'Ailemin yarısı sofu' deyince herkes Demet Akalın'ın bekâretini kime verdiği bilgisini paylaştı
Şarkıcı ve magazin figürü Demet Akalın, camilerin ahır yapıldığını hatırlatan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya davet edince hayranlarından tepki aldı. Mesajlardan birine verdiği cevapta 'sülalesinin yarısının sofu olduğunu' ileri süren Akalın'a vatandaşlar, 90'lı yıllardaki 'İbrahim Tatlıses' ve 'bekâret' manşetleriyle yüklendi.
Çocukların İslâm dini hakkında bilgi almasından ve Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmesinden tiksinti duyan kesimler Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında bir kez daha nefret kampanyası başlattı. Bu kez bahane, Tekin'in Batman'daki konuşması sırasında kullandığı ifadeler oldu.
Laiklik kavramının Türkiye'de bazı kesimlerce Müslümanların inanç özgürlüğünü kısıtlama amaçlı kullanıldığına dikkat çeken Bakan Tekin, 'Millî Şef' İsmet İnönü dönemi ve 28 Şubat süreci başta olmak geçmişten örnekler verdi.
Tek parti CHP'sinin 1940'lı yıllarda camileri ahır yaptığını, kiminin kapısına kilit vurduğunu, vatandaşlara ise Kur'an-ı Kerim öğrenmeyi yasakladığını hatırlatan Yusuf Tekin, şunları söyledi:
"Sizin laiklikten anladığınız şey ile benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum.
Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var.
Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gereğiyle yaptınız.
Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil."
İSTİFA ÇAĞRISINA DEMET AKALIN DA KATILINCA...
Bu sözlerin ardından Bakan Tekin hakkında 'istifa' çağrılarıyla sosyal medyada kampanya başlatıldı. Muhalefet kesimlerinden büyük destek gören kampanyaya şarkıcı Demet Akalın da katılınca olayın rengi değişti.
X platformundaki sosyal medya hesabında yazdığı mesajda Akalın, "Korkunç!!! Gerçekten inanılır gibi değil!!! İstifa etmenizi dört gözle bekliyorum!" dedi. Tekin'in sözlerinde haklı olduğunu belirten vatandaşlar ise Demet Akalın'ın paylaşımının altına pek çok yorum yazarak tepkilerini dile getirdi.
Camilerin kapatıldığı bilgisinin doğru olduğunu söyleyen bir vatandaş şunu yazdı: "Ne yalanı, yıllarca bunu yaptılar, her şeyi kapattılar. Çok beklersin istifasını, unutma, Yusuf Tekin adamdır."
Demet Akalın bu yoruma verdiği cevapta 'Allah' kelimesinin baş harfini küçük yazıp ekini ise ayırmayarak şu ifadeyi kullandı: "Beyefendi, sülalemin yarısı sofu allaha şükür! Hiç ahır olan cami görmedik!"
HERKES BUNU PAYLAŞTI: BEKARETİMİ TATLISES'E...
Bu mesajın ardından binlerce kişi Akalın'ı eleştiri yağmuruna tuttu. Ailesinin yarısının 'sofu' olduğunu iddia eden Akalın'a 90'lı yıllarda Meydan gazetesine manşet olan açıklamaları hatırlatıldı.
O dönem Tempo dergisine bir röportaj vererek magazin gündemini süsleyen açıklamasında Akalın, "Bekâretimi İbrahim Tatlıses'e verdim" diyordu.
Ünlü türkücü ile 1,5 yıl birlikte olduklarını belirten Demet Akalın, İbrahim Tatlıses'le münasebetini şöyle anlatmıştı:
"Bizi manket arkadaşım İlknur Bozkurt tanıştırdı. Çalıştığı gazinoya sık sık gitmeye başladım. Bir gün beni yanına çağırarak 'Bir daha gazinoya erkeklerle gelme, kızlarla gel' dedi. Bu hoşuma gitti. Bir tür sahiplenme duygusuydu. Ona olan ilgim o günden sonra arttı.
İbrahim'le çıkmaya başladıktan sonra aynı yatakta yatardık ama bana elini bile sürmezdi. Çünkü bakire olduğumu biliyordu. Sekiz ay boyunca birlikteliğimiz böyle devam etti. Bu onun ilişkilerinde çok seviyeli olmasından kaynaklanıyor. İnsanların söylediği gibi 'mağara adamıymış, kıroymuş, adam dövermiş' yok öyle bir şey...
İlişkimizin devamında artık dokuzuncu aya girmiştik ve bana hâlâ elini sürmüyordu. Ben bir gün 'Yeter artık! Olacaksa bu iş bu adamla olsun ve hem de şimdi olsun' dedim ve onunla yattım.
Hayatıma ilk giren erkek İbrahim Tatlıses'tir. İkincisi eskiden tanıdığım bir subay Murat Çakır ve sonra Sezer İnanoğlu'dur. Sosyetede akıllı gezinen tipler var ya... İbrahim onların hepsini cebinden çıkarır. Anormal akıllı ve kibar bir erkek."
PEKİ, CAMİLERİ ESKİDEN NE OLARAK KULLANDILAR?
Demet Akalın'ın eskiden ahır yapıldığına inanmadığını belirten paylaşımı sonrası binlerce kişi 1930 ve 1940'lı yıllarda bazı camilerin durumunu gösteren fotoğraflar paylaştı. 1953 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi oturumunda dönemin Tokat milletvekili Ahmet Gürkan'ın yaptığı konuşma Demokrat Parti iktidarı öncesi camilere bakışı net bir şekilde gözler önüne serdi.
İşte Meclis tutanaklarına geçen o konuşmalar:
AHMET GÜRKAN: Muhterem arkadaşlar. Evkafa (vakıf mallarına) ait bazı yüz kızartıcı meseleleri size arz edeceğim. Evkaf Umum Müdürlüğünden (Vakıflar Genel Müdürlüğü) sordum:
Halen Evkafa ait cami ve mescit olarak kaç yüz gayrimenkulünüz kiraya verilmiştir?
Cevap: 543 cami kiraya verilmiştir.
Pekâlâ bu camilerde ne işler görülmektedir?
Cevap: Kimisinde (Cumhuriyet) Halk Partisi teşkilâtı oturmakta ve zaman zaman bunların (camilerin) içerisinde düğünler, sazlar ve eğlenceler yapılmaktadır. Kimisinde balıkçılar yatıp kalkmakta, balıkları da orada muhafaza etmektedir. Kimisinde dericilik ve debagat işleri, kimisinde de -hâyâ ediyorum- fuhuş icra edilmekte olduğu tespit edilmiştir.
Şimdi sevgili arkadaşlarım, sizlerden istirham ediyorum, bu camileri kurtaralım.