karşı çıkıyorlar. Karşı çıkmadıkları bir enerji üretim biçimi yok. Her türlü santralin inşaatına gidip olay çıkarıyorlar.

Orada ağaç var, burada tarla, şurası kuşların göç yolu, arkası böceklerin toplanma yeri diyerek enerji alanında yapılmak istenen her türlü projeye karşılar. Bugüne kadar ülkede karşı çıkmadıkları enerji üretim projesi olmamış. Yüzde yüz oranında itiraz ediyorlar.

Bakın bu ülkemizdeki kuşların göç yolları. Diğer etkenleri bir tarafa bırakıp sadece buna göre bir enerji üretme politikası uygulansa ülkenin en rüzgar alan bölgelerine rüzgar enerji santrali kurulamıyor. Zaten amaçları kuşları korumak falan değil enerji ürettirmemek.

Tabi üretilmesine karşı çıktıkları elektrik enerjisini kaçak kullananların tespit edilmesine de karşılar. Şu anlayışın akılla mantıkla insanlıkla izahı olabilir mi gerçekten?

İlginç başka bir durum daha göstereyim. Bu sözde çevreci örgütlerin paylaşımları arasında PKK'nın çıkardığı yangınlarla alakalı tek bir paylaşım dahi yok. O yangınları görmezden gelmiş binlerce hektar orman yakan Pkk hakkında tek kelime etmemişler. Aşağıdaki 2019 tablosu.

Sincap logolu hesabın geçmişini aratalım. Ülkedeki her yangından bahsedilmesine rağmen Adana orman yangınları hakkında hiç iz yok. Çünkü Adana orman yangınları Pkk talimatıyla Ateşin çocukları denen terörist grup tarafıdan başlatılmıştı. Akbelen olaylarını örgütleyen bir numaraları çevre derneğinin paylaşımları arasında PKK'nın arka arkaya çıkardığı yangınlar yok. İşte çevrecilikleri bu kadar.


Tabii ki hiçbirimiz doğaya zarar verilmesini istemiyoruz ama enerji üretiminin doğaya kısmi etkileri oluyor. Başka yolu yok maalesef. Ancak devletimiz bu firmalarla sözleşme imzalıyor ve maden çıkarıldıktan sonra bölge eski haline getiriliyor. Bugüne kadar hep böyle oldu.

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Bakmadan Geçme

Tümünü Gör ››

Loading