Ömer Çelik'ten 'İmralı' açıklaması: Terör örgütü kendini feshetmeli, pazarlık söz konusu değil
Partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Öcalan'ın mektubunu değerlendirdi. Ömer Çelik, ''Bugün geldiğimiz noktada artık terörsüz Türkiye hedefine ulaşma zamanı olduğunu ifade ediyoruz. Terör örgütünün silahları bırakması ve feshedilmesi şarttır. Terör örgütü, Suriye ve Irak dahil tüm uzantılarıyla silah bırakmalıdır. Hangi adla olursa olsun Irak'taki ve Suriye'deki bütün unsurları ve uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendini feshetmelidir.'' dedi. ''Devletin pazarlık yapması söz konusu değil.'' diyen Ömer Çelik, ''Devlet aklı ve milletin özgüveni bu sürecin merceğini oluşturuyor.'' ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin İstanbul İl Başkanlığında gündeme ilişkin basın açıklaması yaptı.
Gündeme ilişkin sıcak konuları değerlendiren Ömer Çelik, önemli mesajlar verirken terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektubu hakkında konuştu.
''TÜRK SİYASİ TARİHİNİN KARANLIK GÜNÜ''
Ömer Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
Bugün, Türk siyasi tarihinin karanlık tarihlerinden birinin 28 Şubat’ın yıldönümü… 28 Şubat’ın karanlığını yırtıp atan, demokrasi mücadelesini veren, demokrasi mücadelesine önderlik eden sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Bu belge sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olarak imzasını taşıyor. Verdiği o büyük mücadelenin sonunda sayın Cumhurbaşkanımız, başbakan olarak 28 Şubat’ı hayata geçiren bütün genelge, talimatlar, eylem planı, tüm belgeleri o büyük mücadelenin arkasından bu imzayla bertaraf etmiştir.
2005'TE DİYARBAKIR'DA YAPILAN KONUŞMA
Dünden beri gündem, PKK terör örgütünün silahları bırakması ve lağvedilmesiyle ilgili gündem. Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olduğu dönemden itibaren yasakların kalkması, milletimizin üzerine kurulmuş vesayet tuzaklarının ortadan kaldırılması, vatandaşlarımızın kimliklerinin, hak ve hürriyetlerinin baskı altına alınması karşısında ortaya koyduğu iradenin sembol niteliğinde konuşmaları vardır. Bundan bir tanesi 12 Ağustos 2005’te sayın cumhurbaşkanımız tarafından Diyarbakır’da yapılan konuşmadır. O konuşmada, “Türkiye ne kadar İstanbul ise ne kadar Konya ise o kadar Diyarbakır’dır. Bu ülkenin her yerinin, her renginin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur.” diye ifade etmişlerdir. Bu ifade meseleyi sadece bir etnik mesele olarak ele almamakta, meselelerin çözümünün Türkiye’nin bütününü ilgilendiren bir demokrasi meselesi olduğunu ifade etmektedir.
''ARTIK TERÖRSÜZ TÜRKİYE'YE ULAŞMANIN ZAMANI GELMİŞTİR''
Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı, bütün Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı, bütün bu dalgayı göğüsleyecek yeni bir mesaj, davet, çağrı olarak ortaya çıkmıştır. Yasaklarla baskılarla, yıllar içerisindeki haksızlıklarla oluşturulmuş Kürt sorunu da başörtüsü sorunu da Cumhurbaşkanımızın iradesiyle çözülmüştür. Bugün geldiğimiz noktada artık terörsüz Türkiye hedefine ulaşma zamanı olduğunu ifade ediyoruz. Terör örgütünün silahları bırakması ve feshedilmesi şarttır. Terör örgütü, Suriye ve Irak dahil tüm uzantılarıyla silah bırakmalıdır. Hangi adla olursa olsun Irak'taki ve Suriye'deki bütün unsurları ve uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendini feshetmelidir.
''PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL''
Şöyle bir konu gündeme getiriliyor; ‘Devlet bir pazarlık sürecine girer mi?’ Bir kere daha ifade ettik ki; burada devletin nitelikleriyle ilgili bir pazarlık söz konusu değildir. Milletimizin değerleri konusunda bir al-ver süreci söz konusu değildir. Terörle mücadele konusunda sert ve yumuşak güç unsurlarımız vardır. Devletin pazarlık yapması söz konusu değil. Devlet aklı ve milletin özgüveni bu sürecin merceğini oluşturuyor. İmralı'nın çağrısını terörsüz Türkiye merceğinden değerlendiriyoruz. Bütün bu süreç Cumhurbaşkanımızın talimatı ve MİT'in gözetiminde hassas şekilde takip edilecektir.
MUHALEFETE TEPKİ
Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesi dışında bize yakıştırılmaya çalışılan unsurlar siyasi yalandan ibarettir. Muhalefetin eleştirileri maalesef kalitesiz ve içeriği boştur. İç cepheyi güçlendirme hedefimiz nettir. Türkiye Cumhuriyeti çok yaşasın diyoruz.
